Giriş
(19)

Gece vakti Ataşehir DasDas'tan Kadıköy'e nasıl gidilir?

titanyum22
11den sonra otobüs yok, dolmuşları kaldırmışlar.Bütün etkinlikler en erken 11:30da bitiyor. Buradaki etkinliklere sadece civar muhitte oturan insanlar mı geliyor nasıl iştir bu? O korkunç trafiğe araba sokmak istemiyoruz. Bir yol yordam gösteriverin tşk
11den sonra otobüs yok, dolmuşları kaldırmışlar.
Bütün etkinlikler en erken 11:30da bitiyor.
Buradaki etkinliklere sadece civar muhitte oturan insanlar mı geliyor nasıl iştir bu? O korkunç trafiğe araba sokmak istemiyoruz. Bir yol yordam gösteriverin tşk
0
titanyum22
(03.11.24)
taksi, metro.

arabamızla erken gelip, otoparka park edip biraz takılıyoruz. çıkışta arabamızla geldiğimize değiyor. ama çevirme vs çok.
0
baldan kaymak
(03.11.24)
oradan kadıköye metro var mı ki?
0
🌸titanyum22
(03.11.24)
Kozyatağı metroya taksiyle geçebilirsiniz
0
@stubborn inferno
(03.11.24)
Citiies (cerrefour) a kadar taksi sonra metro.
Oldukça yakındır bu arada
0
kisa
(03.11.24)
m4 metrosu en geç 00.00da geçiyormuş yine yetişmiyor ki. 11:30da biten etkinlikten çıksak, taksi bulsak aşağı insek en az 40 dakikayı buluyor :(
0
🌸titanyum22
(03.11.24)
Ama araba bu iş için değil mi ya? Dönüş çok rahat olur
0
kisa
(03.11.24)
ikisi de merkezi yer yani Sultanbeyline gitmiyorum ki, niye toplu taşımayla geçemiyorum :(( ben istanbulda hiç araba kullanmadım, arkadaşlarım içecekler. araba mümkün değil yani

gece metrosu diye bir şey varmış ama o da haftasonu. biz salı günü gideceğiz
0
🌸titanyum22
(03.11.24)
en en kötü ihtimal, dolmuşla Ataşehir - taksim sonra taksim - kadıköy yaparız diyorduk, bu dolmuşlar da kalkmış ya delirdim. imamoğlu napmış böyle ya??
0
🌸titanyum22
(03.11.24)
araba var ve kullanmayarak nereye varmaktasiniz istanbulda ulasim bitti
0
ala09
(03.11.24)
Ben de dasdas a bilet almıştım bak, araç da yok bende. Eve nasıl döneceğim gibi bir problemim oldu sayende :p
0
sekizdokuzon
(03.11.24)
Cuma m4 metro sabaha kadar açık diyor gerçi.
0
sekizdokuzon
(03.11.24)
önündeki caddeden kadıköy otobüsleri geçiyor saatlerine bakın. hatta yan caddeden(migros tarfından) de bostancı tarafına otobüs vardı.
0
my fault
(03.11.24)
İstanbul da araba kullanmak başka yerde kullanmaktan daha güvenli. Arkadaşların içer akşam dönüşte sen kullanırsın
0
kisa
(03.11.24)
dolmuş minibüs hepsi kalkmış. Ataşehirde oturan birinden teyit aldık. çıldırcam ya vallahi ben 2000lerde üni okurken bu kadar aciz değildi toplu taşıma ya. hadi otobüsü geçtim, minibüsler dolmuşlar niye kaldırılıyor ya

araba dışında alternatif bilen lütfen ulaşsın ya, hiç istemiyorum araba kullanmayı gece vakti
0
🌸titanyum22
(03.11.24)
o saatlerde dasdas tarafında trafik olmaz.
0
co2s2
(03.11.24)
evet o saatte trafik olmaz da yarış yapan olur, sarhoş çıkan olur.
ayrıca arabada 6 kişi çok ıkış tepiş olur. valla alternatif olsa çok iyi olacak, belki bilen eden vardır diye şeyapıyorum
0
🌸titanyum22
(03.11.24)
Valla atasehir de yaşıyorum.
Bikdigim kadarıyla yok

Ama o caddede sarhoş ya da yarış yapana da rastlamadım.
0
kisa
(03.11.24)
19s var sabaha kadar ama (gümrük) küçükbakkalköy tarafından geçiyor
0
tahtakafa
(03.11.24)
taksiyle e-5e geçersiniz, orada otobüs minibüs bulursunuz
0
red g
(04.11.24)
(5)

Kadıköy'de bir mekan

sanguine
Bir yere gitmiştim yazın terası vardı ve içkiler epey uygundu bira ve kokteyller, hemen merkezde. Tabi kalabalıktı da. Simdi adını hatırlayamadım, tek sözcükten oluşan bir ismi vardı İngilizce de olabilir bu.Orayı bulamazsam da kokteyllerin uygun olduğu bir yer önerebilir misiniz mümkünse 300 lirayı
Bir yere gitmiştim yazın terası vardı ve içkiler epey uygundu bira ve kokteyller, hemen merkezde. Tabi kalabalıktı da. Simdi adını hatırlayamadım, tek sözcükten oluşan bir ismi vardı İngilizce de olabilir bu.

Orayı bulamazsam da kokteyllerin uygun olduğu bir yer önerebilir misiniz mümkünse 300 lirayı geçmesin. Hem 500 lira verip hem su içmekten gına geldi, en azından 300 liraya içeyim.
0
sanguine
(01.11.24)
Uygun sayilmaz ama the townhouse
0
sey mi dostum
(01.11.24)
Shine
0
since1907
(01.11.24)
Shine Terrace, Hilton'un arkasında. Alt katında da Rise Pub var, fiyat olarak daha uygun, terasta bir tık daha fazla ödüyorsunuz her şeye.
0
@stubborn inferno
(01.11.24)
Tarantula pub roof.
0
denizgonen
(01.11.24)
gittiğiniz yer Stereogun olabilir mi
0
awlmi
(01.11.24)
(15)

Son zamanlarda izlediğiniz en iyi yabancı dizi?

sekizdokuzon
Hangisi? Son beş yılda çekilmiş olanlardan.Teşekkür ederim.
Hangisi? Son beş yılda çekilmiş olanlardan.

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(27.10.24)
Shogun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.10.24)
Maid'i çok sevdim, mini bir dizi. Pek zamanınızı da almaz.
0
@stubborn inferno
(27.10.24)
Lupin, inhuman resources, into the night
0
Boris
(27.10.24)
dead to me.
0
buenosdias
(27.10.24)
succession fan kilap
0
ala09
(27.10.24)
silo, dark matter, the night of
0
rakicandir
(27.10.24)
squid games.
0
robert bosch
(27.10.24)
Severance
0
walter white kilikli
(27.10.24)
House of cards ve homeland in olmadığı bütün listeler anlamsız.

Boardwalk Empire
The missing
Dark
Bron broen
Ripley'

Hepsi kusursuz. Çerezlik diziyle isim olmaz. Dizi dediğin gözünü bile kirptirmaz adama.
0
deer hunter
(27.10.24)
The White lotus
0
Amaranta ursula
(27.10.24)
The night of
The bear

bunları kesinlikle tavsiye ederim.
0
efegs1905
(27.10.24)
The Devil's Hour
The Marvelous Mrs. Maisel
Bear
The Handmaid's Tale
0
charbiel
(27.10.24)
succession.
0
brakgn
(28.10.24)
son 5 yılda çekilmiş en iyi dizi ted lasso'dur.
0
king lizard
(28.10.24)
bear, chernobyl, succession
0
unalub
(28.10.24)
(9)

İş Yerinde Duygusal İlişki

rock n roll
Bazı iş yerlerinde, çalışanların duygusal ilişki yaşaması kabul edilmiyor. Bunun sebebi nedir? İki kişinin kararı değil midir bu, buna kim neden karışır ve ne hakla? Mantığını anlayamadım.
Bazı iş yerlerinde, çalışanların duygusal ilişki yaşaması kabul edilmiyor. Bunun sebebi nedir? İki kişinin kararı değil midir bu, buna kim neden karışır ve ne hakla? Mantığını anlayamadım.
0
rock n roll
(26.10.24)
Bazi sirketleri bilmiyorum ama bizim sirkette calisanlarin degil, ayni organizasyondakilerin iliski yasamasi kabul edilmiyor. Yoksa mesela biri satista digeri teknik tarafta olan kari koca arkadaslarim var.

Sebebi cok basit, kisisel iliskileri hem isi etkiler hem de takimi etkiler. Ornek vereyim, sevgiliniz/esiniz sizinle ayni takimda:

1) Siz bir proje icin birisini sececeksiniz, o is icin en iyi kisi esiniz olsa ve siz onu secseniz insanlar "esi oldugu icin secti, adam kayirdi" diyecekler. Esiniz isini hakkiyla yapinca hakettigi takdiri gormeyecek, moral olarak etkilenecek
2) Ya da belki de sahiden esinizi kayiracaksiniz (yoksa araniz bozulacak, trip atacak)
3) Ya da o proje icin en uygun kisi esiniz olsa da sirf "esi oldugu icin secti" dedirtmemek icin siz isi en iyi olana degil, daha kotu bir kisiye vereceksiniz, proje etkilenecek
4) Ya da evde kavga etmis olacaksiniz, bu sizin ofisteki is yapisinizi ve iletisiminizi etkileyecek. Bu da projeye olumsuz yansiyacak

Yani bu durumlari ne sirket ister, ne de cogu aklinda basinda calisan ister. Is yerindeki bir tatsizligin eve tasinmasi ya da tersi de cabasi.
0
sertac akin
(26.10.24)
İş verimini azaltan bir şey temelde. Böyle bir ilişkide taraflardan ikisinin de tamamen profesyonel davranmaya devam edebilmesi ihtimali çok düşük ve en az birinin profesyonel olması dahi yetmiyor. Hal böyle olunca işin içine verim düşüklüğü, çeşitli şekil ve boyutlarda dramalar, hatta işyeri sınırları içerisinde uygunsuz yakınlaşmalar devreye giriyor. Hiçbir işveren bu tip durumlarla uğraşmak istemediği için de böyle bir prosedür var. Bu kuralı yıkıp sessizce ilişkisini yaşayan ve bazen evlenen çiftler de var ama sayıları çok az, çünkü o dengeyi kurmak çok zor, herkesin harcı değil. Şahsi fikrim denenmemesi yönünde.
0
@stubborn inferno
(26.10.24)
@sertac akın; kayırma olarak görebilir insanlar evet. Fakat sevgili olmalarına gerek yok bu kişilerin zaten birbirine ilgisi varsa belki içgüdüsel olarak da onu seçecek. Mesela; sevdiğimiz insanlarla çalışmayı daha çok tercih etmemiz gibi. Bir de sevgili olmasalar bile o duygu yoğunluğunu nasıl engelleyecek o iş yeri?
0
🌸rock n roll
(26.10.24)
Aslında demek istediğim o duygu yoğunluğu nasıl engellenecek bu iki kişi arasındaki.
0
🌸rock n roll
(26.10.24)
Duygu yogunlugunu engellemeye calismiyor ki, duygu yogunlugu olursa takim ya da sirket degistirin diyor.

Benzer durumu da gordum, bizim takimda iki kisi yakinlasti sevgili oldu (su an evliler) ve ciftlerden birisi baska bir takima gecti.

Sirket kimin kiminle ne yaptigiyla ilgilenmez, isin duzgun yuruyup yurumemesi ile ilgilenir. Duygusal iliski durumlari da isin yurumesini, takimin huzurunu etkiler.
0
sertac akin
(26.10.24)
Ayrilinca kavga edince ben ayni departmanda calismak istemiyorum ama yhaaa diyorlar, ondan olabilir.
Cogu insan ergen gibi davranabiliyor ve isyerinde oldugunu unutuyor.
0
robert bosch
(26.10.24)
Erkek kıskançsa çok kasıntı oluyor. Sevgilisinin/karısının yanına erkek gidince öküz gibi bakıyor, kadını göz hapsine alıyor. Sanki yiyeceğiz! Zaten ayrılık kaçınılmaz oluyor erkek özgüvensizse.

Ayrıldıktan sonra aynı ortamda çalışmak istemiyorlar ve çalışanlar arasında rotasyon oluyor. Elalemin keyfi yüzünden başkalarının düzeni bozuluyor. Bu ayrılınca değil ilişkileri devam ederken de oluyor.

Ayrılınca iki taraf da çevresine kendinin haklı olduğunu anlatıp diğerine kırdırıyor milleti, kötülüyor.

İş yerinden evli bir çiftte bir kadın kocasını aldattı iş yerinden biriyle. Kadın kişisine mobing yaptılar ve 1 ay gelmedi işe. Zaten boşandılar.

Bence olumsuz yanları olumlu yanlarından daha fazla iş yerinde duygusal ilişkinin. Yarı yarıya ayrılma/boşanma ile sonuçlanıyor. Çeyrek kısmı mutlu mesut gibi. Onlar da olgun insanlar bence. Diğerleri lay lay lom..

Çelik gibi iradeye sahip olmayan, umursamaz olmayanlar ve çevrenin dediğine kafayı aşırı takanlar iş yerinden duygusal ilişki yaşamamalı.

next question rock n roll..?
0
Cesario
(26.10.24)
Başka sorum yok @ cesario :)

Böyle bir durum olması halinde taraflardan biri kendini feda edecek o zaman mecburen.
0
🌸rock n roll
(26.10.24)
Bizim iş yerinde yasak değildi ama gayet kayırıyordu bölüm başkanı sevgilisi olan okutmanı. Ders programı falan çok düzgündü. Pazartesi günleri 8 dersim vardı nefessiz giriyordum üst üste, salı günü hiç dersim yoktu okula boş boş oturmaya sınav okumaya gidiyordum. Onun baya dengeliydi her günü. Neredeyse herkes haftada 30 derse giriyordu ama o 25 falan.

Böyle olursa herkes karışıyor işte. O yüzden saklıyorlardı ama tabi ki hepimiz bilip çok da bişi diyemiyorduk
0
kullanicadi
(26.10.24)
(2)

Fotoğraf baskı nereden yaptırabilirim

hunharca ben
Küçük bir ildeyim. Elimde 200den fazla fotoğraf var. Bunları bu şehirde nereye sorsam aynı fiyat. Anladım ki fotoğraf dükkanları kendi aralarında anlaşmış. Herkes aynı fiyatı veriyor.Peki soruma gelecek olursak. İnternette fotoğrafları yollayıp kredi kartı ile ödeyebileceğim bir kaliteli sayfa/site
Küçük bir ildeyim. Elimde 200den fazla fotoğraf var. Bunları bu şehirde nereye sorsam aynı fiyat. Anladım ki fotoğraf dükkanları kendi aralarında anlaşmış. Herkes aynı fiyatı veriyor.

Peki soruma gelecek olursak. İnternette fotoğrafları yollayıp kredi kartı ile ödeyebileceğim bir kaliteli sayfa/site var mı oradan da fiyat alayım
0
hunharca ben
(18.10.24)
Sosyopix'e bakabilirsiniz, fiyatları size uygun olur mu bilemiyorum ama kaliteleri çok iyi.
0
@stubborn inferno
(18.10.24)
Netbaski

(Sosyopix'in işi baski degil malesef, hediyelik incik cincik ok ama baski icin malesef. Ki yilda 2-3 baski yaptiriyorum sosyopix'te)
0
brkylmz
(18.10.24)
(3)

Güzel pilav nasıl yapılabilir?

substituent
Selamlar, ilk defa yurda çıktım, için yemek yapma becerilerim -0.5Pirinç pilavı deniyorum, yenilebilecek kıvamda oluyor ama hep bi lapalık tadı.Su berraklaşana kadar yıkıyorum.Su ölçüsü tam olarak nasıl olacak şimdi? Herkes farklı bir şey diyor. Tam bir ölçüsü var mı? İkeanın o büyük bardağının yarı
Selamlar, ilk defa yurda çıktım, için yemek yapma becerilerim -0.5

Pirinç pilavı deniyorum, yenilebilecek kıvamda oluyor ama hep bi lapalık tadı.

Su berraklaşana kadar yıkıyorum.

Su ölçüsü tam olarak nasıl olacak şimdi? Herkes farklı bir şey diyor. Tam bir ölçüsü var mı? İkeanın o büyük bardağının yarısı + tam o bardağın ölçüsünde su, uygun mu? Su çok mu olur az mı?

Diğer problem, ne kadar kavrulacak? Yağı terayağı koyup kavuruyorum, ne kadar kavrulması gerek? Çok tutunca dibi tutuyor, az tutunca da lapa oluyor sanki. Sorun burda bence.

Son olarak, kısık ateş nasıl oluyor? İndüksiyon Ocak var, 220 derece, bir Ocak gözünün 6 ayarı var. Kısık ateş bu durumda nasıl oluyor? Kimi zaman 120 derece, kimi zaman 80’e alıyorum ama tutturamadım sanki bi.

Son son olarak, şu pirinç imgur.com
Klasik Türk usülü pirinç pilavı için uygun mu? Yurt dışındayım, seçenekler biraz çok ben de en çok tercih edileni aldım en normali odur diye.

Teşekkürler!
0
substituent
(05.10.24)
Hocam youtube'a how to cook parboiled rice yazıp tariflere bak, bizim gibi suyunu çektirerek değil de doğrudan kaynatıp fazla suyu süzerek yapıyorlar

Pirinçlerin tipi zaten bizim osmancık ya da baldo gibi tombik taneler değil de basmati gibi uzun pirinç taneleri

Sonucunda yiyecek güzel bir şey ortaya çıkar ama tam anne tipi pirinç pilavı bekleme

youtu.be
Bak burada neden türk tipi pirinç kullandığını anlatıyor yabancılara, çünkü uzun tip pirinçler çabuk pişer diyor, seninki de o yüzden lapa oluyor
0
grimavi
(05.10.24)
Benim yöntemim şu,

Pirinci her zaman Gönen bölgesinden çıkan baldo pirinçten alıyorum, her seferinde tutturduğum tek pirinç çeşidi.

Kullanacağım kadar pirinci bir kaba alıp kaynar su döküyorum üzerine, su soğuyana dek bir kenarda bekletiyorum.

Su soğuduktan sonra bir süzgeçte soğuk sudan geçiriyorum.

Kavururken tereyağı kullanıyorum, yağ yanmasın diye sprey şişeli zeytinyağından bir iki fıs sıkıyorum tencereye.

Pirinçler saydamlaşmaya başlayana dek, biraz tuz da ekleyerek kavuruyorum.

Kesinlikle bulyon kullanmıyorum, hem sağlığa çok zararlı hem pirincin lezzetini domine ediyor. Elinizin altında varsa sıcak tavuk suyu kullanabilirsiniz, ya da düz kaynar su da kullanabilirsiniz.

Ölçü konusuna gelince..Ben pirinçleri evvelinde sıcak suda bekletmeden yaptığımda 1 bardak pirince 1.5 bardak su koyuyordum, ama artık suda beklettiğim için pirinçler o süreçte biraz şişiyor dolayısıyla 1 bardak pirince 1 bardak su koyuyorum.

Kısık ateş için de ocağın en küçük gözünü, kısabildiğim kadar kısıyorum. Su tamamen çekene dek bekleyip, çekince de kağıt havlu ya da temiz bir bezle demliyorum. Demleme süresince kapağını hiç açmıyorum. Yaklaşık 15 dakika dinlendiriyorum, servis etmeden önce de bir tur karıştırıp bir 10 dakika daha dinlenmeye bırakıyorum.

Her defasında tane tane, güzel oluyor. Bir deneyin fırsatınız olursa.
0
@stubborn inferno
(05.10.24)
bu mevzu damak tadına göre değişiyor. yapış şeklinizden memnun değilseniz, örneğin lapa oluyorsa şehriye ekleyip kendinizi kurtarabilirsiniz. çünkü şehriye çok su çekiyor ve oranı kaçırsanız da iş çözülmüş oluyor. Ama şehriyeli pilav tadı sevmeyebilirsiniz. Örneğin ben sulu olmasını sevmiyor. İyi dinlenmesi hoşuma gidiyor. Bence pişirme yöntemi ve damak tadı değişkenleri ve alt bileşenlerini kontrollü deney ortamında deneyin. Başkasının çok beğendiği bir tarif sizin için uygun olmayabilir.
0
sparkle kiddle
(05.10.24)
(22)

Bu kısa muhabbeti yorumlar mısınız? Bu talep normal mi?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar,Konuşma aşağıdaki gibi. Ön bilgi vermek gerekirse Ahmet Ayşe'nin müdürü. Ayşe iş yeri iletişim uygulamasından her mesaj attığında karşıdaki kişiye "Adı selamlar" diye girizgah yapıyor. Bu Ahmet ile de aynı. Sizce aşağıdaki talep normal bir talep mi? Yoksa müdürlük böyle mi? Ayşe:
Merhaba arkadaşlar,

Konuşma aşağıdaki gibi. Ön bilgi vermek gerekirse Ahmet Ayşe'nin müdürü. Ayşe iş yeri iletişim uygulamasından her mesaj attığında karşıdaki kişiye "Adı selamlar" diye girizgah yapıyor. Bu Ahmet ile de aynı. Sizce aşağıdaki talep normal bir talep mi? Yoksa müdürlük böyle mi?

Ayşe: Ahmet selamlar
Ahmet: Ayşe, senden bir şey isteyeceğim
Ayşe: X'e work plan template'i göndereceğim. Göndermeden önce bakmak ister misin?
Ayşe: Tabii-->> "Ayşe senden bir şey isteyeceğim"

Ahmet: Yazacağın talebi komple yazıp gönderir misin? Ahmet selamlar diye giriş mesajı atmadan. illa yazacaksan Ahmet selamlar, xxxxx, diye bir mesaj at lütfen. (Ayşe buraya onaylar emojisi koyar)
Ahmet: Olur bakarım. --->>"Z'ye work plan template'i göndereceğim. Göndermeden önce bakmak ister misin?"
0
Amaranta ursula
(03.10.24)
Ahmet haklı. İşyeri mesajlaşmaları ve mailleşmeleri taraflar için çok sıkıcı formaliteler genelde, içerikten ziyade mesaj formatını ayarlamak sıkıcı. Sonsuza kadar "merhabalar, yeniden merhabalar, iyi çalışmalar dilerim" vs döngüsü yoruyor herkesi. Dolayısıyla selamlaşma ve iyi dilekler kısmını minimumda tutmak en mantıklısı çünkü birisi size "Xxx selamlar" yazınca sizin de bunu cevaplamanız gerekiyor, gereksiz bir mesajlaşma girizgahı oluyor, kim ister ki bunu? Orada iş yapmak için bulunuyorsunuz. "xxx selamlar, yyy konusu hakkındaki dokümanı ekte paylaşıyorum iyi çalışmalar" mis gibi tertemiz bir mesaj/mail.

Yani bu sadece Ahmetin müdür olmasıyla ilgili değil, iş ortamındaki herkes bundan yorulur bir yerden sonra.
0
@stubborn inferno
(03.10.24)
ben de ahmet gibi düşünüyorum genelde ama ahmet gibi yüzleşmeci biri olmadığımdan yazmıyorum :D

birisi selamlar yazıyor, ben görüp cevap verene kadar ya da yaptığım işi bitirene kadar 15-30 dk. geçmiş oluyor. ben selam deyince karşımdaki başka bir şeye dalmış oluyor o görüp cevap verene kadar yine bir yarım saat geçiyor. böyle muhabbet çok oldu. halbuki ilk mesajda istedikleri şeyi yazsalar benim ilk cevabımda konu 15 dakikada kapanacak.
0
king lizard
(03.10.24)
King lizard +1 benim anlatmak istediğimi güzel bir örnekle daha net anlatmış eline sağlık
0
@stubborn inferno
(03.10.24)
Dünyanın en haklı isteği bu biliyor musun fakat sen yine "Ahmet selamlar" mesajı attıktan sonra karşılık beklemeden 2. mesajla derdini anlatıyorsun ben bazen "selamlar amk selamlar" demeden 2. mesaj gelmiyor, keşke tüm mesajlaşmalar sıfır selamlama ile hal hatır vs sormadan direkt konuya giriş şeklinde olsa bu kabalık değil çünkü, selamlaşma ritüeli bazen öyle bir kısır döngüye giriyor ki mesajın içeriğini bulmak için zaman harcamak zorunda kalıyoruz :(
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.10.24)
Aslında Ayşe selam verirken karşılık beklemeden veriyor ve akabinde diğer mesajda direkt konuya giriyor, karşı taraf cevap versin ya da vermesin. Biz arkadaş grubu olarak nezaketten maraz doğar diye yorumlanmıştık ama sormak iyi oldu karşıt görüşü görmüş olduk.
0
🌸Amaranta ursula
(03.10.24)
Ahmet abi gibi düşünüyorum ama yuzlesmem +7 açıkça soylemek kabalık gibi gelir

Merhaba sonrası asıl içeriği yazmak için cevap almayi bekliyor musun?
0
abuzer
(03.10.24)
Heh yazmışsın, selamina cevap beklemiyorsan çok da şey diil yeaa
0
abuzer
(03.10.24)
Biraz kaba bir tavır. Ben de direkt sadede gelinsin isterim ama karşıdakinin selam verme tercihine müdahale etmek pek nezaketli bir davranış değil.
0
playing star again
(03.10.24)
Ben de eskiden Ayşe gibi yapıyordum.
Sonra yabancı bir şirkette çalışmaya başladım, sadece iki türktük. Bir gün diğer türk arkadaşım yöneticisine sadece “hi maria” yazmış göndermiş ve başka da bişey yazmamış. Maria bana geldi ve dedi ki “bu ne demek oluyor?? hep böyle hello yazıp gönderiyor başka da bişey demiyor, bu çocuk pek normal değil galiba” :D Senin de ona selam vermeni bekliyor ki müsaitsen, okuyorsan lafa girecek dedim. O ne saçma şey öyle filan diye sinirlendi asdmsls. Ben de yabancılarla çalışma deneyimi sayesinde bu huydan vazgeçtim.

Ayşe’nin yaptığı aynı şey değil ama ben Ahmet’i anlıyorum. Bir mesaj bildirimi geliyor, belki o anda başka bir şey yaparken dikkati dağılıyor ve mesajı okuyor “Ahmet selamlar”, bekle ki diğer mesaj gelsin. Beklemeyip yaptığı işe geri dönse 1 dakika içinde yine dağılacak, ne yapsın oturup mesajlaşma ekranına bakarak üç noktayı mı izlesin?
Umarım ülkece bu alışkanlıktan vazgeçeriz.
0
sanxis
(03.10.24)
Selam melam boş iş. İş yapıyoruz, sade ve düz olmak zor olmamalı. Bir de nasılsınız diyeni var bunların. Cevap vermeden işi de söylemezler. En sıkıcı ve düşüncesiz iş insanı derim.

Bunu yap desen ve yapsak ne güzel. Böyle bizi rolantide bırakmasanız keşke
0
Shepard
(04.10.24)
is yeri icin normal. Bunun icin site bile var:

www.nohello.com
0
sertac akin
(04.10.24)
Ayşe, selam mesajından sonra cevabı beklemek yerine yazmak istediği şeyi yazıyorsa sorun yok. Ahmet'ten selam cevabı bekliyorsa, Ahmet +1.
0
nawar
(04.10.24)
nawar+1
0
Bruce
(04.10.24)
Eğer her seferinde konuşmanın devamını getirmek için selamınıza cevap beklemiyorsanız (ki buradan beklemediğiniz anlaşılıyor) çok gereksiz bir istek olmuş. Çünkü temelde tek seferde göndermekle aynı şey zaten bu.

Arkadaş sinrliymiş, morali bozukmuş, bunalmış. Sonra da bunu size yansıtmış.

Her seferinde merhaba yazıp daha fazla şey yazmadan merhabasına cevap bekleyen insanlarla ilgili konuşuluyor böyle şeyler. Sizin müdür de burdan temel alarak olayı ileriye taşımış. Sinirli bir zamanda, ezberden iş yapmış

Sizin durumunuzda hepsini tek seferde yazmanız daha mı işlevsel? Belki... Ancak bu şeylerin sonu yok. Her şeyi müdürün keyfine uyarlayamayız. Birinden bunu istemek yanlış bence. Beğenmesi gerekmiyor. Bu müdahale etmek için çok detay bir konu, sonu yok bunun.
0
akhenaten
(04.10.24)
Ahmet,bence, yerden göğe kadar haklı.

Ciddi odaklanma gerektiren işlerde, bu iletişim penceresi hop diye açılıyor, ne diye bakıyorsun 'Ahmet selam' .
Bir de altında " Ayşe yazıyor " ibaresi yanıp sönüyorsa bizdeki gibi, yalan yok, içimden ağır küfür ederek beklerim..

Yaz gönder kardeşim, 'Ahmet selam, template hazır göndermeden bakmak ister misin ?'.

Ben olsam Ahmet gibi girizgah da yapmam, "Ayşe lütfen selam mesajını ayırma, tek bir mesajda tamamını gönder."
0
latchet
(04.10.24)
buradaki aşırı profesyonel ve selam vermeyerek kazandığı 3-5 dk ile dünyayı kurtarmaya devam eden arkadaşlar gibi düşünmüyorum. her şeyi bir kenara bırakarak selam vermek, merhaba demek gibi insani hareketlerin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum yoksa hayvanlardan bir farkımız kalmıyor gibi, onlar da kendi çıkardığı sesler veya fiziksel hareketler ile bir şekilde anlaşıyorlar.

çoğu zaman mailde, mesajda, aramada eğer o gün daha önce iletişimde bulunmadıysam selam veya merhaba nasılsın diyerek cümleye başlarım.

bu arada bir zamanlar ben de diğer arkadaşlar gibi bunu boş muhabbet olarak görürdüm. iyiyim desem veya kötüyüm desem ne değişecek gibi, yada zaman öldürme selam sabahla vs. vs. sonrasında bu lafların aşırı sanatsal veya mesaj kaygısı içeren 2. sınıf film ve dizilerde gözümüze sokulan ve ilk duyduğumuzda vay arkadaş haklı galiba dedirten, sonrasında ise insanlığın gereği selam vermenin var olduğunu düşünmeye başladım. böyle düşünmemde bir diğer etken de yaşadığım büyük şehirden daha sakin bir yere geçmemle oldu.
0
bravoteam
(04.10.24)
Bence hayvanlardan farkımızın bir yolu da insanların seçimlerine ve düşüncelerine saygılı olup 12 iq seviyesinde bir zeka göstergesiyle laf sokmamaya çalışmaktan da geçebilir, merhabaya selamlamaya bu kadar hassas olan ve eksikliğinde hayvanlardan bir farkının kalmayacağını düşünen insanlar medeniyetin girişi olan başkalarının fikirlerini önemseme konusunda da hassas olmalı zira belki de bizi hayvanlardan ayıran en önemli özelliklik selamlaşma ve hal hatır sormak değil birbirlerinin doğru ya da yanlış düşüncelerine saygı göstermektir diye düşünüyorum, yoksa hoşuna gitmeyen bir konuda anında leşe hücum eden bir sırtlan gibi hücum edersen hayvandan ne farkın kalır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.10.24)
mobilden bakinca bildirimde benim mesaj icergini gorebiliyor olmam lazim. selam yazip gonderince ve bekleyince olmaz. hepsini yaz, is araligima alayim. is arasinda konusuruz istersen halimizi hatrimizi sorariz ama is istiyorsan direkt gondermelisin
0
mizore
(04.10.24)
selamına cevap beklemiyorsa ikinci önerideki formülü de öneriyorsa fazla bildirim almak istemediğindendir. bazı insanlar cümle cümle mesaj atıyor biliyorsunuz, çok tat kaçırıcı. bir de bu selamlar sanki gün içinde ilk kullanımında okey olabilir ama gün içinde her mesaj böyle başlıyorsa bayar bence de gereksiz bi nezaket.
0
red g
(04.10.24)
Ahmet'te kendimi gördüm, gün içinde yoğun bir yazışma oluyorsa bu şekilde yapılmasında benim açından bir sorun yok, hatta tercih sebebimdir. Gün içinde ki ilk mesajda nezaketen bir selamlaşma yapılsa yeterlidir. Mesai saatleri dışında ise ekstra bir selamlaşma yazılabilir.

Selam yazıp, karşıdan cevap gelmeden birşey yazmayanların durumu daha can sıkıcı. Çalışma hayatında bir sorun, talep varsa bunun direkt yazılmasını tercih ederim ki ilk mesajda konu neymiş öğreneyim, müsaitlik durumuna & işin önceliğine göre cevap yazayım.
0
sealth
(04.10.24)
ahmet yüzde bir milyon haklı ya. ben normal arkadaşlarımın ya da akrabalarımın bile "turuncu merhaba" diye attığı mesajlara gıcık olan biriyim. iş arkadaşım neden bana "turuncu selamlar" diye mesaj atsın ne münasebet. hepimiz burda para kazanmak için bir araya gelmiş zorunlu ortam arkadaşıyız :) ne bu selam melam.
0
turuncu tonlarda
(04.10.24)
üst ast farketmeksizin tek kalıp mesaj yazma taraftırıyım.

Ayşe: "Ahmet selam, kolay gelsin; X'e work plan template'i göndereceğim. Göndermeden önce bakmak istersen ektedir. iyi çalışmalar."

Ahmet: "Ayşe, bakıp dönüş yaparım. kolay gelsin" ya da "senin için tamamsa gönder gitsin. kolay gelsin"

yazılabilir ya da doğrudan selamlama ya da iyi dilek çıkarılabilir. bu durum mesajlaşan tarafların anlaşmasına bağlı bir durum.

tüm mecalini sayfalarca da olsa tek kalıp mesajda göndermesini isterim açıkçası.
0
phonex
(05.10.24)
(13)

fazlaca cinsel cagrisim

make a wish
bir sure once arkadas grubunda biriyle tanistim, birlikte gecirdigimiz kisa surede icinde dikkatimi cekecek derecede cinsel icerikli espriler yaptigini fark ettim. bana siradan gelen cogu sey ona cinsel cagrisim yapiyor gibiydi. en son bir soyledigime "that's what she said" diyip kahkaha atinca daya
bir sure once arkadas grubunda biriyle tanistim, birlikte gecirdigimiz kisa surede icinde dikkatimi cekecek derecede cinsel icerikli espriler yaptigini fark ettim. bana siradan gelen cogu sey ona cinsel cagrisim yapiyor gibiydi. en son bir soyledigime "that's what she said" diyip kahkaha atinca dayanamadim sakayla karisik "bu espriyi yapabilmek icin pusuda boyle bir cumle kurmami mi bekliyordun" dedim. "yoo bir anda aklima geldi" dedi. sonra grup icinde bu konu hakkinda tartismaya basladik. bu arkadas ozetle "hemen hemen herkesin siklikla seks dusundugunu, cogu kisinin bunun farkinda bile olmadigini, kendisi ise bu cagrisimlarin farkina vardigi icin espri malzemesi olarak kullandigini" soyledi. kendisine soylemedim ama bana zihni cinsellikle cok mesgul biri gibi gorundu, yanlis mi dusunuyorum acaba. yorumunuz nedir?
0
make a wish
(03.10.24)
Neyi ararsan onu görürsün, arkadasinki de bunu içeriyor gibi geldi.
0
encokbenisevinnolur
(03.10.24)
Arkadaşın özetle söylediği şey çok doğru olduğu için ve bunu sorgulamanıza çok agresif, içerleyen ya da antitez sunup duran bir perspektifle yaklaşmadığı için, ben ortada bir sorun göremiyorum. Arkadaşın kafasında cinselliğin normalden çok daha fazla ya da sağlıksız yer işgal ettiği çıkarımını yapabileceğim bir malzeme yok şahsen.

Ha sorun olabilecek şey şu olur, bu şakaları yaptığı ortam o muhabbeti kaldırabilecek ortam değildir (mesela sizin ortam kaldıramıyor ya da siz kaldıramıyorsunuz pek), o zaman sizin yanınızda bunu yapmaması ya da azaltması gerek, ya da bunlarsız yapamayacaksa da diğer arkadaş ortamlarında daha fazla takılması gerek.

Ayrıca "thats what she said" pusuya yatıldığında içe sinmiyor, komik olmuyor. Gerçek cinsel şaka gurmeleri bunu çok iyi bilir:) emin olun ki doğaçlama gelişmiştir.
0
@stubborn inferno
(03.10.24)
Erkekse kalkmıo...
0
ırene adler
(03.10.24)
Cinsel performansı berbat olan erkeklerde sık görülen bir davranış türü bu, hiç şaşmaz.
0
duygusalatasi
(03.10.24)
erkekse kalkmıyo +1 cialis götür garibana doğum gününde hehhehe

eskiler der, dilinde olanın belinde olmaz. şaka bir yana iğrenç ayrıca. gayet haklısın.
0
titanyum22
(03.10.24)
"that's what she said" tipik white trash esprisi yaw. surekli tekrarlaniyorsa ve eger bunlar sizi rahatsiz ediyorsa cevrenizi gozden gecirin derim.

onun disinda yok kalkmiyo, yok bamya, yok yamuk, dandik bir espriden bu sonuclara nasil ulasiliyor anlamis degilim.
0
cooperr
(03.10.24)
Cinsel performansı berbat+1

Belki de hiç cinselliği yaşamadı ve bunalıma girdi. Bir de kendince tespitler yapmış. Hemen hemen herkes sıklıkla seks düşünüyormuş ama farkında bile olmuyormuş.

Geçen bir sokak röportajı izledim. Muhabir kadın, bir adama bir kelime söyledi, kelimeyi şu an hatırlamıyorum. Bu kelimenin kendisine ne cagristirdigini sordu. Adamın cevabı erotizm. Hatta başka bir şey çağrıştırmiyormuş. Kelimeyi hatırlamıyorum şu an ama o zaman ne alaka demiştim. Çok alakasız yani erotizmle.

@cooper

Espri üzerinden değil, adam iki tane cümle kuruyorsa, bu iki cümlenin üç tanesi cinsellik. Diline vurmuş mutsuzluğu.
0
rock n roll
(03.10.24)
Konuyu cinsel performansa bağlayan arkadaşları ben de pek anlayamadım, çok dolaylı bir genelleme olmuş.

Cinsel geçmişimde performans kategorisinde birinci sırada olan beyefendi de cinsel içerikli şakalar yapmayı ve bunu sıkça yapmayı şiar edinmiş biriydi ve komikti de, gülüp geçilecek şeyler sonuçta. Performansı az ya da mutsuz çıkarımları nasıl bu kadar soru işaretsiz yapılabilir pek emin olamadım:/
0
@stubborn inferno
(03.10.24)
gerçekten ulaşabilen insanın dilinde olmaz +1. bakınız hacı hoca tayfaya, sadece dillerinde. akılları fikirleri cinsellik, kadın vs. neden? çünkü yok. ulaşamıyor.

aktif bir cinsel yaşamı olan yahut aktif olmasa bile bunu artık içselleştirmiş insanın dilinde olmuyor. dilinde olanın cinsellikle ilgili problemleri vardır ve bu hiç sekmez.
0
ilgeru
(04.10.24)
@ırene adler +1

Bir daha yaparsa eline peçete verip "Git, rahatla gel" deyip yollayın. Hatta mümkünse üstüne kahkaha atın.

Arada ve tam fırsat gelince yapılan cinsel içerikli espriden rahatsız olanla da her fırsatta ve çoğunlukla cinsellik temalı espri yapandan da olmaz.
0
nawar
(04.10.24)
Herkes seks düşünüyor diye bunu dile getirmek, naaptın bugün kaç kere osurdun diye sormak gibi bişi. Düşünüyoruz diye bunu dile getirmek zorunda değiliz, bi açık yakalamış gibi ukalalık yapmak ergence.

Zihni seksle çalışmaktam öte ilgi çekmeye çalışan biri geldi bana.
0
Bruce
(04.10.24)
İşin "cinsel açlık" kısmını geçersek bu tür şakaların bir iki fonksiyonu var bence. Birincisi cinsellik gibi görece tabu bir konu üzerinden şaka yapmak bir nevi "Bak ben aslında ne kadar rahat biriyim" demek, diğer yandan da karşı tarafı bir anlamda yoklayıp ilişkinin samimiyetini o frekansa taşımak. Bu illa ki karşı tarafa dair cinsel bir dürtüyle alakalı olmak zorunda değil, erkekler kendi aralarında da bu tür espriler yapıyor. Öte yandan konu illa cinsellikle alakalı olmak zorunda da değil; din, etnisite, siyaset, vb. gibi konular üzerinden dönen şakalar da aynı amaca hizmet eder genelde.
0
salihdt
(04.10.24)
oral ve anal dönemi sıkıntılı geçmiştir.
0
mikahakkinen
(04.10.24)
(14)

Araba Kullanmak

rock n roll
Sizce soğukkanlı olmayan insanlar da araba kullanabilir mi? Ben ehliyet almak istiyorum ama aşırı paniğim. Ben normalde de soğukkanlı değilim. Sizce bu sevdadan vaz mı geçeyim yoksa kullandıkça rahatlar mıyım?Not: Bisiklet bile süremiyorum, çocukken biraz öğrenmiştim düz gidebiliyordum döneceğim zam
Sizce soğukkanlı olmayan insanlar da araba kullanabilir mi? Ben ehliyet almak istiyorum ama aşırı paniğim. Ben normalde de soğukkanlı değilim. Sizce bu sevdadan vaz mı geçeyim yoksa kullandıkça rahatlar mıyım?

Not: Bisiklet bile süremiyorum, çocukken biraz öğrenmiştim düz gidebiliyordum döneceğim zaman inip bisikleti çevirip tekrar biniyordum. Şimdi onu bile yapamıyorum. Araba sürerken kim bilir ne hale gelirim :))

İstiyorum çünkü araba kullanabilmek lazım.
0
rock n roll
(03.10.24)
Ben kullanabiliyorsam herkes kullanır. İlk arabam gri güvercinimi haşat ederek öğrendim. Kullandıkça öğreniliyor. Yanına Bi arkadaşını al al çık.

Bana en zor gelen şey hızlı akan trafiğe yan yoldan çıkmaktı. Bir de parkta sorun yaşıyordum. Şimdi arabanın sığabileceği her yere tekte park ederim
0
kullanicadi
(03.10.24)
Bir de ben de çok paniğim. İlk kazamda çarptığım adam bana tek kelime edemedi halimi görünce. Arabayı bıraktı beni sakinleştirmişti elim ayağım yarım saat titredi
0
kullanicadi
(03.10.24)
Araba kullanmayı bilmek önemli. Ama özellikle istanbul'daysanız araba kullanmak eşittir sinir, stres, dert sahibi olmak demektir. Can güvenliği de yok, her gün görüyoruz yol kavgası diye millet birbirini kesiyor. Psikopatın birine denk gelmek çok olası. Araba kullanmamı gerektirmeyecek bir hayatı her zaman tercih ederdim. Hep hayalim büyükada'da yaşamaktı onun en büyük nedeni adada araba olmamasıydı.

Sizin durumunuzda ise aşırı paniğim diyorsunuz. Bu en büyük sıkıntıdır trafikte. Bunu aşabilecek misiniz onu düşünün. Eğer aşamazsanız işiniz çok zor. Bisiklet sürerken bile o durumdaysanız akan trafikte düşünemiyorum sizi. Cesaretlendirmek isterdim ama sanki eğer zaruri bir ihtiyaç değilse kullanmazsanız sizin için daha hayırlı olur gibi.
0
messor
(03.10.24)
@kullanicadi; arkadaşımı yanıma alsam sinirlenip direksiyona o geçer. Çok iyi araba kullanıyor :))
0
🌸rock n roll
(03.10.24)
Önce kendine Bi daire belirle. Ben beş altı ay Bakırköy Yeşilköy Florya dışına çıkamadım. İşe metroyla gidiyordum dalga geçiyorlardı helal dairenden çıkamıyorsun dimi diye.

Bahçeşehir e taşınınca hiçbir yere toplu taşıma ile gidemedim iş başa düştü. En sağdan yavaş yavaş, navigasyonla gitmeye başladım. Hemen trafiğe çıkma da ufak bir alanda sür önce giderek genişlet. Avmlere git önce oralarda park kolay oluyo. En kötü vale varsa ona verirsin park eder:p
0
kullanicadi
(03.10.24)
bu tamamen size bağlı. yapamazsınız diye bir şey yok ama aşabileceğinizi düşünüyor musunuz? heves kırmak istemem ama istanbul için özellikle konuşuyorsak bu düzeyde panik herkesi tehlikeye sokar.

ehliyet kursuna gittiğinizde belli olur zaten panik düzeyi :) ehliyeti de aldıktan sonra mutlaka önce az trafik, sakin küçük yerlerde başlayın. önce araca hakim olmak önemli. sonrası seri hareketler, soğukkanlılık gerekli mutlaka.
0
chanandler bong
(03.10.24)
eşim aynı durumdaydı. İyi bir hocadan 10 ders aldı. beraber sürekli trafiğe çıktılar. 15 yıllık şöför şimdi.
öneriler:
1-araba otomatik vites olsun. zaten diğer araçlardan stres olacaksın. bi de vitesi düşünme.
2-sakin bir hocadan özel ders al.
3-trafik kurallarına uy. sırf sana arkadan selektör yapıyor veya korna çalıyor diye panik yapma, şerit değiştirme. arkadan çarpacak hali yok. en kötü yanından söverek geçer.
4-çok endişe ediyorsan arka ve yan camlara acemi sürücü yazıp yapıştır. bi tık daha rahat edersin belki.
0
merhum
(03.10.24)
Ankara'nın trafiği de İstanbul'a benziyor :)
0
🌸rock n roll
(03.10.24)
otomatik ehliyet alma ya da alacaksan iki ayağını kullanma. sadece sağ ayağını kullanarak öğren. fren yerine gaza basanlar senin gibi panik olanlar genelde.

araba kullanmak çok büyük özgürlük. mutlaka ehliyet al, hatta hemen şimdi başvur. ama dediğim gibi çok pratik yap, çok özel ders al. zamanla elin ayağın gibi oluyor araba.
0
gabe h coud
(03.10.24)
Ön bilgi: 3 senedir araba kullanıyorum. Kullanmayı otomatik viteste öğrendim, düz vites de kullanabiliyorum, 2.5 senelik B sınıfı ehliyetim var. Şehiriçi trafiği, uzun yol, tek ya da iki hamlede park etme vs hepsi tam.

Şimdi nasıl öğrendiğime gelelim...

Ben normalde soğukkanlı biriyim hemen her konuda. Panik olmam için ortada gerçekten çok büyük bir tehlike ve elimde de az zaman olması lazım. Lakin araba kullanmayı zorla, sinir hastası ve yaşlı bir aile büyüğümden öğrendim. Resmen bir işkenceydi. Sürekli bağırıp çağırıyor sayıp sövüyordu. Soğuk terlemeler mi dersiniz, ağız kurumaları mı, sıkıntılı ne ararsanız gırla. O bir sene benim için tam bir işkenceydi, hala bile azalmış şekilde devam ediyor yer yer. Park etmeyi yeni öğreniyormuşum gibi davranıyor, "direksiyonu şöyle kır, böyle git, böyle gel" falan diyor:)

Bunu neden anlattım? Birincisi, bu şartlar altında ben bile öğrendiysem siz de gayet öğrenirsiniz. İkincisi, inanılmaz dikkatli bir sürücüyüm, şimdiye dek herhangi bir dokundurma çizik dahi yapmadım, ve bunu çok sıkı ve sert birinden öğrenmiş olmama borçluyum bir ölçüde. Ama dengeyi kurmak da bana kaldı. Biraz daha rahat birisi olsaydı bu kadar nefret ederek, korkarak geçmezdim direksiyona. Bu da eksisi. Yani ikisinin arasında bir eğitmen bulun. Ya para vererek ya eş dost fark etmez. Hem sizi soğutmayacak hem de çok gevşek bırakmayacak, sizi çevredeki ve trafikteki sorunlara karşı ayık tutacak birini bulmanız lazım. Bu belki de en önemlisi.

İkinci önemli nokta, sürekli ve sık sık pratik yapmanız. Ben bir sahil kasabasında öğrendim. Önce deniz kenarındaki toprak yol, sonra köy yolu, sonra ilçe, sonra şehiriçi, sonra uzun yol diye diye büyüttüm ama hemen her gün pratiğe çıkıyorduk. O süreçte beş yaş falan yaşlandım ama üç ayda tamamen kendi başıma trafiğe çıkabiliyordum. Rahat edeceğiniz bir rota seçin, yeni bir rotaya geçene dek, gerekirse bir hafta gerekirse 1 ay orada pratik yapın. Yanınızdaki kişiyle çıkın pratiğe ama her an yanınızda oturmasın, bazen arabadan inip yönlendirsin sizi. Özellikle park manevralarında ve geri viteste giderken.

Ne kadar çok pratik yaparsanız o kadar rahat edersiniz ama bu iş sadece iyi araba kullanmak değil unutmayın. Biraz soğukkanlı ve sakin olmayı öğrenmeniz lazım çünkü trafikte bir sürü ucube var: makas atanlar, alkollüler, uykusuzlar, düpedüz hayvanlar, dikkatsiz yayalar vs. Hepsini kontrol edemezsiniz dolayısıyla kendinizi kontrol edebilmeniz lazım. Ve de arabayı tabi ki. Bir süre sonra bir uzvunuz haline gelecek zaten, sizinle tam uyum içinde hareket edecek arabanız.

Bu arada hata yapa yapa öğrenmeye katılıyorum ama bunu minimumda tutmak en akılcı seçenek tabi ki çünkü kıra döke yaptığınız her hata size maddi hasar olarak dönecek, aracınızın hasarı artacak ve en önemlisi şevkiniz kırılacak. Kırıp dökmeden de öğrenmek mümkün, ona gayret edin, insanlık hali kaza olursa da "canımız sağolsun oyuna devam" diyebilin ama.

Kendinizden emin olmadan trafiğe çıkmayın, ufak ufak, trafik yoğunluğunun az olduğu bölgelerden ya da o saatlerde başlayın ama "tamam ben hazırım"ı hissetmiyorsanız kesinlikle çıkmayın, zaman verin, pratiklere devam edin.

Bir de bence işinizi çok kolaylaştırır: önce bisiklet sürmeyi öğrenebilirsiniz. Çok alakalı durmuyor ama birçok getirisi var şöyle ki:

-Denge hassasiyetiniz artacak
-Dönüşleri ve viraj almayı bisiklet gidonunda öğrenirseniz direksiyonda daha az zorlanacaksınız
-Gittiğiniz yola hakim olmayı öğreneceksiniz her yeri rahatça gördüğünüz için
-Daha önce yapamadığınız bir şeyi yapabilmenin motivasyonu gelecek:)

Biraz uzun oldu ama bunları uygularsanız bence gayet de kullanabilirsiniz, ama önce sakin olmayı öğrenmeniz gerek. Sırf araba direksiyonunda değil hayat direksiyonunda da çok işinize yarayacak:)

Bol şans!
0
@stubborn inferno
(03.10.24)
araba dedigin bir makine, ve etrafina baktigin zaman bir suru dusuk IQlu gayet rahat kullanabiliyor. abartilacak bisey yok. mevzunun sogukkanli olmakla da bir ilgisi yok.
araba kullanabilmek bir yetenek ya da zeka belirtisi degil. rahat ol, alisirsin.
0
cooperr
(03.10.24)
Allahını seversen yapma şunu, ne vasıfsız adamlar tek trafik kuralı bilmeden kamyonlar tırlar kullanıyor sen mi yapamayacaksın? altı üstü bir makine bu. insan kullansın diye yapılıyor.

kullanırsın kendine güven diyen arbre +1
0
titanyum22
(03.10.24)
Aslında daha çok düşük IQ sahibi kişiler yüzünden korkuyorum galiba.
0
🌸rock n roll
(03.10.24)
Trafiğe dışarıdan bakınca araba kullanmak gerçekten korkutucu ve kaotik gözüküyor yüzlerce binlerce araba aşırı süratli giden var ruh hastası gibi makas ata ata giden var her türden birçok tip var bunalrı dışarıdan görmek gerçekten insanın adrenalinini yükseltiyor ama sürücü koltuğuna oturup sen de o kalabalığa dahil olduğunda sadece sen ve önündeki arkandaki yanındaki birkaç aracı görmeye başlıyorsun o kaos o araba kalabalığı birden yok oluyor ve rahatlıyorsun. Bir de böyle düşün.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.10.24)
(10)

Bence bu kadarı da flört ama

Shepard
Ben erkek 32, o kadın 29Yanına gidince gülümsüyor, bir yere gittim dediğimde keşke beni de götürseydiniz diyor. Vücut temasında bulunuyor. Bir şey var bak böyle yapılır diyorum, onu gelince beraber yaparız diye karşılık veriyor. Ulan o iş tek kişilik bana gerek yok diyorum. Beni mı kıracaksın diyor.
Ben erkek 32, o kadın 29

Yanına gidince gülümsüyor, bir yere gittim dediğimde keşke beni de götürseydiniz diyor. Vücut temasında bulunuyor. Bir şey var bak böyle yapılır diyorum, onu gelince beraber yaparız diye karşılık veriyor. Ulan o iş tek kişilik bana gerek yok diyorum. Beni mı kıracaksın diyor. Kahve içelim artıkın dedi. E hadi içelim bari dedik ama o gün ekti, sonraki gün yapalım mı bak sebepler bunlar dedi. Sonraki gün yine aynısı yaptı. Sonraki günlerden birinde hadi şu gün içelim dedi ve ben olumsuz bakıyorum bu olaya, içmeyelim dedim. 10 gün sonra eee kahve diye girdi konuya, allah büyük dedim. E şimdi hadi geh kahve diyesim var ama bu bilgiler ışığında flört yoktur diyorsanız ölü taklidi yaparım ha. Ama yok Shepard haklısın kahve içmeye çağır derseniz ve siz de haliyle haklı çıkarsanız kahveyi içirirken ifşa atacağım.
0
Shepard
(02.10.24)
Bilemedim ama iki kere üst üste aynı şeyin yaşanma ihtimali biraz düşük. Bir plan yapılır, birincisinde işi çıkar, insanlık halidir der geçeriz ama bu,işte gönlünüz varsa ikincisini titizlikle planlarsınız ki ölüm kalım hariç o plan iptal olmasın.

Başta anlattıklarınız tipik flört yaklaşımları, ama plan konusunda bir türlü denk gelememe de bir yerden sonra inisiyatif alma gibi geldi bana. Belki de sadece ufak ufak flörtleşme olayını devam ettirmek ve orada bırakmak istiyordur. Bunu sezip de soğuk yapmamanız için de arada bir "e kahve?" gibi oltalar atıyordur ama yüksek ihtimalle siz bir tarih verseniz, ne yapar eder ona da bir bahane bulur gelmez gibi. Tabi bunlar sadece tahmin.

Gerçekten hoşlandığınız biriyse açıkça konuşun bence. Yok öylesine bir flörtse, salın gitsin.
0
@stubborn inferno
(02.10.24)
Haklısın tabi ki. Kahve için, çağır bence
0
kisa
(02.10.24)
hocam şu konuma benzemişsiniz biraz:

external-preview.redd.it

bence şuan sizin ilacınız, erkek olarak vitesi 1 artırmak;
"bir tiyatro vs gibi bir şeye gidelim", "güzel bir tiyatro var" vs. "ordan kahveye de geçeriz." deyip;
kahve olayını daha fazla travmatize olmadan küçültmek ve kapatmak.
ilk teklifi yapan taraf olmak.

bunu düşünün derim istiyorsanız, gerçekten istiyorsanız bu somut adımı atın.
bu riski alın, reddedilme ihtimaliniz de olsun işin içinde.

eğer sevinip gelirse on numara.
ama eğer ölüm kalımlı bir bahanesi olmadan ilk adımı atmanızı erteleyecekse, o iş başladığı gibi gider derim. eğer başlatmak için zorlayacak olursanız.
0
WithWorth
(02.10.24)
"Kahve içelim artıkın dedi. E hadi içelim bari dedik ama o gün ekti, sonraki gün yapalım mı bak sebepler bunlar dedi. Sonraki gün yine aynısı yaptı. "

Burasını ben tam anlayamadım, iki defa kahve içelim diyip sonra ekti mi, bunu anladım ama doğru mu anladım?
0
encokbenisevinnolur
(02.10.24)
Öyleyse ciddiye almaya değmez. İstiyorum gibi yapıp sonra istemiyorum diyen tip, ne istediğini bilmiyordur. Ne istediğini bilmeyen biriyle de pek bir şey yapamazsınız değil hiçbir şey yapamazsınız.

Kötü ihtimal, ya da şüpheci ihtimal, başka biri de vardır bu ayak oyunlarını oynadığı onun için "daha iyi bir ihtimal" olan, ondan red yiyip sonra sizle böyle oynayıp "güç" topluyordur aklınca.
0
encokbenisevinnolur
(02.10.24)
Güzelliğinin farkında olan kadın - saf erkek senaryosu yaşanmış. İlgini sömürüp eğleniyor.
Bir daha teklif etme, o ederse de reddet.
0
Bruce
(02.10.24)
zaten bir kere olumsuzluk göstermişsiniz ekildikten sonra. dengelenmiş olay. şuan iki opsiyon var, ya hiç yüz vermeyeceksiniz ya da doğru anda bir şey söyleyerek davet edeceksiniz. böyle pat diye çağırmak yerine konusu yine geldiğinde yarım ağız söyleyin. yani örn yine böyle kahve ya da oraya çekilebilecek bir şey derse, valla iki kere konuştuk gelmedin geçen sen söyleyince ben icabet edemedim artık sen gelmiyorsun zaten. sözünde durcaksan şu gün şu saat gibi. yani biraz pusuda bekleyin, çok istekli yaklaşımla değil doğru zamanı kollayarak biraz oynayın diyebilirim.
0
awlmi
(03.10.24)
Ahaha, nerden buluyorsunuz olm böyle kizlari.
0
Yourcousinmarvinberry
(03.10.24)
senden iş olarak çıkarı var mı bunu bi düşün. etki alanında bırakıp işlerini çözmeye çalışıyor olabilir. çok uyanık çok fena bunlar :))
0
xrated
(03.10.24)
Birisi birini iki defa üst üste ekiyorsa eğer;
1. Ya cepte tutmaya çalışıyordur
2. Ya da kafası karışıktır kendini ikna etmeye çalışıyordur.

Ona göre choose wisely.
0
charbiel
(03.10.24)
(29)

Minimum 1000 parçalık puzzle yapmaya karar verdim, önerileriniz?

@stubborn inferno
Selamlar,Bu aralar biraz işsiz olduğumdan ve de duvarımı doldurmak istediğimden yapboz yapıp asayım diye düşündüm. Parça uyumu ve baskı açısından kaliteli olan markalar önerebilir misiniz? Öncelikle orta dünya haritası yapmak istedim ama hiçbir yerde yapbozu yok onun. Amazonda varmış tükenmiş, bir t
Selamlar,

Bu aralar biraz işsiz olduğumdan ve de duvarımı doldurmak istediğimden yapboz yapıp asayım diye düşündüm. Parça uyumu ve baskı açısından kaliteli olan markalar önerebilir misiniz?

Öncelikle orta dünya haritası yapmak istedim ama hiçbir yerde yapbozu yok onun. Amazonda varmış tükenmiş, bir tane daha buldum ama pahalı geldi. Kendim yaptırmaya kalksam maksimum 500 parçalık dandik şeyler yapıyorlar. Orta dünya yapbozu görürseniz onu da haber edebilirsiniz ya da satmak isteyen varsa talibim:)

Onun dışında, çiçek böcek manzara falan sevmiyorum. Soyut tablolar olabilir, göz yormayan renkler tercihim. Mesela schiele eskizlerinin çok isterdim yapbozları olsun ama konu sanat olunca sadece mona lisa, yıldızlı gece ve inci küpeli kız falan var sadece.

Umarım aktarabilmişimdir biraz olsun kafamdakini.
0
@stubborn inferno
(02.10.24)
ayni renk tonlarinin birkac yerde kullanilmis olmasi seni zorlar.
kendin yapacaksan 500'lükten basla derim.
0
sonsuz
(02.10.24)
konuya kaynak yapıyorum. yıllardır guernica yapbozu arıyorum. satılan yer bilen varsa hem stubborna hem bana söylesin lütfen tşk
0
titanyum22
(02.10.24)
Titanyum hocam buyur:

www.amazon.com.tr

Link açılır umarım açılmazsa amazon tr ye guernica puzzle yaz çıkıyor
0
🌸@stubborn inferno
(02.10.24)
@sonsuz

Yorulayım diye yapmak istiyorum zaten kafam meşgul olsun diye.

Daha evvel 2000 parçalık yapmışlığım var tek başıma iki üç günde, dert değil altından kalkarım:)
0
🌸@stubborn inferno
(02.10.24)
geveze aro bacım ama ben kocaman bi gerçek yapboz yapıp onu duvara asmak istiyorum. bulana kadar bunu beş yüz defa yaparım tşk
0
titanyum22
(02.10.24)
@tiredofwaiting

3000 wow, olabilir bak aldım listeye
0
🌸@stubborn inferno
(02.10.24)
İkinciyi de aldım
0
🌸@stubborn inferno
(02.10.24)
stubborn ANAAAA İYİ OLACAK HASTANIN DOKTOR AYAĞINA FELİRMŞL İNANMIYORUM SENELERDİR ARIYORUM YOKTU TEŞEKKÜR EDERİM
0
titanyum22
(02.10.24)
Hahah rica ederim çok aramadım aslında ama senin aramadığın bir dönemde aramışım demek, pat diye buldum. Yalnız mini falan diyor, parçaları biraz küçükmüş haberin ola
0
🌸@stubborn inferno
(02.10.24)
www.amazon.com.tr

Buna ne dersiniz ahali? Sevdiğim bir parça hem, salonumda güzel durur, aydınlık da
0
🌸@stubborn inferno
(02.10.24)
Educa ve ravensburger genel olarak iyiydi. Uzun süredir yapmıyorum kalite düştüyse bilmiyorum. Büyük kitabevlerine ve oyuncakçılara bakabilirsiniz. Arkadaṣım için ortaçağ haritasını yapmıştım, göz yorucu ama keyifliydi.
0
asteriks
(02.10.24)
@tiredofwaiting

Hocam 10000 parçalık delirmedim sanırım henüz ya:)
0
🌸@stubborn inferno
(02.10.24)
beğendiğin bi resimse al gitsin. guernicayı da düşün derim çok özel ve manalı eseridir rahmetlinin
0
titanyum22
(02.10.24)
ty.gl

Bunu buldum, desteğe aranızdan minimum 10 kişi gelirse girişirim:D delirme garantili
0
🌸@stubborn inferno
(02.10.24)
Dert tasa kalmaz yemin ediyorum tek gayem onu bitirmek olur, denesem mi ya acaba:)
0
🌸@stubborn inferno
(02.10.24)
İşsizim ama o kadar da değil, sürekli eve bağlayan bir şey de olmaması lazım aslında, o yüzden 2000 parçayı geçmem muhtemelen ve bir arkadaşımı falan çağırırım desteğe:) maksat kafa dağılsın eğlence olsun
0
🌸@stubborn inferno
(02.10.24)
Çiçek böcek sevmiyorum dedin, uzay sever misin peki

www.amazon.com.tr
0
titanyum22
(02.10.24)
Titanyum

Güzelmiş he, biraz daha çok parçalısını bulursam olabilir
0
🌸@stubborn inferno
(02.10.24)
0
Amaranta ursula
(02.10.24)
Son 2 yılda 10 küsür puzzle yaptım. İkisi hariç hepsi clementoni markaydı. Özellikle siyah kutulu müze serisi çok kaliteli. Educayı öneriyorlar ama hiç denemedim sevdiğim tarzlarda pek bulamadım ama bu guernica iyiymiş ahşap puzzle yapmıştım guernica ama o tatmin etmedi pek. Ravensburger bi puzzle yaptım ama pek beğenmedim kalitesini mesela.

Tavsiye olarak puzzle halısı al eğer çerçeveletmek için camcıya götüreceksen. Eğer kendin çerçeve alıp yapacaksan da puzzle tutkalı al ve bi karton gibi bi şeyin üstünde yap.

Daha önce 2000 parça yaptıysan genel yöntemleri biliyosundur ama bence görselden gitmek yerine parça şekillerinden gitmek daha kolay. Hangi parça şekilleri buraya uygun diye düşünüp hepsini hızlıca denemek daha kolay oluyor minicik parçalardan görseli tutturmaya göre.
0
nundu
(02.10.24)
dostkitabevi.com heye iyidir
0
lapaz
(02.10.24)
www.amazon.com.tr world map
0
lapaz
(02.10.24)
Umarım geç kalmamışımdır. Her markanın kendisine ait artıları ve eksileri vardır. Özellikle buna dikkat etmek lazım.

Educa: (-) Bütün parçaları birbirine uyduğu için bütüncül bir sahnede (örneğin gökyüzü) asla örerek devam edemezsiniz, ördüğünüzü zannettiğinizde de maalesef o parça oranın olmadığını geç fark edersiniz. (+) Görüntü kalitesi iyidir, tamamladığınızda canlı görünür.

Anatolian: (-) Eksik parça çıktığında takibi zor ancak (+) eksik parça çıkmaz genellikle. (-) Görüntü kalitesi meh, (+) parçalar uyumsuz olduğu için rahatça örersiniz.

Falcon: (-) Bulunması çok zor fakat (+++) parçalar kaymak gibi, tamamladığınızda kadife hissi verdiği gibi capcanlı size bakar.

Ravensburger: Bu markayı ancak puzzle yapmaya alışkın biri yapmalıdır çünkü tüm parçalar bulanıktır ancak birleştirdiğinizde ana görüntüye ulaşırsınız. O yüzden yıldırır ama gerçekten müthiş tatmin eder.

Clementoni: (---) Bunu alacağınıza Educa alın daha iyi ama tabii Educa almayın.

O yüzden ilk seçim marka, ikinci seçim görüntü.

Kedili veya "dağınık" evdeyseniz de mutlaka ama mutlaka halı alın. İnanılmaz işe yarıyor, puzzle yapmazsanız batak oynarsınız hahah :)
0
charbiel
(02.10.24)
@charbiel detaylı anlatımınız için çok teşekkür ederim geç kalmadınız merak etmeyin :) falcon'a bakayım bir, daha önce hiç duymamıştım. Clementoni ve ravensburger tecrübem var, ikisi de çok zorlamamıştı ama ravensburger yorumunuza tamamen katılıyorum. Falcon bulamazsam muhtemelen educa'ya kalacağım:( haber veririm çok teşekkür ederim tekrar :)
0
🌸@stubborn inferno
(03.10.24)
Rica ederim :) Eskiden görselleri her markada bulabiliyorduk ama artık öyle değil belli ki... İyi keyifler.

Not: Puzzle yapıştırıcıları var ama yani boşuna masraf etmeyin, düz koli bandı >
0
charbiel
(03.10.24)
Charbiel bu arada çerçeveleme işini nasıl yapayım? Trendyolda puzzle çerçevesi diye aratınca düz çerçevelere absürt fiyatlar çıkıyor. Dandik şeyler sonuçta. Puzzlecıları kazıklamak için yapılmış bir şey gibi bu etiketlendirme ve fiyatlandırma. Başka nereden ne diyerek alabilirim?
0
🌸@stubborn inferno
(03.10.24)
Halıya yaptık diyelim; düz 2 büyük karton alıyoruz kalıncana. Birini alta sürüyoruz (halının altına), diğerini üste kapak yapıyoruz. İster elle, ister klipslerde sabitledikten sonra flip flop yapıyoruz. Kartonu / halıyı çektikten sonra sağlam bir biçimde koli bandıyla geçiyoruz. Bu bitti :)

Şimdi 2 seçenek var.
1. Paspartu. Kırtasiyeden aldığınız, istediğiniz renk kartonlarla çerçeve yapıyoruz ve (isterseniz) puzzle yapıştırıcısı alıp görselin üzerinden ister parlak, ister mat geçiyoruz. (Puzzle yapıştırıcılarının parlak ve mat seçenekleri var)
2. Mahalledeki çerçeveciye gidip cam değil ama diğeri ve en ucuz çerceveyi seçerek hallediyoruz.
0
charbiel
(04.10.24)
Teşekkür ederim yönlendirmen için, bu konuda bayağı bilgesin gözümde şu an :)
0
🌸@stubborn inferno
(04.10.24)
hizliresim.com

Bu Ravensburger

hizliresim.com

Bu da Heye. Hızlıca çektim o yüzden yamuklar :)) Teşekkür ederim ayrıca.
0
charbiel
(08.10.24)
(5)

Tarçınlı su olayını biri bana açıklayabilir mi?

@stubborn inferno
Selam dostlar,Diyabete yatkın bir birey olarak yediğime içtiğime dikkat ediyorum bir süredir. Kan şekerini dengelediği, tok tuttuğu ve yağ yakımına yardımcı olduğu için tarçınlı limonlu su olayını deniyorum bir haftadır falan. Tarçını seven ve kendisiyle hazırladığım suya da alışan bir birey olarak
Selam dostlar,

Diyabete yatkın bir birey olarak yediğime içtiğime dikkat ediyorum bir süredir. Kan şekerini dengelediği, tok tuttuğu ve yağ yakımına yardımcı olduğu için tarçınlı limonlu su olayını deniyorum bir haftadır falan. Tarçını seven ve kendisiyle hazırladığım suya da alışan bir birey olarak da bence içmeye devam edebilirim çünkü midem inanılmaz rahatladı iştahım normaldekinden de dengeli hale geldi.

Ama kaynaklar farklı farkı şeyler diyor. Birisi her gün iç bir şey olmaz diyor, birisi 15 gün iç sonra ara ver yoksa zarar vermeye başlar diyor. Biri limonla birlikte tüket diyor, biri de tam tersini öneriyor. Allah adı verdim şu mis gibi nimetin doğru ve bana zarar vermeyecek kullanım şekli ve sıklığı nedir biriniz anlatın, teşekkürler
0
@stubborn inferno
(30.09.24)
Hocam tarçının ve limonlu suyun kan şekerinin dengelemesinde tok tutmada ya da yağ yakımına yardımcı olmada herhangi bir etkisi yok, bunların hepsi hurafe, bir ara aç karnına elma sirkesi içiriyorlardı ama sirkenin asiti diş minesini dökmeye başlayınca ondan vazgeçtiler galiba.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.09.24)
Hadi ya? Çünkü açlık şekerim de tokluk şekerim de bir haftadır hiç olmadığı kadar düzenli, her gün ölçtüm test etmek için, ve beslenmemdeki tek değişiklik bu tarçın olayı oldu
0
🌸@stubborn inferno
(30.09.24)
Hocam kan şekerinin yüksekliği ya da düşüklüğü kronik olarak farklı bir takım medikal problemler nedeniyle ya da akut olarak anlık beslenme rutinleri nedeniyle oluyor. Misal insülin direncin varsa kan şekerin yüksek olur çünkü hücrelerin insülin duyarlılığını yitirdiği için hücreler şekeri içeri alamaz o nedenle şeker seviyesi kanda yükselir ve ölçümlerde kan şekeri seviyesi yüksek çıkar, tıp bilimi bunu tedavi etmek için metformin bazlı ilaçlar kullanır, metformin mekanik çalışan bir etken maddesidir, yani koçbaşı gibi hücre kapısını zorlaya zorlaya açmaya ve şekeri içeri alıp kan şekerini hipoglisemiye sokmadan düşürmeye çalışarak tedavi etmeye çalışır; kan şekeri düşüklüğünün tedavisi ise daha komplikedir sentetik glukagon hormonu kullanmak zorunda kalırsın, yani gördüğün gibi bunlar aslında basit gibi gözükse de müdahale ve tedavi yolları biraz sıkıntılıdır, tarçın vs. gibi yöntemler zararlı değildir ama tedavi edici bir özelliği de yoktur bu anlamda.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.09.24)
Bilmiyorum uogurt tsrcin yapiyordum gece acikmalarim durmustu

Plasebo mu bilmiyorum
0
Zetnikov
(30.09.24)
2007, 2009 tarihli bazı çalışmalar var, tarçın takviyesinin glisemik kontrol ve insülin duyarlılığı üzerinde önemli etkileri olabileceğini ve bu etkilerin 12 saat boyunca devam ettiğini gösteriyor.

2019 yılında Uluslararası Gıda Bilim Dergisinde iki Türk bilim insanının çalışmasına ilişkin bir makale var; 3-6 gram tarçın tüketiminin bazı kan parametrelerini olumlu yönde etkilediği söyleniyor. Başka bir çalışmada da, 12 hafta boyunca günde bilmem ne kadar tarçın tüketiminin oksidatif stresi azalttığı ve bozulmuş açlık glikozunu düzelttiği gösterilmiş.Bir ara epey incelemiştik.

Ancak tarçının kullanım şekli konusunda net bir standart yok. Sadece 2012 tarihli bir çalışmada 'öğütülmüş tarçın' kullanımı ifadesi var.

Biz her sabah çubuk tarçını öğütüyoruz, 10 gramı iki kişi bölüşüp gün içinde, yoğurda, çorbaya, salataya, smoothiye falan katıp kullanıyouz.
0
latchet
(30.09.24)
(15)

Doğru Psikolog/Psikoterapist Nasıl Bulunur?

jimjim
İstda online hizmet veren birini arıyorum.Özellikle romantik ilişkilerden kaynaklı sorunlarda faydalı olabilen, deneyimli birini arıyorum. Bir de yöntem olarak mı yoksa kişi bazlı mı seçmeliyim? Asla bi fikrim yok, sizin deneyimleriniz nasıldı?Son olarak terapi ücretleri ne alemde? Teşekkürler.
İstda online hizmet veren birini arıyorum.
Özellikle romantik ilişkilerden kaynaklı sorunlarda faydalı olabilen, deneyimli birini arıyorum.
Bir de yöntem olarak mı yoksa kişi bazlı mı seçmeliyim? Asla bi fikrim yok, sizin deneyimleriniz nasıldı?

Son olarak terapi ücretleri ne alemde?

Teşekkürler.
0
jimjim
(30.09.24)
Terapi ücretleri epey uçuk. İstanbul'da online terapi veren bir psikolog biliyorum ama zannederim 3500 veya 4000'den aşağı değildir. Fakat sağlam eğitimlidir. İstersen özelden ismini vereyim (buraya yazdam olur mu bilemedim)
0
muhayyer divan
(30.09.24)
@ala09

Aç sürüsü mü?? Şu hayatta en sevmediğim meslekleri yapanlar hakkında bile böyle düşünmedim, hangi hakla aç sürüsü diyorsun? Çok fazla saygısız ve zalim bir ifade olmadı mı bu?
0
muhayyer divan
(30.09.24)
Online ise istanbul olmasi avantajin tam tersi dezavantaj olmaz mi? Cunku piyasa ortalamasina gore fiyat verecekler. Bulundugum sehirde (eskisehir) terapist olan psikiyatristlerin ucretleri bile 2500-3000 civarinda mesela.

Terapist bulma surecinde ise bence oncelikle farkli terapi ekollerinde (psikanalitik psikoterapiler, bilissel davranisci terapi, sema terapi vs gibi) egitimi ve pratigi olan birini bulmak gerekir. Uygun bir terapi baslangicinda da degerlendirme seansinda bu yontemlerle ilgili bilgilendirme yapilir ve birlikte bir yontem secilir. En iyi yontemlerden biri de guvenilir bir tanidiktan referansla gitmek tabi ama her zaman mumkun olmayabiliyor
0
gibicibicis
(30.09.24)
Öncelikle, online terapi almayı düşünüyorsanız, neden istanbul olması şartı var? Gibicibicis'in de dediği gibi, ücret beklentileri daha uçuk olacaktır. Bence başka şehirlerden bir psikolog bulmayı da deneyebilirsiniz.

Yöntem olarak mı kişi bazlı mı seçmeniz gerektiğinin kararını verecek yetkinlikte olmayabilirsiniz. Daha önce terapi ya da herhangi bir psikoloji eğitimi aldınız mı? Cevap evet ise az buçuk fikriniz vardır neye daha çok ihtiyaç duyduğunuz konusunda. Aramayı ona göre yapın. Cevabınız hayır ise, eski usul deneme yanılma öneriyorum, peki neden? Tecrübenizin olmadığı hemen her konuda en doğru yol genelde bu oluyor eğer bilinçli bir insansanız. 3 senedir düzenli terapi alıyorum, şimdiye dek iki psikoloğum oldu, birincisiyle yaşadığım şehirde yüz yüze görüşüyordum (istanbul değil), ücreti dönemine göre uygundu ama aradığımın onunla geçirdiğim terapi sürecinde olmadığını anlamam biraz zaman aldı. Çünkü ona sadece iç döküyordum, sorunlar orada olmaya devam ediyordu. İkinci psikoloğum ile uzun zamandır görüşüyorum, online olarak (kendisi istanbulda yaşamıyor), sadece iki defa yüz yüze görüşebildik ve hiçbir farkı yoktu terapi namına, bu beni ayrıca mutlu etti. Bu psikoloğum sınırları aşmadan çizgi dışında düşünebilen ve bana neredeyse mükemmel şekilde uyumlanan biri. Aslına bakarsanız ona yaptığım şey de iç dökmek, ama döktüğüm o içimle ne yapmam gerektiğini ve nasıl stabil, mutlu ve sağlıklı olabileceğimi biliyor oluyorum her seans sonrasında. Bunu tarif etmek biraz zor, o yüzden size de deneme yanılmayı önerdim. Biz ekol olarak şema terapiden gidiyoruz ama ekol bir noktadan sonra teferruat oluyor, süreç bir şekilde zaten akıyor, en azından ben perde arkasını görmediğim için böyle düşünüyorum. O kısmı bırakın terapistiniz düşünsün, zaten talep ettiğinizde ve hazır olduğunuzda sizin üzerinizde hangi ekolü uyguladığını paylaşacaktır. Ona karar vermek onun işi. Siz sadece iletişim kurduğunuzda rahat hissettiğiniz, hayatınızdaki bir şeyleri eylemsel olarak değiştirdiğini fark ettiğiniz uzman kimse onu bulana dek deneyin ve bulduğunuzda da istikrarlı devam edin. Ben böyle yaptım, ve iki sene önceki halimden eser yok şu an. Hayatım yine ara sıra boka sarıyor ama ben iyiyim, dengeliyim, yaşıyor ve atlatıyorum. Ve bunu terapisiz yapmam ne kadar zor olurdu, düşünmek bile istemiyorum.
0
@stubborn inferno
(30.09.24)
psikiyatrist ihtiyacın varsa özelden yaz sana hekim önereceğim. ben gittim memnun kaldım. istanbulda. özel hastane. pek pahalı değil.
0
yurtsuz john
(30.09.24)
ben bir psikolog olarak online terapinin yararına inanmıyorum. tabi ki bu bir subjektif yorumdur. terapi ücretleri özel doktor ücretleri kadar var çünkü alanda iyi olan psikologlar bana gelen de farklı olsun kafasında çünkü bir sürü meslekte yetkin olmayan terapist var.
0
mikahakkinen
(01.10.24)
araştırırken lisans mezuniyetinin psikoloji olması (iyi bir üniversiteden, tavsiyem boğaziçi, odtü, dokuz eylül, istanbul, ankara, hacette gibi) ilk kriteriniz olsun. sonra yüksek lisansının klinik psikoloji alanında olduğuna emin olun. bu yüksek lisanslar içinde yine belirli üniversiteleri referans alabilirsiniz. diğer üniler üzerine örneğin bilgi üni klinik oldukça güvenilirdir özellerde, ya da yeditepe, ışık, maltepe vs. de olabilir. sonrası da eğitimle desteklemiş mi, süpervizyondan bahsediyor mu kendini tanıtırken diye bakın.
metot konusunda önden neye yatkın olursunuz bilmeniz zor ama çözüm odaklı ya da bdt sizin sorununuza göre biraz didaktik kalabilir. psikodinamik/psikanalitik, şema ya da varoluşculuk üzerine çalışan kişileri tercih edebilirsin.
en son olarak da gitmesi sizi çok yormayacak, maddi olarak karşılayabileceğiniz uzmanlarla oturup konuşup 2-3 seans sonunda karar vermek en doğrusu. bu arada 2000-3000 arası çalışan çok insan var. ama daha düşük ücretli çalışanlar da mümkün olabiliyor çeşitli organizasyonlar vasıtasıyla.
0
red g
(01.10.24)
red g o kadar saçma yazmışsın ki. boğaziçi mezunu olur ve sonra yurtdışında klinik yapmıştır falan ama sana hiç faydası olmaz, zaman, para ve sağlığını kaybedersin. arel üni mezunu olur, okan’da yüksek yapmıştır ama acayip faydasını görürsün. kişinin duruşu, anlayışı çok daha önemli. yukarıda geçen hiçbir üniversite ile de ilgim, alakam yok belirteyim. bu etiketleri görünce çığlık atmak istiyorum artık yalnızca.
0
deartheodosia
(01.10.24)
ücretler fecaat durumda. özgeçmişi ve terapi eğitimleri aradığım niteliklere uyan bir terapist buldum ama görüşme ücreti 3bin liraymış ve online görüşüyormuş sadece. bakmak isteyen olursa: melis caner, fabula psikoloji
0
anna sun
(01.10.24)
ankara'dayım. kasım 2022'de 750 lirayla başlamıştım. şu an ilk hasta ücretini bilmiyorum ama kendisi sağolsun "kadrolu manyak" olduğum için zam yapmıyor, ben seans başına 1500 ödüyorum, normali muhtemelen 3 bin hatta daha fazladır. daha ucuza gelen hastaları olduğunu biliyorum.

terapist bence tamamen şans işi. geçmişte bir kere denemiştim. hiç hoşuma gitmemişti. şu anki terapistimle ise ölüme giderim yani öyle söyleyeyim.

düzenli, uzun süreli bir terapi arayışındaysanız belki ilk birkaç deneme başarısız olabilir ama düzenli devam ettiğiniz sürece iyi bir terapist zaten sizden yeni müşteri parası almaz.

profesyonel bir iş olduğunun farkındayım ama benim terapistim sağolsun gerçekten benimle çocuk gibi ilgilenir, sınırlı sayıda danışanı vardır. o açıdan bunlara dikkat etmek önemli diye düşünüyorum.
0
mark greg sputnik
(01.10.24)
ben özel üniversite mezunuyum ve red g ye katılıyorum. psikoloji sosyoloji ve soft bilimler kesinlikle özel üniversitelerde olmamalı. bir boğaziçi mezunu ile arel mezununu nasıl karşılaştırabilirsiniz ya?

@dearthedosia tam bir özel okul mezunu ağzı yazdıkların.
0
mikahakkinen
(02.10.24)
@mika ya bi tecrüben olsun, anlarsın bence. arel falan savunduğumdan da değil. kişinin kapasitesinde bitiyor, ösym sıralamasında değil
0
deartheodosia
(02.10.24)
@deartheodosia ben psikoloğum zaten tecrübeye gerek yok. meslektaşlarım ne seviyede olduğunu biliyorum.

psikoterapide bir sürü teknik var. bu teknikler için zeka gerekiyor. koç sabancıyı dışarıda bırakırsak psikoloji bölümü eşit ağırlığın en yüksek puanlı 2. bölümü. yani ilk 30 bin içinden seçilen ege,boğaziçi,ankara,hacettepe mezunu ile 300bin sıralamadaki arel mezunu mu bir?
0
mikahakkinen
(03.10.24)
@mika, yalnızca üni. ismi nedeniyle senden çok daha iyi olacağımı kabul etmen gerekiyor o halde. ben kabul etmiyorum mesela, benden çok daha başarılı olabilir ve insanlara çok daha faydalı olabilirsin ama sana göre her koşulda ben senden daha iyiyim? böyle bi şey olamaz. uzatmak da istemiyorum daha fazla ama herkes aynı eğitim fırsatlarına sahip olmuyor.
0
deartheodosia
(03.10.24)
Herkes aynı eğitim fırsatına sahip olmadığı için ve evet ösym sıralaması da kapasiteyi gösteren bir kriter olduğu için iyi devlet okulundan mezun olması benim için de şart. Özellerde dağıtılan klinik psikolog derecesinin benim için bir ederi yok. Simit sarayı gibi açılan üniversitelerde verilen eğitimi ciddiye alamıyorum. Sağlık,psikoloji, hukuk, bu üç alanda lisans özellikle önemli. İyi üniversite mezunu illa ki iyi mi olacak, hayır olmayabilir. İyi üniversite mezunlardan çalıştığı ekole ve bütçeye göre seçim yaparım. Düşük ücretli başlayıp kısa sürede seans ücretini arttıran oluyor, baştan konuşmanızı öneririm.
0
asteriks
(03.10.24)
(1)

Sütaş kaşar peyniri Şok Market

Trafalgar
Sütaş kaşar peyniri almıştım ama tarihine bakmadım. TETT 01.09.2024 yazıyormuş. Geri götürsem iade alırlar mı yoksa kaşar peyniri için bilmediğim bir şey var mıdır?
Sütaş kaşar peyniri almıştım ama tarihine bakmadım. TETT 01.09.2024 yazıyormuş. Geri götürsem iade alırlar mı yoksa kaşar peyniri için bilmediğim bir şey var mıdır?
0
Trafalgar
(29.09.24)
Fişiniz varsa iade almak durumundalar.
0
@stubborn inferno
(29.09.24)
(2)

Acıbadem Akasya Avm neden bu kadar popüler?

Cezcez
Yemek yerleri de full. Dükkanları da kalabalık.Ve sizce geleceği nasıl akasya avm nin?
Yemek yerleri de full. Dükkanları da kalabalık.
Ve sizce geleceği nasıl akasya avm nin?
0
Cezcez
(28.09.24)
Ulaşımı kolay, hem metroya hem metrobüse avmnin içindeki bir çıkıştan erişilebiliyor ve de Kadıköye yakın.

Çoğu avmde olmayan mağazalar var özellikle giyim kategorisinde.

Sinemasının salonları epey büyük, imax ve goldclass seçenekleri var.
0
@stubborn inferno
(28.09.24)
Geleceğini çok başarılı görüyorum.
0
Bruce
(28.09.24)
(15)

durduk yerde bosanmak isteyen adam

robert bosch
yaklasik 10 yildir devam eden bir iliski ve 7 yasinda daha gecen haftalarda ilkokul 1.sinifa baslamis bir cocuk var.kadin hastaligindan ötürü evlendikten sonra meslegini yapamaz hala geliyor. cocuk vs de olunca baska bir kariyer planlamak yerine ev hanimi oluyor.adam biraz daha huysuz, anlasmak zor
yaklasik 10 yildir devam eden bir iliski ve 7 yasinda daha gecen haftalarda ilkokul 1.sinifa baslamis bir cocuk var.

kadin hastaligindan ötürü evlendikten sonra meslegini yapamaz hala geliyor. cocuk vs de olunca baska bir kariyer planlamak yerine ev hanimi oluyor.

adam biraz daha huysuz, anlasmak zor bir insan ama kadin daha orta yolu bulan bir profil. disaridan gayet iyi görünüyorlar. evin icinde tartismalar oluyor kadina göre ama "artik anlasamiyoruz" diyecek kadar büyük seyler yok.

adam bir anda bosanmak istiyorum diye geliyor. anlasmali bosanmak istedigi icin kadina istediklerini yaz bir an önce bitsin vs diye zorluyor. kadin cok saskin. yillarinin bosa gittigini ve ne alacakta mahkemede yoluyla alacagini anlasmali bosanmayacagini söylüyor. cocuga ileride borclu hissetmemek icin bosanma davasi acmiyor, adamin acmasini bekliyor. adam da kagidi bekliyor iste.

adamin istedigi bir anda önce bosanmak, kadinin dedigi sey mutsuz da olsam asla bosanmak istemezdim, cocugum icin katlanirdim diyor.


10 gün birbirleriyle zoraki durumlar disinda konusmuyorlar. 10 gün sonra adam geri yumusuyor. sanki bosanmak istememis gibi, 10 gün öncesindelermis gibi davranmaya basliyor.

adam normalde 2.cocugu isteyen ve kadinin onu birakip gitme endisesini tasiyan biri.

bu neden olabilir sizce?
0
robert bosch
(27.09.24)
Hocam böyle şeylerin nedeni üzerine düşünmek vakit kaybı, öyle ya da böyle kadın dünya iyisi biri olsa adama krallar gibi hizmet edip çocuğunu büyütse adama yaranamaz, aynı davranışın 3-5 sene sonra ortaya çıkmayacağının garantisi yok, kadın acilen avukatla görüşüp kendi faydasına ne alabiliyorsa hayatını kursun düzelir mi diye vakit kaybetmesin
0
grimavi
(27.09.24)
Adamın problemleri var belli ki, destek alması lazım. Bir iki davranış çıktısıyla nedenini saptayacak yetkinlikte değiliz.

Dengesiz davranmak konusunda adam haksız. Ama "çocuğum için mutsuz bir evliliğe katlanırım" derken de kadın haksız. Bu bir insanın hem kendisine hem çocuğuna yapabileceği en büyük kötülük. O açıdan kadının da desteğe ihtiyacı var.

Yerlerinde olsam hem bireysel hem çift terapisi denerdim. Birçok duyuruda bunu öneriyorum evet ama geçerli sebeplerim var. Birincisi, istikrar ve doğru danışmanla işe yarıyor ve hayatım boyunca bunun işe yaradığını hem kendimde hem başka insanlarda gördüm. İkincisi, burada paylaşılan ilişki sorunların yüzde doksanına yakını, küçük anlaşmazlıklar dalgınlıklar falan değil de tarafların kendi bireysel hayatlarında basbayağı problematik olması. Anlattığınız durum da buna bir örnek.
0
@stubborn inferno
(27.09.24)
Mis gibi boşansın işte daha ne istiyor anlamadım.

1) Adam gizli saklı aldatıyor kadın anlamadı ya da gözü dışarıda o yüzden bir an önce bekar kalmak istiyor.
2) Adam bunaldı, sıkıldı, 10 sene önceki hisleri yok. 2. Çocuğu da belki çocuk olursa düzeltiriz diye istedi. Gerçekten istediğini sanmadım niyeyse.

Çekişmeli boşanma yıllar sürer anlaşabiliyorlarsa anlaşsınlar yol yakınken. O adamla artık olmaz öyle hissettim ite kaka evlilik sürdürülmez

Birisi bana boşanalım dese 10 gün sonra neyse hadi boşanmayalıma getirse ben boşanırdım
0
kullanicadi
(27.09.24)
Adam yedek oyuncuyla maça devam etme kararı almış. Tam oyuncu değişikliği çalışması yaparken yedek oyuncuda defo tespit etmiş ve 'eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir' demiş.

Sahadaki oyuncumuz aynı süreci başka bir yedek oyuncu için yaşamak istemiyorsa ve durum uygunsa maçtan çekilsin, değilse, kendine çeki düzen versin. Belli ki bir memnuniyetsizlik var.
0
Mirket
(27.09.24)
evet bazı yorumcular şaşırtmamış. erkek hasta olunca kadın bakar ama kadın hasta olunca erkek bunalır vah vah

adam bariz başkasını bulmuş aldatıyormuş sonra o başkası tarafından terkedilmiş. arkadaşına söyle gitsin std testleri yaptırsın hatta adama da şart koşsun.
0
titanyum22
(27.09.24)
ilk yorum çok haklı. kadın ev hanımı ama ev hanımlığının hakkını veriyor mu? hastalık ortaya çıkar çıkmaz gitmeyen adam bir anda mı gitmeye karar verdi? kadın bi kendine baksın desin ki acaba ben de olması gereken gibi miyim? karşımdaki kişiye olması gerekeni yapıyor muyum? o dışarda bi şeylere çabalarken ben evde çabalıyor muyum?

özet şu: adamın canına tak etmiş bazı şeyler, tamam boşaniyim demiş kendinde güç bulmuş, 10 gün düşünmüş taşınmış yatışmış ve kendine gelmiş. bunun altında milyonlarca şey aramaya gerek yok. başkasıyla sevgiliymiş de diğer kişi de postayı koymuş falan olayları 10 günde olacak şeyler değil. arada bikaç ay olsa ihtimal verirdim.
0
asap raki
(27.09.24)
Kadın boşansın. Hiç gerek yok böyle bir insanla zaman harcamaya.

Bu arada iki gündür bir iki duyuruda feminizme kafayı takmış insanlar gözlemledim .Arkadaşlar feminizm kötü bir şey değil. Tabii cinsiyetinden ötürü kendini üstün sayan erkekler nefret ediyor feminizmden ama bazı kadınların da nefret etmesine bir anlam veremiyorum. Feminizm cinsiyetten bağımsız herkesin savunması gereken bir şey.
0
rock n roll
(27.09.24)
@rock n roll,bazi insanlar feminizm adi altinda erkeklerin cialis kullanmasiyla bile dalga gecmeyi kendilerine hak gördükleri icin haliyle dalga konusu oluyorlar.
0
🌸robert bosch
(27.09.24)
kadın boynuzlanıyor bence. büyük ihtimalle de x şahısla arası bozuldu ya da tekmeyi yedi, o yüzden paşa paşa döndü evine.
0
candide
(27.09.24)
bu tarz konular bana dışardan hep karmaşık ve tahmin edilemez geliyor. yılların yaşanmışlığı bu özetten anlaşılabilecek bir şey değil. aldatmış da olabilir, bunalmış da olabilir, artık sevmiyor da olabilir vs vs.

sonra neden geri dönmüş olabilir; belli ki anlaşmalı boşanma olmayacağı için uğraşmak istemedi, ya da 10 yıllık evliliği bitirmek zor geldi, ya da anlaşmalı boşansın diye biraz yumuşak davranıyor. belki de gerçekten biri vardı ve fakat tekmeyi yedi.

bütün bu olanlardan tek bir sonuç çıkarabiliyorum; mutsuz ve bitmesi gereken bir evlilik var. çocuk için beklemek de doğru olmuyor genelde. anlaşmalı boşanırken de bu arada kadın istediklerini alabiliyor. yani nafaka vs makul tutarlarda uzlaşılır ve biter, iki yetişkin insan neden anlaşamasın? illa mahkeme yoluyla almak istemesini anlamlandıramadım.
0
awlmi
(27.09.24)
@geveze abla su şık masalarindan paylassana feyizlenelim cok merak ettim asik ettirme yontemini
0
ala09
(27.09.24)
Başkasına âşık olmuştur ne olacak.
0
muhayyer divan
(28.09.24)
titanyum ne cevap yazdiysa tam tersi dogrudur kanka.

soruna cevap da bosansinlar bence de.
0
baldur2
(28.09.24)
Çiftler arası ilişkiler karmaşıktır biz dışardan ne olduğunu tam bilemeyiz bu kadar bilgiyle. Kadın hastalığından dolayı işi bıraktı demişsiniz. Ne hastalığı bu? Nasıl bir hastalık. belkide aralarında cinsellik bitti ya da başka birşey oldu.
Diğer yazarlarında dediği gibi adam başka bir sevgilide bulmuş olabilir.Herşey olabilir.
0
komando kani var bende
(28.09.24)
Adam birini buldu muhtemelen veya yaşanan zor süreçler mi etkiledi başka şeyler mi bilinmez psikolojik sıkıntısı var.

Çekişmeli boşanma iki tarafı da mutsuz edecek ve isteseniz de istemeseniz de stresiniz gerginliğiniz çocuğa geçeceği için son seçenek olsun lütfen. Ben canlı örneğim bu duruma.

Adam bir klinik psikolog bulsun döksün içini çift terapisi gerekli ise yönlendirir zaten psikolog. Bence burdan başlasınlar. Barışmasalar bile en azından sağlıklı yürütülür boşanma süreci. Kadının yerinde olmak istemezdim çok üzücü, geçmiş olsun. Öyle yada böyle bu da geçecek. kendisine iyi baksın çocuğunu seviyorsa kendi mutlu olacağı yönü seçsin.
0
cilekli pasta
(28.09.24)
(11)

ilk uzun ilişkinizi unutabildiniz mi?

emenius sleepus
selam dostlar, yakın zamanlarda ciddili bir ilişkiye başladım. tanıştığım ilk günden beri bana karşı her hareketi çok coşkulu olan bu insan tanıştıktan yaklaşık 2-3 ay sonra direkt olarak benimle evlenmek istediğini söyledi.biraz korktum ama kendisiyle sanki mutlu olurmuşum gibi geliyor o yüzden bu
selam dostlar, yakın zamanlarda ciddili bir ilişkiye başladım. tanıştığım ilk günden beri bana karşı her hareketi çok coşkulu olan bu insan tanıştıktan yaklaşık 2-3 ay sonra direkt olarak benimle evlenmek istediğini söyledi.

biraz korktum ama kendisiyle sanki mutlu olurmuşum gibi geliyor o yüzden bu muhabbete ket vurmadan devam ediyoruz. lakin yakın zamanda gecmisimiz hakkında konuşurken benden yaklaşık iki ay önce 6 yıllık ilişkisini bitirdiğini söyledi. benim geçmişimde ise hiç kimse olmamıştı.

maalesef beni şeytan dürttü ve telefonunu biraz karıştırıp pişman oldum çünkü telefonun her yerinden kadının adının geçtiği mesajlar, fotoğraflar, videolar, profiller vs. fışkırıyor. silmeye vakit olmamış olabilir. 6 yılı yok etmek kolay değil. aileyle tanıştırılmış bu kişi ve evlenilecekmiş. erkek kişisinin benden önce birlikte olduğu ilk ve tek kişiymiş.

şimdilerde bu kadını nasıl unuttu ki acaba diye düşünüyorum, gerçekten unuttu mu sahi, 6 yıllık ilişkiniz bitmiş olsa bir anda unutup başkasına aşık olur muydunuz, evlenmek istediğinizi söyler miydiniz? erkekler ilk aşklarını, liseden başlayıp yetiskinlige kadar devam eden uzun iliskilerini unutabilirler mi? çok korkuyorum evlenecegim insan benim yanımda bir başkasını düşünecek diye.

not: anlayacağınız üzere ben kadın tarafı o erkek. ayrıca ayrılma sebebini artık sevmediğini hissettiği ve onu küçümseyen tavırlarından bıktığı şeklinde açıkladı. 6 yılın arasında birkaç aylık bir ayrılık olmuş, sonradan barışılmış ama eskisi gibi olmamış. tekrar ayrılmışlar.

özellikle erkeklerin fikirlerini merak ediyorum ama herkesin cevapları için tek tek teşekkürler.
0
emenius sleepus
(27.09.24)
Unutan var evlenip çoluk çocuğa karışıp unutamayan var, her durumda da 2-3 ay içinde evlilik kelimesi tuhaf bence, çünkü ilişki başındaki yüksek enerji yüksek heyecan yüksek hormonlar hep öyle devam etmiyor, evlilik için bakılması gereken başka konular var, bunlar zamanla gözlemlenmeli, akla geldikçe dürüst ve samimi şekilde konuşulmalı

Çocuk konusu, beklentiler, ekonomi, aile akraba ilişkileri, cinsellik, ev içi iş bölümü, ekonomi gibi türlü türlü başlık ilişkinin büyüsü bozulmasın ya da ayıp olur diye konuşulmuyor, görmezden geliniyor, bunlar hayatta yokmuş gibi davranılıyor fakat evlilik düşüncesinde etraflıca tam da konuşulması gereken konular

Bunlarda sözel olarak ortaklık kuruluyor fakat sözlerle eylemler örtüşüyor mu gözlemlemek gerekli, 2-3 ay bunlar için çok erken, biraz daha zamana yaymak gerek
0
grimavi
(27.09.24)
unutamadım değil. unutmadım. hafızada kayıtlı duruyor. üzerinde düşünmüyorum, bir eksiklik, özlem çekmiyorum. yaşanmışlıklar yaş aldıkça hafızada daha fazla yer tutacak. ama yenisine yer var.

benim durumum bu ama anlattığın pek normal gelmiyor. 2 ayda 6 yıllık ilişkinin etkisinden çıkması doğal değil. klişe tabirle love bombing yapıyor.
0
gabe h coud
(27.09.24)
Benim 4 senelik ilişkim bittiğinde 8-10 ay dişi sineği bile kovalamadım. Uzun ilişkiden çıkalı 2 ay olan insana zaten şöyle bir mesafeli bakmak lazımken evlilik falan filan.
Çok net red flag.
0
Bruce
(27.09.24)
Love bombing arkasından gaslighting, silent treatment gibi şeyler gelecek mi diye dikkat et. Bunları fark edersen erken davranır iletişimi kesersin.

Pek gözüm tutmadı yalan yok.
0
kullanicadi
(27.09.24)
Kaç demem de kaçmaya hazır olsun bir yanın derim.
0
encokbenisevinnolur
(27.09.24)
run forrest run

niyeyse uzun ilişkiden çıkan taraflar bazen "kim önce evlenecek" yarışına giriyorlar, nispet için olsa gerek. malzeme olma derim. ayrıca bağğzı erkekler bile isteye unutmuyor yukarıdaki arkadaş gibi, sonra gidiyor çocuğuna ismini koyuyor utanmadan. marifet gibi anlatırlar bi de bak (bkz: kızına eski sevgilinin adını koymak)
0
titanyum22
(27.09.24)
İki ay ciddi bir ilişkiden çıkıp, yeni bir ilişkiye başlayıp bir de evlilik konuşmak için kısa bir süre.

6 senelik bir ilişkide elbette milyon tane yaşanmışlık vardır ama şu da var: ilişki bir yerden sonra tarafları boğan bir hale gelmiş de olabilir. Şunu demek istiyorum, bazen bazı uzun ilişkilerde iki tarafın da ilişkinin yürümeyeceğini anladığı ama konfor alanından çıkmaya cesaret edemediği, oturup beklediği, zaman öldürdüğü bir nokta oluyor. Bu bazen ilişkinin ikinci yılında oluyor bazen beşinci. Dolayısıyla bu 6 yılın 6sının da aynı tempoda gittiğini söylemek biraz gerçekdışı olabilir, zaten arada ayrıl barış durumları da olmuş. Sevgiliniz kafasında bitirmiş olabilir o ilişkiyi, ilişki henüz devam ederken yani. Dolayısıyla dışarıdan 2 ay gibi görünen o boşluk onun mentalinde atıyorum 1 sene de olabilir. Dolayısıyla da sizi tanıyıp size aşık olması illa red flag olmayabilir (ama red flag olması da ihtimal dahilinde, onu siz daha iyi bilirsiniz çünkü bu kişiyi biz tanımıyoruz)

Ama...

Evlilik konusunu açması bence şu noktada bir red flag. Bu birine aşık olup birlikte vakit geçirmeye benzemiyor çünkü. Düşünülmesi gereken çok ciddi şeyler var. Aileler işin içine girecek, ortak yaşam alanı oluşacak, maddi manevi bir takım çalışması içine girip hayattaki hemen her şeye birlikte göğüs gereceksiniz, belki çocuk olacak vesaire.. Böyle kapsamlı bir maceraya atılacak kadar birbirinizi tanıyor musunuz ki? Sevgi aşk vardır tamam ama bu duygular uğrunda bulunmayı pratik etmediğiniz özverilerde bulunabilir misiniz birbirinize karşı? Hiç birlikte yaşamayı denediniz mi, birlikte tatile çıktınız mı, hastayken birbirinize baktınız mı, birlikte parasız kaldınız mı,bir şeylerin yasını birlikte tuttunuz mu?..Liste uzar gider. Elbette evlenmeden önce herrr şeyi yapma ihtimaliniz yok ama birlikte doldurduğunuz deneyim havuzunuz ne kadar derinse, evlendikten sonra onun içinde yüzmek daha kolay oluyor, öbür türlü bir avuç suda çırpınıp durursunuz balık gibi muhtemelen.

"Bana karşı her hareketi coşkulu" demişsiniz, oraya da takıldım biraz açıkçası. İlk zamanlarda coşku normaldir ama her harekeyin bu kadar yoğun şekilde coşkun olması+evlilik konusunu açması karışımı pek sağlıklı görünmüyor. Sakin, durgun zamanları da deneyimlemeden adım atmayın bence. Lovebombing olma olasılığı yüksek çünkü. Bir de, telefon karıştırmayın :( Anlıyorum insanın içini kemiriyor ama oradan asla sizi rahatlatacak bir şey çıkmaz, hatta kafanıza takacağınız bir sürü malzeme çıkar ki çıkmış. Kendi iç huzurunuz için ve karşı tarafın mahremiyeti için bir daha buna kalkışmayın bence.

Yine bence, erkekler de kadınlar da yaşadıkları aşkları unutmaz. Kadınlar bu konuda biraz daha farkındalıklı ve stratejik olduğu için, sağlıklı şekilde geride bırakmaya daha meyilliler sadece. Deneyimlediğim ve gördüğüm kadarıyla erkeklerde biraz daha garip işliyor o süreç. Sağlıklı bir şekilde kapanış yapıp, aşkını arkasında bırakan, zaman zaman güzel bir şekilde hatırlayan ama aklı karışmayan erkek sayısı daha az bence. Yani sizin sevgiliniz bu insanlardan biri değilse bile bu normal, onu demek istiyorum. Ama hayat sürekli değişiyor, insanlar da, özleri değişmese de yeni koşullara adapte oluyor. Sevgiliniz oraya takılıp kalmış demek değil bu illa, bunu bilemeyiz. Tek yolu, yeterince zaman geçirdikten sonra, sürecin içinde onun düşüncelerini dinlemek ve anlamak. Evlilik meselesine keskin bir şekilde hayır demek istemiyorsanız bile, biraz daha zamana ihtiyacınız olduğunu söyleyin bana kalırsa. O zamanda da karşı tarafı ölçüp tartmaya fırsatınız olur. Baktınız ki her şey yolunda, hareketlerinde bir değişiklik yok ve de geçmişini geçmişte bırakmış, bir adım atarsınız. Öteki türlü olursa da yolunuza bakarsınız. Şu an bir aksiyon almak zorunda değilsiniz, ilişkinin içindeki kendinizi ve onu inceleyin bence bir süre.
0
@stubborn inferno
(27.09.24)
unuttum tabi
ama bu kişi 6 yıllık ilişkisini bitirdiğinden bu yana yalnızca 2 ay geçmiş. 2 ay yeterli değil sanki
0
abelardo
(27.09.24)
insanlar yeni iliskisinde mutluysa eski iliskisini unutuyor, mutlu degillerse hatirlaniyor. ayrica yarim kalmis bir seyse de unutulmasi zor oluyor ama yasanip tükendiyse de daha kolay toparlaniyor insan.

o fotolara cok takilmam, oturup tek tek silmesi daha acinasi.
ama sen adam icin yarabandi olabilirsin.
bu evlenme nasil söylendi? ileride evleniriz gibi aslinda iliskiye olan bagliligi belirtmek ister sekilde mi yoksa hadi evlenelim artik gibi mi? ikincisi red flag, sakin evlenme hemen.
0
robert bosch
(27.09.24)
O resimler anı bence ondan silmemis olabilir
0
aligunal
(27.09.24)
2-3 ay evlilik kararı için tamamen mantıksız. histerik ve çocukça geliyor bana. hele 6 yıllık ilişki sonrasında bu kadar hızlı olması daha da problem.

önceki ilişkisine karşı bir duygusu var mı ancak zamanla anlarsınız. varsa saçmalamalar başlar heyecan azaldıkça ilk yılın sonuna doğru. ilişki rayındaysa temkinli devam derim kişiyi tanımadığım için ama pek güven vermedi. narsist yaklaşımları var mı bir bakın. narsist kişi ilişki başlangıcına benzettim. YouTube da da dünya video var psikologlar tarafından yapılan, bu gözle bir araştırın. onlar da böyle yüksek başlar sonra işler büyük değişir.
0
awlmi
(27.09.24)
(16)

Boşa geçen koskoca bir zaman

bana da mi lolo
Arkadaşlar merhaba. Güneydoğuda görev yaparken deprem nedeniyle evini kaybetmiş sonucunda da batıya dönme hakkı elde etmiş eski depremzede şimdi sıkıntıdan patlamasyon bir öğretmenim. Denizli merkezde görev yapıyorum. Pazartesi günleri tüm gün çarşamba günleri de 12’den sonra tamamen boşum. Diğer gü
Arkadaşlar merhaba. Güneydoğuda görev yaparken deprem nedeniyle evini kaybetmiş sonucunda da batıya dönme hakkı elde etmiş eski depremzede şimdi sıkıntıdan patlamasyon bir öğretmenim. Denizli merkezde görev yapıyorum. Pazartesi günleri tüm gün çarşamba günleri de 12’den sonra tamamen boşum. Diğer günlerde de max 4’e kadar okuldayım sonra gün ortasından geceye kadar yine boşum.

Bu boşluk olayı artık beni patlatacak hale getirdi. En genç öğretmen arkadaşım en az 25 sene görev yaparak ancak batıya dönebilmiş yaşlı amcalardan ibaret. Genç meslektaşım yok, mesai arkadaşım yok, şehirde arkadaşım da yok…

Haftasonları yüzmeye gidiyorum, arada karahayıt’a gidiyorum, arada İzmir’e ailemin yanına gidiyorum…ama inanılmaz bir boşa giden vaktim var ve hiç arkadaşım yok. Yazıyla ve sayıyla arkadaş sayım sıfır.

Lütfen üzerime öneri atın. Dil kursuna falan mı yazılayım. Boş oturmak ve kimseyle konuşmamak hiç bana göre değil. Adalet Parkında gözleme yiyip çay içerken bu satırları size yazıyorum. Teşekkürler.
0
bana da mi lolo
(25.09.24)
Benim öyle bi vaktim olsa en az 4-5 gün gym'e gidip 3 saat antrenman yapardım, şu an öyle bi vaktim olmadığı için vakit yaratarak yapıyorum ama vaktim olsa daha süper olurdu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.09.24)
Kaleci saçlı adam haftada iki gün akşamları yüzmeye gidiyorum, spora yazılmayı da düşünüyorum ama arda kalan vakit çok büyük. kimseyle konuşamadan yaşamak çok zorluyor.
0
🌸bana da mi lolo
(25.09.24)
Tek başınıza kaliteli vakit geçirmeyi sorun etmeyen biri misiniz yoksa sosyalleşmek ihtiyacı daha mı ağır basıyor?

Eğer ilkiyse, bir insan sizin elinizdeki miktardaki boş zamanla çok güzel vakit geçirebilir kendi kendine. Kendimden örnek vereyim, beş senelik yalnız yaşama tecrübem oldu üniversitede, şimdi de bir aydır falan tek başıma yaşamaya başladım, o kadar çok şey sığdırmışım ki bir ay deyince size az gelebilir ama ben üç beş ay geçmiş gibi hissediyorum mesela şu an.

Benim boş vaktim bu aralar size göre daha fazla, o yüzden öncelikle sabahları güzel yürüyüşler yapıyorum. Geçen sene ayağımdan ameliyat olduğum için kendimi yoracak tempoda ya da uzunlukta değil ama beni ayıltıyor, enerji veriyor. Yürürken sevdiğim ve çok güldüğüm podcastler dinliyorum, sokaktaki kedileri ve köpekleri besliyorum, onlar bile başlı başına çok iyi hissettiriyorlar. Sonra eve dönüp sade ama doyurucu bir kahvaltı ediyorum, dizi film takılıyorum. Her gün evimi topluyor ve ihtiyacına göre temizliyorum. Kitap okuyorum, gitar çalmayı öğreniyorum. Siz dilden örnek vermişsiniz mesela, motivasyonunuz varsa yeni bir dil öğrenmek çok geliştirici ve rehabilite edici, deneyebilirsiniz pekala.

Düzenli yürüyüş, sağlıklı beslenme zaten hayat kalitesini artırıyor, bu aralar alkolü ve şekeri de kestim, mis gibiyim valla.

Arkadaşlarım çok az ve programlarımız her zaman uymuyor, o yüzden akşamları sevdiğim bir kafeye gidip kitap okuyorum ya da bir şeyler izliyorum. Bazen sinemaya gidiyorum bazen açık mikrofon stand up etkinliklerine. Bütçem el veriyorsa konserlere gidiyorum. Bu ortamlarda yeni arkadaşlar edindiğim de oldu, siz de deneyebilirsiniz. İnsanlarla tanışmak eskisi kadar kolay değil ama nerede ne olacağı belli olmaz ve de evde oturmaktan kesinlikle çok daha iyi.

Günün sonunda tatlı bir yorgunluk geliyorsa o gün verimli geçmiş oluyor benim için. Yani özetle, size iyi gelen şeyleri içinde barındıran bir rutin yaratıp istikrar sağlamak konusunda da direnin. Birkaç gün tekrar edince ancak yer ediyor. Eğer bunlara rağmen kendinizi izole, yalnız ve mutsuz hissediyorsanız psikolojik destek almayı deneyebilirsiniz, bana çok iyi geliyor.

Ayrıca geçmiş olsun diyorum, zor bir koşuldan çıkarak yeni bir şehre taşınıp adapte olmaya çalışmak gerçekten sınayıcı bir süreç, ama burada da sadece işe gidip gelmekten ibaret olmayan bir hayat inşa ettiğinizde bu sıkıntılar büyük ölçüde dinecektir.
0
@stubborn inferno
(25.09.24)
Aile Izmirde demişsiniz İzmirli misiniz? Denizli'nin insanı çok garip lisansta ilk orayı kazanmistim 1 sene zor durdum, ben de Izmirliyim ondan soruyorum. Çünkü bu kombinasyondan kaynaklı bir sıkıntı var gibi.
0
encokbenisevinnolur
(25.09.24)
Bu arada dating applerde nadir de olsa sizin gibi olan ve sosyalleşmek, arkadaş edinmek isteyen insanlar mevcut, belki bunu deneyebilirsiniz karşı değilseniz. İlla romantik bir şey olmasına gerek yok.
0
@stubborn inferno
(25.09.24)
E ticaret hocam. Hem zamanın nasıl geçtiğini anlamazsın hem de para kazanırsin.
0
etna
(25.09.24)
İnternetten denizli trekking, dağcılık, yürüyüş vs yazıp çıkan gruplara bakıyosun. Gerekli kıyafet, çanta vs toplayıp haftasonu gezmeye gidin. O gruplarda zamanla arkadaş çevresi oluşur.
0
1917
(25.09.24)
Evlen, cidden evlilik yalnızlığın ilacı. O size yapacak aktivite de bulur
0
Hallegadola
(26.09.24)
abi saçmalamayın sakın bu sıkıntıyı çözmeden evlenmeyin.
insan önce kendi kendine mutlu olabilmeli, kendi kendine uğraşlar bulabilmeli.

buradaki öneriler beynime kan sıçrattırıyor bazen. canım sıkılıyor diyorsunuz evlen diyorlar. varoluşsal sancılar.. diyorsunuz çocuk yap diyorlar.

ya allah aşkına bir şeyin çözümünü bir canlıya yüklemeyin önce kendi kendinize çözün sonra ileride daha büyük sorunlara yol açar bu sorumluluk veya amaç yükleme işi.

tavsiyelere gelirsek; evet kurslar olabilir en azından ingilizce kurslarında daha modern insanlar olabilir. sesle ilgiliyseniz korolar olabilir, enstrüman kursları olabilir. balık olabilir, içerik üretmek veya online kurslardan bir şeyler öğrenmek olabilir. yazılım falan..

mesela ben şu sıralar mutfağa sardım normalde yemek yapan biri değilim artık denemeye başladım güzel de oluyor. kitaplara döndüm o baya ruhsal olarak tatmin ediyor.

video oyunları veya online oyunlar da vakit öldürmeye bire bir ama onu tavsiye etmiyorum ruhsal anlamda kötü hissettiriyor sonrasında.

evlenmeyin dedim ama bir kız arkadaş veya sevgilinin zararı olmaz diye düşünüyorum.
en azından sizdeki sorunlar çözülmese bile geri dönüşü kolay olur her iki taraf için de. ama evlenir de yalnızlık ihtiyacını gidermeye çalışırsanız belki öyle bir ilişki olacak ki sürekli dip dibe durmak değil kendinize kendi özel zamanları, özel alanları tanımanız gerekecek bir ilişki olacak. diğer türlüsü bayacak sizi. o zaman ne olacak boşanacak mısınız?

o yüzden dedim evlilik sakın diye, öyle deneme yanılmaya gelecek prosedürler değil bizim ülkemizde.
0
ananiyimioguz
(26.09.24)
1917+1

ayrıca ilgili ve hassas olduğunuz alana göre 1-2 tane stk, kültür sanat etkinlikler, atölye vb. eklediniz mi yavaş yavaş çevreniz oluşur. izmirdeki çevrenizin denizlide networkü varsa sizinle tanıştırabilirler.

siz istedikten sonra muhakkak bir yolu bulunur. bu deprem, tayin vb. nedenlerle depresyonda olabilir misiniz? şayet öyleyse bu yazdığımız önerilerle ilgili adım atma motivasyonunuzun oluşması bir hayli zor. gerekli görüyorsanız bir uzmandan destek alabilirsiniz.

yok o kadar derin bir depresyonda olduğumu düşünmüyorum diyorsanızda şu self helping kitaplarını okumanızı çok öneririm;
iyi hissetmek
hayatı yeniden keşfedin
akış

ayrıca kendinizle güzel zaman geçirebilmeyi de öğrenmenmeniz gerekiyor. sevgili, eş ve benzeri elbette çok kıymetli ama kendinizle mutlu değilseniz, olamıyorsanız, yanınızdakini de mutsuz edersiniz.
0
Phoebe
(26.09.24)
Kurs vs soylenmistir zaten ama bos zamanlar sirf sosyallikle doldurulamaz diye tahmin ediyorum. Size kendinizi verebileceginiz projeler lazim. Ne yapabilirsiniz siz daha iyi bilirsiniz, agac isleri olur, elektronik olur.
0
mbond
(26.09.24)
Evlenmezsen 1 2 sene sonra yine gelir böyle başlık açarsın. Çevrendeki herkes evlenir sen kalırsın. Memurların çoğu mutlu bir evlilik peşindedir ki bu da normal. Senin çaren karşı cins. Aynı sıkıntıları ben çektim vaktinde. Evlendim Kafa rahat.
Adam yalnızlıktan patladım demiş "insan önce kendi kendine mutlu olabilmeli, kendi kendine uğraşlar bulabilmeli." Cevap bu. Tebrik ederim. Bide kan beynine sıçramış beyimizin. Adam yalnızım diyor alowwww.
Sen karşı cins bulmaya uğraş. App mi kullanırsın seminer mi eş dost tavsiyesi mi bilmem ama vaktinde boşa geçmemiş olur.
0
Topalordek
(26.09.24)
insanlarla nasıl muhabbet başlatılır, nasıl tanışılır gibi konularla ilgilenirseniz, çok hızlı bir şekilde arkadaş sayınızı arttırabilirsiniz, bu kadar boş zamana bir iki hobi mutlaka sığdırılır, dil kursu gibi düşün ama taa çocukluğundan falan içinde kalmış bir hobiyi yeniden canlandırman bile sana o konuyla ilgilenen insanlarla tanışmanı sağlar.

muhabbet açmayı çözdükten sonra senden kralı yok :)
0
selam
(26.09.24)
Dil, spor, müzik hocam. Bunlardan sevdiğiniz ne varsa sıkı sıkı sarılın.
0
kumandanim
(26.09.24)
aktivite arkadaşlığı uygulamaları var, insanlarla buluşup beraber konsere falan gidiyorsunuz. onlara bakın isterseniz.

üniversite çevresinde dil, dans, müzik, tiyatro kursu ne varsa yazılın. arkadaş edinirsiniz.

evlenmek için en az bir kişi daha lazım, o iş pek olur gibi değil :)
0
babilfish
(26.09.24)
Hocam selamlar. Denizli biraz küçük, sıkıcı imkanları az bir şehir. Ben sizin sorununuzun sosyallik olduğunu anlıyorum. Denizli’de bulunan etkinlikleri tarayıp sosyal bir çevre edinmeye bakın öncelikle. Zaten 1-2 çevre edindikten sonra ve karşı cinsle iletişime geçtikten sonra rahatlarsınız diye düşünüyorum.

Onun dışında Denizli’nin en iyi yanı Antalya, Muğla ve İzmir’e 3 saat olmasıdır. Sosyallik sonrası buralara giderek zaman geçirirsiniz.
0
jackyr
(26.09.24)
(15)

Terapi seansini degistirememek ve yüksek lisans ders çakışması

encokbenisevinnolur
İki hafta sonra şöyle bir sorunum olacak.Yüksek lisansa başlıyorum ve bir dersim muhtemelen kısmen terapi seansimla cakisacak.Ders Salı 9.30-12.00 aralığında ve terapi seansim 12.00de. Okulla terapi ofisi arasında 1 saatlik toplu taşıma mesafesi var.Şimdi durumu şöyle bir düşününce sorun haline geti
İki hafta sonra şöyle bir sorunum olacak.

Yüksek lisansa başlıyorum ve bir dersim muhtemelen kısmen terapi seansimla cakisacak.

Ders Salı 9.30-12.00 aralığında ve terapi seansim 12.00de. Okulla terapi ofisi arasında 1 saatlik toplu taşıma mesafesi var.

Şimdi durumu şöyle bir düşününce sorun haline getiren şunlar:
1- Daha önce de gereklilik oluşan durumlar oldu terapistim kesinlikle seans saati değiştirmiyor. YL diye istisna yapacağını pek düşünmüyorum.
2- Mülakatta saatlerimi ayarlarım problem olmaz dedim, daha baştan hocaları da darlamak istemiyorum.
3- Çakışan dersin hocasına terapiye gittiğimi söylemek istemiyorum.

Aklima gelen olası çözümler:
1- Lisansta dersler programda yazdığı kadar uzun sürmüyordu, bir ihtimal erken biter yetişirim diye düşünüyorum, öyle mi oluyor yoksa okula göre değişir mi ne dersiniz? Programda 45 dakika ders 15 dakika mola gözüküyor da biz blok yapardık erken bitsin diye. Böyle olursa sorun kalmıyor.
2- Hocaya düzenli randevu gerektiren başka bir durumum olduğunu mu uydursam? Yalan olduğu için de ayıp geliyor ama bu son çare gibi.
3- önerileriniz?
0
encokbenisevinnolur
(23.09.24)
para verip hizmet aldığınız bir yerin zaruri bir gereklilikten dolayı çözüm bulmasını beklemek en doğal hakkınız. o tarafa biraz bastırmanız daha mantıklı. hocalarla bu muhabbete girmezdim.
0
awlmi
(23.09.24)
O nasıl terapiymiş yahu öyle. Bir kere gün saat belirledin diye ölene kadar öyle mi kalacakmış jxjsjsj

Artık mevcut saat uymuyor, başka saat belirleyelim deyince terapiyi bırakın mı diyor
0
jülsezar
(23.09.24)
Yüksek lisans saatleri, mevsimler, hava durumu, bir yılın 365 günden oluşması gibi kişinin kendi elinde olmayan konular hakkında, kendimizi ruhsal açıdan daha iyi hissetmek ve anlamak için gittiğimiz, üzerine para verdiğimiz ve profesyonel olarak hizmet aldığımız terapist esneklik gösteremiyorsa o terapistten aldığımız hizmeti birakmamiz gerekebilir.
0
sanguine
(23.09.24)
@jül, öyle demiyor da boşluğum olmadığı için yapabileceğim bir şey yok falan diyor, öyle demiş olması gibi oluyor aslında.

Şimdi bunu bırak başkasına başla olsa her şeyi baştan anlatmak gerekecek, o yuzden de böyle çözüm üretmeye çalışıyorum.
0
🌸encokbenisevinnolur
(23.09.24)
3 senedir düzenli terapi alan biriyim, etrafımda da terapi alan çok insan var, psikoloji hakkında okur yazar çizerim araştırırım ama böyle bir terapist ilk kez duyuyorum.

Öncelikle hocalarınıza yalan söylemenize gerek yok, özelinizi açmanıza hiç gerek yok. İkinci olarak, terapistiniz saat ve gün değişikliğini nasıl bir yaklaşımla reddediyor? "Başka hiçbir boşluğum yok, seni de anlıyorum ama sadece bu gün ve bu saatte yapabiliriz" gibi mi açıklıyor kendisini, yoksa "Değişiklik yapamam, istersen buna uy, istemezsen başkasına git" gibi mi? Soruyorum çünkü gerçekten büyük bir saçmalık var ortada. İlk durum gibiyse, biraz anlaşılır olmakla birlikte, aktif bir danışan için uygun bir zaman dilimi yaratamayacak kadar meşgul olduğunu sanmıyorum hiçbir psikoloğun. En kötü senaryoda, zaman konusunda sizden daha esnek olan bir danışanıyla konuşup onun saatinde ve gününde sizi alır, değiş tokuş eder. İkinci durumsa zaten başka bir terapist aramaya başlayın.
0
@stubborn inferno
(23.09.24)
Ayrıca "Şimdi kim baştan anlatacak?" tutumu yüzünden yanlış bir terapiste saplanıp kalmak terapinin asıl amacını yok eder, boşuna kürek çekersiniz.

Bir psikoloğun sizi tanıma süreci yeni bir arkadaşın ya da yeni bir flörtün sizi tanıma süreci gibi işlemiyor, bu kişiler bu işin uzmanı ve objektif, faydacı, işlevsel olmak durumundalar. Elbette sizi tanımaya çalışacakları birkaç seans geçireceksiniz ama baştan sona hayat hikayenizi anlatmanıza gerek yok destek görmek için.

Yaklaşık iki senedir görüştüğüm saygıdeğer psikoloğuma ilk seansımızda "En baştan başlamak çok zor geliyor şu an" dediğimde bana "Sondan başla o zaman, bir de böyle deneyelim" demişti mesela. Ve şu an onun sayesinde mutlu ve stabil bir hayatım var. Yeniliklere kapalı olmayın, demem o ki.
0
@stubborn inferno
(23.09.24)
@stubborn: "Başka hiçbir boşluğum yok, seni de anlıyorum ama sadece bu gün ve bu saatte yapabiliriz" diyor.

Başlangıçta da boşluktan bağımsız olarak cok elzem bir durum olmadigi surece gün saat degistirmemeyi tercih ettigini belirtmisti. Gerekçesi de, aynı gün ve saatte olmasının kendine odaklanmakla ilgili faydalı olduğunu falan söylemişti diye hatırlıyorum.
0
🌸encokbenisevinnolur
(23.09.24)
@stubborn: bu 8 yıldır 4. terapistim, ilk defa bundan hayatıma dair makul bir verim aldım, bırakmak istemediğim kendisi değil bu emek aslında, diğerleri kelimenin tam anlamıyla coptu ve aldigim sey terapi degilmis diye dusundum oyle diyeyim.
Ama dediğiniz de doğru yani olmazsa yuksek lisansı bırakacak değilim ve gelme o zaman tavrı olursa zaten gidecek bir şey yok demektir. Ben çözüm bulmaya çalışıyorum.
0
🌸encokbenisevinnolur
(23.09.24)
Kendine odaklanma derken sizin kendinize odaklanmanız mı onun kendisine odaklanması mı?
0
@stubborn inferno
(23.09.24)
Benim o gün o saate odaklanmam anlamında, onu belirtmişti.
0
🌸encokbenisevinnolur
(23.09.24)
Bıraksın allah aşkına, hayatınız zaten yoğun bir tempoda geçiyor, biyolojik saat mi bu haftanın aynı günü aynı saati olduğunda odağınız artacak?

Bir terapi sürecinde verim alıyorsanız eğer, terapist kadar, hatta terapistten ziyade sizin emeğiniz ve yatırımınız var. Siz iyi olmak istediğiniz için, hazır olduğunuz için ve açık olduğunuz için verim alıyorsunuz. Emin olun bu çizgide ilerleyip bir de iyi ve makul bir psikolog bulursanız bu süreçten de iyi bir terapi süreci olur sizin için.

Elbette son tahlilde sizin kararınız, ama şahsen ben yaşasaydım bu durumu, arkama bakmadan giderdim. Sonuçta ben bir hizmet alıyorum, karşılığında maddi manevi bir yatırım yapıyorum. Profesyonel olan tarafın benim değişen hayat koşullarıma uyumlanması gerek. Bu kadar temel ve basit bir şeyi yap(a)mıyorsa, güle güle.
0
@stubborn inferno
(23.09.24)
dostum sen terapiste degil, terapist sana uyacak. valla uyuz oldum birak o terapisti.

sakin derslerini ihmal etme. bu terapist de seni bagimsiz, kendine deger veren biri yapacagina kendine bagimli yapmis.
0
robert bosch
(23.09.24)
"Insani dertlere gark eden terapist"

:)
0
brkylmz
(24.09.24)
@brkylmz +1

vermeyin şu dolandırıcılara para mara ya. psikolojinin p sinden haberi var mı acaba
0
ala09
(24.09.24)
Haftalık seanslarla terapi yapan bir terapistin düzenli danışanları varsa programda gerçekten boşluk olmayabiliyor.

Siz mecbur olduğunuzu, dersin saatinin değişmeyeceğini söyleyin belki birkaç ay programda boşluk olana kadar iptal edilenlerin yerinde haftalık değişen saatlerle devam edersiniz.

Dolandırıcılık değil bu. Sonuçta tek hastası siz değilsiniz. Ama konuşun, ne yapacağınızı bilmediğinizi söyleyin birlikte yol arayın.
0
master of ceremonies
(25.09.24)
(23)

şimdiye kadar yaşadığınız hayattan memnun musunuz?

tabudeviren
istediklerinizi yapabildiniz mi? istediğiniz gibi bir hayat yaşayabildiniz mi?
istediklerinizi yapabildiniz mi?
istediğiniz gibi bir hayat yaşayabildiniz mi?
0
tabudeviren
(21.09.24)
Özellikle son birkaç yıldır kendimi her bakımdan zirvede hissediyorum. Daha da iyiye gidiyorum hatta.
0
rock n roll
(21.09.24)
Hiç değilim. Doğmamayı dilerdim.
0
NowWeAreFree
(21.09.24)
istediğim hayatın %10'unu bile yaşamadım.
0
yurtsuz john
(21.09.24)
NowWeAreFree +1

doğmasam daha iyiydi.
0
nothing in my way
(21.09.24)
dramaqueenlikten değil gerçekten tüm hayatımdan pişmanım...
0
anna sun
(21.09.24)
İstenilen gibi bir hayat yaşamak pratikte çok olası görünmüyor çünkü isteklerin sonu yok ve hayat bunların da sadece birazına izin veriyor genelde.

Yine de, genele bakacak olursam, kendi hayatımı seviyorum ve kabulleniyorum. İstediğim gibi olmadı birçok şey, ama hayattan doyum almamı, iyi ve mutlu olmamı, hayatın istediğim gibi olması koşuluna bağlamadığım için, halimden memnunum.

Kaotik bir çocukluk, zor bir ergenlik ve birçok açıdan hırpalayıcı bir kariyer hayatı deneyimledim. Özel hayatım da genelde inişli çıkışlıydı, düzlük olan güzel kısımları ise maalesef pek sürmedi. Tüm bunların toplamına ve şu an üzerinde bulunduğum noktaya bakarsak, İstediğim hayatın belki yüzde kırkını ancak yaşadım. Ama çok daha fazla oranda mutlu oldum, keyif aldım, güldüm, paylaştım ve karşılık gördüm. Belki de ölçüt olarak buna bakmamız gerekiyordur.
0
@stubborn inferno
(21.09.24)
evet. belli fırsatlarım oldu, çok şanslı olduğum yerler oldu ve bunların sürekliliğini sağlamak adına epey çabaladım. fırsatımın olmadığı ve talihsiz olduğum yerler oldu, üzüldüm ama dersimi alıp geçtim. kendime ait bir hayatı da yeni yeni inşa etmeye çalışıyorum inşallah güzel olur.

geçenlerde burada sorulmuştu yine o kadar zengin ailelerde doğan kişiler varken biz niye böyleyiz tarzı bir soruydu. sayısız farklı hayata sahip olurduk ama sürekli bir diğerini düşünmenin kendi mutluluğuma ket vurmak olarak düşünüyorum. her şey daha iyi olabilirdinin karşısında da kötü olma ihtimali var sonuç olarak :)
0
black holes in the sky
(22.09.24)
İkiye ayırmak istiyorum hayatımı.

Memnun olmadığım çok şey kaçırdığım ilk kısım. (2017'e kadar)
Memnun olduğum kendime göre dolu dolu yaşadığım ikinci kısım (2017'den sonrası)
0
put it in your appropriate place
(22.09.24)
Çok memnunum çünkü, iyisiyle kötüsüyle, kararlılıkla yaptığım seçimlere pişmanlık gözüyle bakmıyorum. Kimse hiçbir zaman doğruyu seçemez. Yanlışı seçmemek adına geri durmadım, hata yaptıysam da kendi hatam olduğu için benimsedim. Ders çıkardım, sonraki kararlarımı daha iyi aldım.

Bu yaklaşım bana şanslı olduğumu da hissettirdi çünkü yerinde karar aldıkça gelen özgüven, bir sonraki seçimde şansın yanınızda olmasını sağlıyor.

Mikro ölçekte istediğim her şeyi yaptım. Para biriktirip araba alıcam diye gitmek istediğim seyahate gitmemezlik etmedim. Öğrenim kredisinin son kuruşuyla alemlere aktım. Bir noktada yetmedi, baba parası yememek için okul zamanı gittim çalıştım, daha çok gezdim daha çok yedim içtim.
Okulda istediğim bölümü seçtim, istediğim işe girdim, istemediğim işten 2 ayda ayrıldım.

Kimse bu hayatta istediği her şeyi yapamaz, sahil olamaz. Olay nereden baktığınla ilgili, kendi hayatının iplerini ne kadar eline aldığınla ilgili. Sonuçlardan memnun olup olmamayı seçmek de kendinle ilgili.

Bu soruya memnun değilim diyen insan yarın sabah kalktığında ömrünün geri kalanında yaptığı şeyleri yapmaya devam ederse mutsuz olacak. Bunu kendimde her fark ettiğimde bişeyleri farklı yapmaya çalıştığım için, hepsini beceremesem de, gayet memnunum.
0
Bruce
(22.09.24)
Tek derdim egitim konusunu halledemedim bu yuzden onum cok kapandi

Lise den sonra okuyamadim

Egitimi fulleseydim herseyi secme sansim olurdu misal ulke, meslek, aile, arkadas, ev sahibi olma vs

O yuzden cok mutlu oldugum soylenemez

Ama bazi konularda herkesin yasamadigi hayati yasadim

Gece hayatini dibine kdr yasadim eskiden senelerce ve yurtdisinda azittim hunharca yasamadigim tecrube yoktur

Son 5 senedir cok mutlu degilim sadece
0
Zetnikov
(22.09.24)
Yüzde 80 memnunum diyeyim. Bir beş sene erken doğup euro 2 3 TL iken çoktan kendi paramı kazanmaya başlamış olmayı ve daha çok gezebilmeyi isterdim. Bir de oğluşlarım doğmadan önce Vietnam, Peru, Hindistan, Kamboçya, Nepal buralara gitseydik keşke. Bok varmış gibi en çok Avrupa'yı gezmişiz oralara şimdi de giderdik. Asya'ya çocukla gitmek zor. Angkor wat tapınağını santim santim yalarlar var ya ne hastalık varsa kaparız. Paris e çocukla gitmek kolay ama sıkıyorsa çık macchu picchu nun merdivenlerini.
0
kullanicadi
(22.09.24)
Ben de degilim. Hic ileride sunu yapsam diye bir hayalim olmadi. Simdi de keske sunu yapsaydim dedigim bir sey yok. Hayattan da gram zevk almiyorum. Hic dogmamis olmayi isterdim.
0
chickentown
(22.09.24)
memnunum. sifirdan su ana kadar iyi geldim. green card'i aldigim an olay bitmistir ama su anda hala tam kalici gocemedim amerika'ya.

35 yasinda gocmenlik isini halletmis, finansal bagimsizligini kazanma yolunda onemli adimlar atmis biri olarak gormek istiyorum kendimi. 2 yil daha var, bakalim.

40 yasinda da emekli olup kitaplarimi yazmaya baslarsam tadindan yenmez. bu da amerika'da kalabilmeme bagli. ondan sonra da 80'e kadar yasarsak yeter. bakalim, hayirlisi.
0
antikadimag
(22.09.24)
ilk 35 sene iyiydi ama sonra çok bozdu. hiç iyiye de gitmiyor, du bakalım bir yerde toparlarız herhalde.
0
engelbert humperdinck
(22.09.24)
Seçeneklerden biri dogmamaksa onu secerdim tabii deeee ;) yaşadığım hayat kendi beklemtilerim oranında mük

Çocukken ileriye dair kafamda canlanan ne varsa sahip oldum. Porsche bunlardan biri diildi tabiyy;))
0
abuzer
(22.09.24)
Nazım hikmetin bir şiiri vardı, fevkalade memnunum dünyaya geldiğime isminde. Benimkisi öyle.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.24)
biz istediklerimizi yapabildikçe ülke istediğimiz noktadan gittikçe uzaklaşıyor. kesmiyor bu haliyle azizim kesmiyor...
0
her giriste sifresini unutan adam
(22.09.24)
Ilk 25 sene biraz savruldum ama sonradan ana hatlariyla yoluna girdi. Yalnız ben nedense hep Amerika'da okurum gibi bi dusunceye sahipmisim nedense içten içe cocukken, amerikada okumadim tabi ki ama sanki okumam lazimmis da olmamis gibi geliyor halen. Halbuki dogdugun buyudugun hayata bak amerikada okumak ne alaka. Neyse oğlum okur belki ilerde. Gerci cok uzak yavrum ne isin var orda :(
0
passive aggressive
(22.09.24)
Yapabileceklerimi geç yapmak biraz olumsuz etkiledi ama olumlu tarafları da olmadı değil. Ailem sayesinde güzel bir hayatım oldu.

Esas problemim ilişkilerde oldu. Keşke dediğim bölüm burası sadece. Bir de yaz ayaları çok verimsiz idi benim için.
0
andlee
(22.09.24)
Hayata A Haber tadında bakıyormuş gibi görünmek istemem ama açıkçası bilimsel olarak, entropi gereği, her şey boka sarmakla yükümlüdür fakat insanlık tarihi bunun tam tersi gibi geliyor bana, çok değil geçen yüzyılın içinde insanlar yıllarca süren 2 büyük savaş ve daha lokal savaşlar gördü binlerce insan öldü binlerce insan sakat kaldı binlerce insan yerinden yurdundan edildi binlerce insan çocuğunu annesini babasını kardeşini eşini kaybetti, gaz odalarında insanlar boğuldu fırınlarda insanlar yakıldı. Günümüzde hala suya erişimi olmayan bir bidon temiz su için kilometrelerce yol giden çocuklar var ayağına kıymık batınca antibiyotik bulamadığı için ölen insanlar var, birkaç gün önce burnumuzun yaşanan savaşta muhtemelen zorla askere alınıp savaş alanına gönderilmiş bir askeri gösterdiler esir alınmamak için el bombasının pimini çekip kafasına dayayıp kendini patlatıyordu, bu adam muhtemelen 3-4 sene önce aynı günün sabahında ailesiyle kahvaltı yapıyordu, ben ne zaman karamsarlığa düşsem bunları düşünürüm halime şükrederim, diğer tüm şeyler bana ufak tefek şımarıklar gibi geliyor neticede elim tutuyor ayağım tutuyor sağlığım yerinde, sahip olduklarım var sahip olmadıklarım ve olamayacaklarım var ama bunlarla moralimi bozmam sahip olduklarımla mutlu olurum sahip olma potansiyelim olan diğer şeyler için çalışırım, olursa olur olmaz yapacak bir şey yaşadığım sürece hiçbir şeyden umudumu yitirmem, her sorun bir şekilde çözülür.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.09.24)
Hele şu günler bi geçsin düzelecez.
0
EXXE01
(22.09.24)
bana böyle sorular sormayın!
0
bir soru sorcam
(22.09.24)
hiç değilim. ortam ve iyi arkadaşlar bulamadığım için. anhedoni yaşıyorum.
0
ashleybon
(23.09.24)
(13)

züber ürünleri sizce nasıl?

stationary traveller
spesifik olarak züber sordum ama benzer markaları da düşünebilirsiniz. rafine şekeri olabilecek en maksimum seviyede bıraktım ama bazen kriz anlarında bu tarz granola, protein, meyve barları kullanmayı düşünüyorum. protein barlar da spor rutinimde yer alabilir.
spesifik olarak züber sordum ama benzer markaları da düşünebilirsiniz. rafine şekeri olabilecek en maksimum seviyede bıraktım ama bazen kriz anlarında bu tarz granola, protein, meyve barları kullanmayı düşünüyorum. protein barlar da spor rutinimde yer alabilir.
0
stationary traveller
(20.09.24)
Paketli yiyecekler kullanmayın, rafine şeker azaltacaklar diye basıyorlar katkı maddelerini. Canınız tatlı çektiğinde evde kendiniz yapın şekersiz.
0
@stubborn inferno
(20.09.24)
Meyve şekerinin rafine şekerden daha faydalı olduğu gibi yerleşik bir düşünce var, halbuki rafine şeker dediğin şeker bildiğin glikoz, glikozu vücut insülin aracılığıyla kaslarda ve bazal metabolizmada enerji kaynağı olarak kullanır; meyve şekeri fruktoz ise insülini uyarmaz doğrudan karaciğere gider ve yağa dönüşür, bu durumda direkt yağa dönüşen bir şeker kaynağı mı sistem için daha faydalı yoksa kaslarda beyinde sinir sisteminde ve organlarda enerji kaynağı olarak kullanılan bir kaynak mı daha faydalıdır düşünmek lazım, bu Züber gibi ürünler bu algıyı daha da körüklüyor ama doğru değil bu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.09.24)
kötü.
0
deartheodosia
(20.09.24)
Ben basta seviyordum ama hurma cok sekerli geliyor. Waspco’nun barlarina cok sardim. Hurma olamdigi icin o baskin seker tadi da yok, guzel yani.

Zuber’de bir tek kakaolu fistik ezmesine asigim. Evde illaki bulunduruyorum. Tatli ihtiyacima yetiyor valla.
0
mor oje
(20.09.24)
Züber'den sanırım nohut cipslerinden yemiştim kardeşim önermişti. Benzer marka olarak Fellas var onlardan da yiyorum. Bence tadı fena değil.
0
peki madem
(20.09.24)
Ben bonbonlarını çok beğeniyorum. Tatlı krizlerine de iyi geliyor ama sağlıklı mı bilemem.
0
megalomaniac
(20.09.24)
Ben etinin lifaliflerini yiyorum bu ara, içindekiler kısmına baktm bu işin uzmanı değilim ama zararlı bir şey yok gibiydi. Kuru incirli olanın tadını beğendim baya.
0
turuncu tonlarda
(21.09.24)
Bi ara alıyordum züber, kimileri gayet güzelken kimileri hiç hoşuma gitmiyordu. Genelde pestil tarzı ürünleri X meyve/sebzeyi hurmalı pestil yaptık gibi. Katkı durumunu bilmiyorum.

Lifalif'in yulaf bar/toplarından alıyorum epeydir. Aslında direkt hurma yeseniz daha iyi gibi kan şekerine pek etki etmediği söyleniyor.
0
hedep
(21.09.24)
Zamanında Lokma hi protein çok alıyordum, fiyat/performans iyiydi. Bi' ara baktığımda şeker oranı yüksek gelmişti bana yanlış hatırlamıyorsam, çok şaşırmıştım. Kontrol ettim şimdi, şu şekilde yazıyor;

Enerji (kcal): 356.0
Enerji (kJ): 1490.0
Yağ (g): 6.7
Doymuş yağ (g): 1.3
Karbonhidrat (g): 59.0
Şeker (g): 45.0
Lif (g): 16.0
Protein (g): 7.1
Tuz (g): 0.63
gene de yanlış yönlendirmeyeyim, bilen biri aydınlatsın bizi.

Noutos fena değil arada gideri var.

Genel olarak da zamanında gittiğim diyetisyen Lifalif önermişti, onu da arada alır, yerim.
0
kumandanim
(21.09.24)
birkaç kez denedim.

sıkıştırılmış toprak yemiş gibi hissediyorum. sevmedim.
0
tabudeviren
(21.09.24)
fellas, tek geçerim. züber bayağı kötüydü
0
lanre
(21.09.24)
Delly tavsiye ederim. Züber ve benzerleri gibi hurmadan yapılıyor ama dışı şekersiz çikolata kaplı. Çikolata nedeniyle yavan değil diğerleri gibi.
0
robin one persie
(21.09.24)
Mümkün olduğunca paketli gıdalardan uzak durulmalı. Onun yerine badem, kuru üzüm (özellikle Adıyaman Besnisi), ceviz ve hurma ile destekleyebilirsiniz.
0
gezentikcanlı
(22.09.24)
(7)

Youtube kanalı fikri ; ortaya karışık videolar atmak sizce mantıksız mı?

Zetnikov
ornegın ınsanlar araba kanalı acıp full arabalardan bahsedıyorlar yada yemek kanalı falanben aklıma estıkce kafama ne gelırse vıdeo cekıp atmak ıstıyorumbu neden yanlıs? boyle kanallar yok mu herkes tek bır konuya mı saldırmıs?bı kac kısı den duydum "bır kanalı takıp edeceksem ne oldugu bellı olsun
ornegın ınsanlar araba kanalı acıp full arabalardan bahsedıyorlar
yada yemek kanalı falan

ben aklıma estıkce kafama ne gelırse vıdeo cekıp atmak ıstıyorum

bu neden yanlıs? boyle kanallar yok mu herkes tek bır konuya mı saldırmıs?

bı kac kısı den duydum "bır kanalı takıp edeceksem ne oldugu bellı olsun kelebeklerse kelebek gormek ısterım" gıbı seyler

bu ne kadar dogru?

ben bılgılı oldugum alanlarda mesela yabancı dıl, bilgisayar, psikoloji , yemek , spor boyle alanları tek bı yerde toplamak ıstıyorum

artılarıyla eksılerıyle yorumlayabılır mısınız?
0
Zetnikov
(20.09.24)
Spesifik bir kanal açman dikkat çekmek için her zaman daha islevseldir.
0
Yourcousinmarvinberry
(20.09.24)
@Yourcousinmarvinberry

hocam spesifik kanalda hadi 40 video attım 41 yi nasıl bulacagım bilmiyorum
0
🌸Zetnikov
(20.09.24)
izlenmezsiniz. ayrıca bu biraz herbokologluğa kaçıyor, itici de duruyor.

mesela felsefe, dinler tarihi hakkında dinlediğim birisi yemek videosu çekse ne alaka derim ve izlemem.
aynı şekilde yemek tariflerini izlediğim birisinin siyaset hakkındaki görüşleri umrumda olmaz.
bu dediğinizin olması için size gerçekten "hayran" olan insanların olması lazım ki "aa x spor yapıyor izliyeyim", "x şu dizi hakkında ne söylemiş yav" desinler. bunun için de sizi ve hayatınızı gerçekten merak etmeleri lazım.

aslında böyle konsepti olan var ama sayıları çok az ve zaten belli bir takipçi sayısına ulaştıktan sonra yapıyorlar.

özetle yapıp tutunabilmeniz için önce belli bir üne kavuşmanız lazım. ondan sonra kafanıza göre takılabilirsiniz, ama yine 3-5 konu etrafında. çok değil.
0
candide
(20.09.24)
ortaya karışık videolar atan bir kanala asla abone olmam
0
abelardo
(20.09.24)
Yputube algoritması zaten videolarınızı öne çıkarmaz
0
olaylar olaylar
(20.09.24)
Tanımadığım bir insanın ilgi alanlarını dinlemek ilgimi çekmez, kendi ilgi alanımla ilgili şeyler dinlemek isterim.
0
playing star again
(20.09.24)
Candide +1

Hayatınız merak unsuruysa ancak o zaman izlenir farklı içeriklere sahip kanalınız. Böyle bir hayatım var derseniz deneyin :)

Ben şahsen bir konuda fikirlerini ve deneyimlerini beğendiğim, ilgi çekici bulduğum birilerinin hayatın diğer kulvarlarında neler yaptığını bilmeyi isterim çünkü insanları genel olarak merak ediyorum ve sıkılana ya da mesela kırmızı çizgim diyebileceğim bir konuda çok zıt ve üstelik temelsiz bir görüşle karşılaşana dek de takip ediyorum ama sonuçta bana değil çoğunluğa hitap edeceksiniz.

O yüzden bir konu seçin, onun üzerinden yürüyüp sadık bir kitle oluşturun, sonra deneysel takılırsınız dilerseniz ve kim ne kadar takip ediyor umursuyor o zaman görebilirsiniz. Ama önce kitle oluşturmanız lazım, onun için de bir konuya kanalize olmanız lazım.
0
@stubborn inferno
(21.09.24)
(5)

iş teklifinde isteyeceğim maaş

semaforo de medianoche
bir iş teklifi alma aşamasındayım teklifi yarın verecekler sanırım ancak maaş beklentisini güncel maaşımdan ne kadar yüksek istemeyelim piyasayı iyi bilenler varsa bir fikir danışmak istedim. teklif alacağım şirket direkt 2025 maaşından başlatacağını söyledi o yüzden ona göre bir beklenti söylememi
bir iş teklifi alma aşamasındayım teklifi yarın verecekler sanırım ancak maaş beklentisini güncel maaşımdan ne kadar yüksek istemeyelim piyasayı iyi bilenler varsa bir fikir danışmak istedim.

teklif alacağım şirket direkt 2025 maaşından başlatacağını söyledi o yüzden ona göre bir beklenti söylememi istediler. ben de şu an çalıştığım şirkette ara zam almadım. 2024 için tüik oranına göre enflasyon beklentisi %45 civarıymış. asgariye %40 zam gelse bizim şirket de o civarda zam yapar diye düşündüm. aslında şu anki şirketim zam oranları asgariye göre çok daha iyi olurdu normalde ama şirket bir sıkıntıya girdi bu dönem 2025'te satılacak galiba o yüzden asgari kadar zam olur diye bir söylenti var. beklenti olarak %50 fazlasını söyledim o yüzden. az mı söyledim acaba diye bir soru işareti oluştu kafamda.

bir de şu anki işimde çok rahatım. genel müdürden daha rahatım belki de. iş güvenliğim çok yüksek, arkadaşlık ortamım keyifli, iş yüküm az, iş konusunda 0 stres gerginlik, üstlerim çok tatlı insanlar en ufak bir laf etmezler bana kral gibi takılıyorum ofiste. bana kalsa buradan emekli olurum ama sıkıntım şu uzman olduğum alanda ayda yılda bir iş çıkıyor köreldim epey kendi alanımda. kariyer anlamında burada daha ileri gidebileceğim bir konum da yok bence. hep bu seviyede kalırım burada kalırsam gibi geliyor en fazla kıdemli uzman olurum. o yüzden üzülerek de olsa bir yerde buradan ayrılmam gerekiyor diye düşünüyorum. teklif veren firma da ülkenin en büyük şirketlerinden birine outsource olarak almak istiyor beni. ben direkt o büyük şirketin ekibiyle yürüttüm mülakat sürecini outsource şirket sadece arada bağlantıyı sağladı gibi zaten o büyük şirketin ofisinde çalışıcam direkt. mülakatı yaptığım o büyük şirkette yönetici olarak çalışan kişinin bana dediği proje bittiğinde şirketin beni kadrosuna alma ihtimalinin yüksek olduğu. çok iyi bir kariyer yolu olabilir orada benim için ama %100 de kesinliği yok tabi belki sorun yaşarım vs. bilemiyorum.
0
semaforo de medianoche
(18.09.24)
ilk iki paragrafi okurken uzaklara daldim, kendimden geçtim, "adam bildigin paradisodaymis" dedim...

Soruna cevap: Tas yerinde agirdir ve konfor paradan önce gelir. Teklifi geri çevir.
0
Yourcousinmarvinberry
(18.09.24)
Fazla rahatlık belirli bir yaş ve tecrübeden sonra maalesef sizi sadece köreltir ve geride bıraktırır. Hayat önde gidenlerle ilerliyor, teklifi değerlendirin. İşler umduğunuz gibi gitmezse de başka bir sürü opsiyon var.

Arada görüyorum böyle yeni iş, maaş, işsizlik vs soruların altında kötümserlik basanları. Gerçekçilik başka kötümserlik başka. Ben ilkinden yanayım, bence siz de olun.

Hayat buradaki insanların ve kafanızdaki tilkilerin sandığı kadar küçük değil. Herkes için de aynı işlemiyor. Sizin hayatınız, sizin parametreleriniz.
0
@stubborn inferno
(18.09.24)
sorum aslında teklifi kabul etmek etmemekten ziyade bu şartlar altında maaş olarak % kaç fazlasını istememin mantıklı olduğu. dediğim gibi 2025 maaşından bahsediyoruz ama.
0
🌸semaforo de medianoche
(18.09.24)
tuik %45 diyorda hissedilen o degil tabiiki. sirket degistirecegin icin riske giriyorsun ve maas yukseltmenin en iyi yolu ziplamak zaten.

ben olsam %50-60 (enflasyon ayarlamasi) + %25 (ziplama) = %75-85 civari fazla maas icin tirmalarim.
0
cooperr
(18.09.24)
bu şartlarda ben iş değiştirmem, özellikle outsource çalışmam, proje bazlı proje bitince bağlı olduğunuz şirket sizi başka projeye verebilir, asıl çalıştığınız şirketin hiç bir yan hakkından yararlanamazsınız vs.. ben olsam ocakta mevcut şirketimin yapacağı zammı görüp onun üstüne %30 veren yeni bir yer bakmak.

outsource çalışılmaz.
0
benaslinda
(19.09.24)
(4)

Boğazıma küçük bir şey kaçtı, ne yapayım

@stubborn inferno
Selam arkadaşlar, öncelikle ciddi bir şey değil telaşa gerek yok. İki saat kadar önce çok küçük bir spagetti parçası boğazıma kaçtı. Solunumda falan sorun yok, sadece yutkunurken orada olduğunu hissediyorum.Yutmayı denedim olmadı, soda içtim olmadı, sıcak çay içtim olmadı. Kusmayı denedim olmadı, ye
Selam arkadaşlar, öncelikle ciddi bir şey değil telaşa gerek yok. İki saat kadar önce çok küçük bir spagetti parçası boğazıma kaçtı. Solunumda falan sorun yok, sadece yutkunurken orada olduğunu hissediyorum.

Yutmayı denedim olmadı, soda içtim olmadı, sıcak çay içtim olmadı. Kusmayı denedim olmadı, yeniden sıcak çay içtim. Biraz yumuşadı ve ileri geri hareket ediyor. Aşırı minik bir şey. Eriyip gidecek muhtemelen ama sinir olmaya başladım. Bir de tek yaşıyorum az biraz ürktüm başta. Uyumadan önce geçmezse ne yapayım, kalkıp acile falan gideyim mi yoksa başka bir öneriniz var mı?
0
@stubborn inferno
(17.09.24)
Ekmek ye. Ama lokmaları büyük büyük yut.
0
Mirket
(17.09.24)
Biraz önce güçlü güçlü yutkundum, gitti gibi ya da en azından bir kısmı gitti. Baktım öyle devam ediyor, birazdan yerim ekmek teşekkürler
0
🌸@stubborn inferno
(17.09.24)
Ekmek ye
0
Zetnikov
(17.09.24)
Gitti sanırım sonunda. Hafif bir sızı var ama o da onu çıkarmaya çalışırkenki öksürüklerden falan kaldı herhalde. Önceki gibi bir şey hissetmiyorum, sağolun
0
🌸@stubborn inferno
(17.09.24)
(25)

Sevgilimden gizli bi iş çevireyim mi?

diyojenimtırak
kız arkadaşım satmam için fotoğraf makinesini bana verdi. hafıza kartı boş fakat öncesinde neler çekmiş vs deli gibi merak etmeye başladım. ilişkinin başında(7aylığız) kendisini fazla merak ettiğim ve araştırdığım(derin sıtolk) ayar olmuştu. karttan silinen fotoğrafları geri getirirsem neyle karşıla
kız arkadaşım satmam için fotoğraf makinesini bana verdi. hafıza kartı boş fakat öncesinde neler çekmiş vs deli gibi merak etmeye başladım. ilişkinin başında(7aylığız) kendisini fazla merak ettiğim ve araştırdığım(derin sıtolk) ayar olmuştu. karttan silinen fotoğrafları geri getirirsem neyle karşılaşırım, ona söyler miyim, söylemeli miyim, merakımı gidermesem de olur mu kararsız kaldım.

önerilerinizi alırım.

kadınlardan ise eğer böyle bi şey başlarına gelseydi tepkilerini alırım
0
diyojenimtırak
(16.09.24)
Yapmayın. Özel hayatın ihlali bu. Lamı cimi olan, oturup tartışmamız gereken bir şey değil. Y a p m a y ı n.
0
@stubborn inferno
(16.09.24)
Etik degil belki ama Bak bence, sorarak edinemeyecegin bir çok deneyimi kısa surede edinerek. Kiz arkadasini daha iyi tanirsin.
0
egokalp
(16.09.24)
Yapma. Şüphe zehirli bir his. Aldatildigini dusunuyorsan şayet zaten karşına çıkar.
Sevgilim böyle bir şey yapsa kendimi çok rahatsız güveni zedelenmiş hissederdim.
0
Amaranta ursula
(16.09.24)
Yap ]:->
0
anon1m
(16.09.24)
baksan da bişey çıkmaz bununla manzara kedi çocuk bişeyler çekmiştir, heyecan verecek bişey varsa o zaten telefonla çekilmiştir.

Burada olayı tersine çevirip bir şey diyeceğim, hafıza kartını satma veya illa satacaksan düzgün bir yazılımla tam wipe yap. Üstüne 3-5 kere veri yazıp silsin. Çünkü senin yapmayı planladığın şeyi alan kişi de yapabilir.
0
nhk ni youkosu
(16.09.24)
"kadınlardan ise eğer böyle bi şey başlarına gelseydi tepkilerini alırım"

Valla çok hoşumuza gider bu hareket gibi cevaplar mı bekliyorsun
0
grimavi
(16.09.24)
Ben bişey çıkmayacağını düşünmüyorum, profesyonel makinesi olan illa bir seks kasedi çekmiştir. Bak belki kıyas yaparsın.
0
Bruce
(16.09.24)
kadından cevap vereyim. yerinde olsam ben bakardım valla ne yalan söyleyeyim. o yüzden bakma diyemiyorum.
0
titanyum22
(16.09.24)
Bak
0
nuisance2
(17.09.24)
Yapma çok ayıp. Sana güvenip vermiş ne gerek var?

Ayrıca prof makineden seni tatmim edecek bir malzeme çıkması çok düşük ihtimal. Aynı manzaranın 100 farklı açı ve enstantane ile çekilmiş versiyonlarını bulup geri getirdiğine pişman olursun.
0
playing star again
(17.09.24)
Ben dayanamaz bakardım ne yalan söyleyeyim.
0
kimlanbu
(17.09.24)
Bakıp bir şey bulamazsan ne olur?
Bakıp bir şey bulursan ne olur?
0
kisa
(17.09.24)
Kadın erkek farketmez, bu güveni kötüye kullanmak. Bana yapıldığını öğrensem o insanı silerim, arkanı döndüğünde neler karıştıracağını bilemezsin sonuçta.
0
sibertenik
(17.09.24)
yapmaaa
0
jelly bear
(17.09.24)
stalk bu degil ya, asiri fazla caba var isin icinde. merak veya kiskanclik degil boyle baska bir sey var bu hareketin altinda kontrolculuk veya güvensizlik gibi.
7. ayda boyleysen sonrasinda kendine de iliskine de zarar verirsin muhtemelen. krndi sınırını aşma derim

ulan ben manitamin mailine baktim diye utancimdan mahvolmustum
0
ala09
(17.09.24)
valla telefonu sifresiz unutmus acip bakayim mi'dan cok daha agir cunku isin icinde ugras var. planlayarak adam oldurmek gibi yani anlik bir sinirle degil.

bu fikir senin aklina geldi ve sen burada ahlaksizligi yayarak sorumluluktan kurtulmaya calisiyorsun.

ben sadece aldatildigima dair ciddi bir suphem varsa yapardim bunu. onun disinda kiz arkadasimin guvenini kotuye kullanmis olurum. zaten fotograf makinesi ile en en fazla kendi ciplak veya mustehcen fotosunu cekmistir. buyuk ihtimalle bir sey cikmayacak ve sen vicdan azabi kazanacaksin.
0
antikadimag
(17.09.24)
Kadınlar olarak böyle gizli işler bizi errkeğimize daha çok bağlar. Öğrenirsek de kendisine, bizi hep izleyen birinin olduğu ve hizada tutacağının mesajını verdiği için teşekkür ederiz.
0
bu ne bilimsizlik
(17.09.24)
Nasıl cevaplar almayı beklediniz bu soru ile cidden çok merak ettim
0
jülsezar
(17.09.24)
Bildiğim kadarıyla kameralardaki SD karttan silinen şeyler geri getirilemiyor.

Ayrıca self nude veya ev pornosu çekmiş olsa dahi bunu telefonuyla yapardı. Kamerasını sana verdiğine göre demek ki onunla bişi yapmamış.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.09.24)
Bacılarım erkekler bizim profesyonel fotoğraf makinesi ile çektiğimiz s.k fotolarını falan her şeyi öğrendi yandık. Bundan sonra gün yüzü yok bize.

Hocam özgüven için ders mers al bir şey yap. Hayatı kendine zindan etme.
0
ruhen hastayim ben
(17.09.24)
bu soru sadece bana korkunç gelmiş olamaz değil mi? bu nasıl bir sapkınlık?
0
rallied
(17.09.24)
Bence yapma cunku etik konusunun yaninda gorduklerin bosu bosuna seni rahatsiz da edebilir.Kafani bulandirma hic
0
turkuaz
(17.09.24)
yap gitsin, içinde kalmasın. belki sonradan öğrenip çok uzulecegin bir şeyi öğrenmiş olursun.
0
tabudeviren
(17.09.24)
üzülen sen olursun ve ilişkiniz zarar görür. yapma.
yaptın diyelim ki, sakın söyleme.

velev ki yaptın ve eski sevgilisi ile olan fotoğraflarını buldun. x kafede, y yerinde tatilde, z kişilerle birlikte falan normal fotoğraflar olsun bunlar, özel değil yani. yine de o kişiyi merak edecek, eski defterleri kurcalayacak x kafeye gidince ya da z kişileri görünce farkında olarak ya da olmayarak laf edeceksin.
0
biseysorcaktim
(17.09.24)
Bakma. Sevgiline bu şekilde silinen fotoğrafların bir kısmının geri yüklenebileceğini söyle. Tamamen silmesi için yapması gereken bir şey varsa yapsın.
0
nawar
(17.09.24)
(10)

Hangi oda kokusunu kullanıyorsunuz ?

grimavi
Febreze severdim hem kalıcı hem de alttan alta ferah taze limon kokusu güzeldi fakat fiyatları uçtuhttps://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcS6Cd4OZ6LD_WzzvEjMw6jTRYC31z6v9372qg&usqp=CAUGlade lavanta aerosol sprey in pudralı yapısı ağır geldi boğazımı tıkıyor baş ağrısı yapıyorhttps://en
Febreze severdim hem kalıcı hem de alttan alta ferah taze limon kokusu güzeldi fakat fiyatları uçtu
encrypted-tbn0.gstatic.com

Glade lavanta aerosol sprey in pudralı yapısı ağır geldi boğazımı tıkıyor baş ağrısı yapıyor
encrypted-tbn0.gstatic.com

Şimdi a101 de satılan ritm lavanta oda spreyini kullanıyorum, çok kalıcı değil fakat rahatsız etmeyen hafif tatlı bir lavanta kokusu var
encrypted-tbn0.gstatic.com
0
grimavi
(12.09.24)
Aerosol kullanmıyorum, çok yoğun çünkü.
Koku difüzörü aldım, ona esans damlatıp kullanıyorum. Homemade markasınınkiler güzel.
0
Bruce
(12.09.24)
Doğal veya doğala en yakın esansiyel yağları sıcak suya damlatıp altına konulan 1 adet mum ile birkaç saat odayı güzel kokutmak mümkün. Yapay kimyasal kullanmamaya çalışıyorum.

Yalnız doğal esansiyel yağları alırken veya kullanırken dikkat etmek lazım, çok sevdiğim kokular enerjimi sömürdü bir defasında, misafirlikteydim benim sevdiğim kokuyu koydular ve hep birlikte karşılıklı deliler gibi esnedik. İhtiyaç neyse ona göre koku/yağ almak lazım.
0
muhayyer divan
(12.09.24)
acilmis paket hacisakir sabun. her yeri cok güzel kokutuyor ve sabundan daha güzel, temiz ve dogal bir koku yok bence.
0
robert bosch
(12.09.24)
Beyaz sabun rendeliyorum. Hem daha kalıcı hem daha ekonomik ve tertemiz kokuyor.
0
potasyum bebek
(12.09.24)
Yerleri tampa beyaz ile siliyorum. Beyaz sabun sever yerleri yalar öyle diyeyim
0
kisa
(12.09.24)
Ciddi cevap bu arada. Mükemmel bir şey
0
kisa
(12.09.24)
@kisa güzel bir ürünmüş hocam böyle birşeyden haberim yoktu iyi oldu
0
🌸grimavi
(12.09.24)
Hastaları çok bunun. Ayrı bir tarikat gibi
0
kisa
(12.09.24)
Chakra sof linen. Müthiş kokuyor, sprey formunda
0
@stubborn inferno
(12.09.24)
Aktardan aldığım tütsü. Evim başka koku görmedi.
0
yurtsuz john
(12.09.24)
(1)

Yaratıcı yazarlık atölyesi

@stubborn inferno
Ücretsiz yahut çok fahiş olmayan bir fiyata olabilir. Online olursa daha rahat olur ama yüz yüze için de koşullarımı ayarlarım bir şekilde. Var mıdır öneriniz, gidip de memnun kaldığınız bir atölye?
Ücretsiz yahut çok fahiş olmayan bir fiyata olabilir. Online olursa daha rahat olur ama yüz yüze için de koşullarımı ayarlarım bir şekilde. Var mıdır öneriniz, gidip de memnun kaldığınız bir atölye?
0
@stubborn inferno
(12.09.24)
Teşekkür ederim ilgine ama ben kadınım ve kimseyi düşürme derdim yok :) üniversiteden beri gitmeyi istiyordum böyle bir atölyeye, uzun zamandır ilk kez boş zamanım var, değerlendirmek istedim
0
🌸@stubborn inferno
(12.09.24)
(8)

Geri döner mi?

FreSh
Depresyonda olduğu için kendini her şeyden herkesten soyutlayan ve sonra sevgilisinden de ayrılan kişi iyileştiğinde sevdiğine geri döner mi?
Depresyonda olduğu için kendini her şeyden herkesten soyutlayan ve sonra sevgilisinden de ayrılan kişi iyileştiğinde sevdiğine geri döner mi?
0
FreSh
(04.09.24)
Dönmez. Depresyon bahane.
Depresyonda olan kişi, depresyonda olduğunu GENELLİKLE bilmez.
0
saturn
(04.09.24)
depresyon öyle bir süreç ki şiddeti değişse de dalgalı halde bazen yıllar sürebiliyor, kişinin sağlıklı düşünebilme ve hissedebilme becerilerini ciddi anlamda farklı tonlara dönüştürüyor. zaten iyileşmek kavramı da psikolojik haller için uygun bir kelime seçimi değil bana göre çünkü bu gibi durumlarda iyileşme anlık olmuyor, uzun süren bir dönemi kapsıyor. belki senin tabirinle iyileştiğinde ayrılığı da iyileşmesinin bir parçası olarak görecek, ilişkinin onu depresyona sevk ettiğine veya o ilişki yüzünden hastalandığına inanacak ve eskiye dönmek istemeyecek. sözün özü, geri dönecek beklentisiyle kendini bir bekleme sürecine sokmamak en doğrusu.
0
moonie
(04.09.24)
Çocuk dolayısıyla demiştin?
0
abuzer
(04.09.24)
@abuzer
Ben üzülmemek ve unutabilmek için kendimi ondan bu düşünceyle soğutmaya çalışıyorum, ayrılırken çocuk yüzünden ayrılmadık.
Çocuk meselesini düşünüp duruyorum, dönse de yine ayrılacağız diye düşünmeye çalışıyorum ama işe yaramıyor, canım çok yanıyor:( insan bazen mantıksız olduğunu bilse de kalbine söz geçiremiyor:(
0
🌸FreSh
(04.09.24)
inceldigi yerden kopmus bosver.
cocuk istiyorsa sana da dönmez cünkü cocuk isteyen biri icin cocuk istemeyen biri sadece zaman kaybi.
senin de zamanin dolmus bosver.
0
robert bosch
(04.09.24)
Doğru insanlarsanız birbiriniz için, zaman ve koşullar da doğrulaştığında neden olmasın? Büyük konuşmak lüzumsuz. Hayat götürdüklerini geri getirebiliyor, hem de bazen daha iyi şekillerde getirebilmek için götürüyor..bireysel iyileşmelere odaklanıp gerisini zamana bırakın. Olur belki. Olmazsa, daha iyisi olacağı içindir.
0
@stubborn inferno
(04.09.24)
Depresyonda olan insan ilişkisini bile isteye bitiriyorsa, aşkından ölse bile o ilişkinin kendine destek değil yük olduğunu düşünüyordur. Depresyondaki bir insanın yük haline geldiği için beraber olmayacak bir insana olan bakışı bozulacaktır, haliyle düzelse bile sonrasında o bakış muhtemelen düzelmez.
0
Bruce
(05.09.24)
Birinin depresyonda olması sizden ayrılmasının "sebebi" olamaz ki. Tekrar nasıl güveneceksiniz?

Kişi depresyondayken kendine yük olarak gördüğü, kafasını çok meşgul eden, belirsizlik barındıran şeylerden uzaklaşır. İlişkinizin düzgün yürüdüğü birinin bunu yapmamasını beklersiniz.

Ayrılması belki de doğru karardır, bundan bahsetmiyorum. Bu kişi kötü biridir demiyorum. Ancak doğru sebeplerle bırakması gerektiğini hissedip gittiyse ve siz yokken depresyondan çıktıysa onun için işler yolunda demektir, dönüp arkasına bakmaz.

Ancak doğru olmayan sebeplerle, işleri daha fazla eline yüzüne bulaştırarak ayrılık kararı alıp gittiyse ve bundan pişman olduysa bu da zaten dengesiz bir davranış olur ve muhtemelen yine ayrılırsınız.

Bitip tekrar başlayan ve sağlıklı ilerleyebilen ilişkiler genelde ya taşınma, iş, ailevi problemler gibi belli sebeplerle bitiyor ya da ayrılıkla neredeyse eş zamanlı doğan pişmanlıkla sıcağı sıcağına geri adım atılarak hiç ayrılınmamış gibi devam ediyor. Sizin senaryonuz bunlardan daha farklı. Bu kişi sizden ayrılmış ve kendi hayatına bakmış, sizse hayatında ben varken aşamadığı sıkıntısını benden ayrıldıktan sonra aşar ve işleri yoluna koyarsa tekrar bana döner mi diye bekliyorsunuz. Bu beklentideki çelişkiyi görebiliyor musunuz? Lütfen kendinize bunu yapmayın, bitmiş bir şeyin ardından böylece beklemek sadece kendi geleceğinize zarar.
0
akhenaten
(05.09.24)
(21)

Dusuk maas tekliflerinden ise giremiyorum

Kittie
Bir suru is buluyorum.En son buldugum iste sizinle mutlaka calismak isteriz, butun kriterlerimize uygunsunuz falan dediler. Unlu bir sirket ayni zamanda.Pozisyon da dusuk seviye degil.Maas beklentiniz ne dendi.Ucuk rakam bile soylemedim. Kit kanaat gecinebilecegim bir rakam soyledim.Ama bunlarin tek
Bir suru is buluyorum.
En son buldugum iste sizinle mutlaka calismak isteriz, butun kriterlerimize uygunsunuz falan dediler. Unlu bir sirket ayni zamanda.
Pozisyon da dusuk seviye degil.
Maas beklentiniz ne dendi.
Ucuk rakam bile soylemedim. Kit kanaat gecinebilecegim bir rakam soyledim.
Ama bunlarin teklifi 27 bindi :))
Hic oluru yok mu sizinle calismayi cok istiyoruz diyorlar bir de.
Dedim imkansiz. Isler cok durgun, ekonominin hali malum verebilecegimiz rakam bu dediler. Benim ekonomim nolacak?! Bi de dedi yeni yilda tekrar arayalim sizi, yeni butcemizle tekrar konusalim. E ben yeni yilda yeni rakam isticem zaten gene bulusamayacagiz ayni seviyede.

Baska bir yerle 2 gorusme yaptim. Her sey cok iyiydi.
Maas beklentisini de iceren bi form verdiler.
Bunu doldurun size donucez dediler.
Doldurdum. Donus olmadi. Aradim, baska adaya karar verdik dediler.
Formda ivir zivir yaziyordu, belirleyici tek sey maas beklentisiydi. Dusuk rakam yazan kazandi diye dusunuyorum.

Linkedinden basvuru yapiyorum. Yabanci firma. Salary: ulkenizdeki asgari ucret.
Saka mi bu?! Entry level ariyor sanki.
Ki entry levela bile asgari vermek ayip.

Napicam ben boyle? Is artik emegimi somurtmenin otesine gecmis. Gecinemeyecegim maaslar teklif ediliyor. Kit kanaat bile gecinilmez.

Bir de ise gitmek de para istiyor. Kiyafet, sosyallesme vs. Gercekten ise gitmek zarara sokacak nerdeyse.

Nasil bir yol izlemeliyim?
0
Kittie
(01.09.24)
Başlığa güldüm, işe ihtiyacın var mı yok mu onu anlaman lazım önce.
0
Bruce
(01.09.24)
Gerçekten haklı bir isyan. Aldığım para hiçbir şeye yetmiyor, eksiye girmeye devam ediyorum. Herkes için durum böyle. Geçinmeye yetecek paraları alanlar muhtemelen yurtdışına çalışıyor. Çevremde 70-80 yani geçinmeye yetecek parayı alan yok.
0
pavlis
(01.09.24)
Bruce: ise ihtiyacim var hem de cok ama ihtiyacim var diye de bunlara tamam mi demeliyiz? Galiba sen de bu tur bir isverensin.
0
🌸Kittie
(01.09.24)
Size bir iş için 27bin tl teklif ediliyorsa, o işi yapabilecek rasgele sokaktan bile çevrilebilecek milyon tane insan vardır.

Asgari ücreti şaka olarak niteleme vs. Bunlar biraz nahoş bir bakış açısı.

Bunu durumu idrak etmeniz için söylüyorum. Küçümsemek için değil. Çünkü bazı şeyleri objektif bir şekilde, kendinize samimi olarak kafanızda oturturanız muhtemelen hem iş bulma süreciniz hem de çoğu iş verene makul gelmeyen beklentileriniz daha makul seviyelere inecektir.

Ben olsam, bana en uygun işi kabul edip yükselmenin ve kendime birşeyler katmanın çabasına girerdim.
0
saturn
(01.09.24)
@Kittie, mülakata girdiğin şirketleri ve pozisyonları yaz, piyasadaki maaş aralıklarını söyleyeyim. Sonra yetkinliklerin üzerine konuşur, overqualified kaldığına karar verirsek daha üst pozisyon-şirketlere başvurman üzerinden plan yaparız.

Ya da bu adımların birinde takılırız, sonrası için @saturn'ün cevabına yönlendiririm seni.
0
Bruce
(01.09.24)
Biliyordum cevaplarin bu sekilde olacagini ama dusundugunuz gibi degil. Rastgele milyonlar falan... neyse evet ya ben niteliksiz olup kendini dahi sanan biriyim :(
0
🌸Kittie
(01.09.24)
Döngü kabaca şu: küresel ekonomik şartlar>bölgesel ekonomik şartlar>sektörel ekonomik şartlar> ikamet ettiğiniz şehirdeki sektorel ve bundan bağımsız (kira vb temel geçim masraflari) şartlar...

Buna göre herhangi bir pozisyon için bir piyasa fiyatı oluşuyor.

Şimdi sizin söylediklerinizin adresi işveren ya da sektör değil. Öyle sunuluyorsa (maalesef) ya kabul et ya terket durumunu oluşturan bir sistem var.

En mantıklısı maaşın artma ihtimali yüksek bir yerde çalışmak. Belki isyeri ortamının daha kurumsal daha huzurlu olanı. Kötünün daha az kötüsü.

Ötesine çözüm bulursanız lütfen buradan duyurun, ben de gidip o çözümü uygulayacağım.
0
encokbenisevinnolur
(01.09.24)
maaşlı bir çalışan olarak mevcut halime gelene kadar saçma sapan çok işte çalıştım, düşük maaşlara çalıştım, hayatı sorgulayacak hale geldim, lan dedim ya ben beceriksizim ya da çok şanssızım.

neyse ki şanssızmışım, bir yerde şansım döndü sonunda.

piyasada durgunluk var, yurtdışı ile iş yapmayan adam zaten zorda yalnız her zaman işi gerçekten bilen adam aranıyor.

asgari ücret zaten çok düşük kaldı, kendisini buna endeksleyen çoğu şirket zam yapmadı, haliyle size teklif edilen maaş 8 ay öncesinin maaşı olmalıydı en az.

bence bakışın salt maaş olmasın, çok kurumsal bir yer olmasın ama potansiyeli olsun. çok kurumsal bir yerde gelebileceğin yer belli. ya da böyle ucuz işgücüne dayanan şirketler, insan kendisini güvende hissedemez.
0
kimlanbu
(01.09.24)
Çok haklısın. Dengeler iyice şaştı. Ümit kaybetmeden denemeye devam. Kabul edebileceğin minimum şartları bulunca girip daha iyi şartlarda iş bulana kadar iş bakmaya devam edeceksin. Başka alternatifin olsa yapardın zaten.

Geçmiş olsun, umarım iyi gelişmeler olur.
0
gabe h coud
(01.09.24)
"Size bir iş için 27bin tl teklif ediliyorsa, o işi yapabilecek rasgele sokaktan bile çevrilebilecek milyon tane insan vardır"

daha saçma bir şey duyduğumu sanmıyorum. gayet yabancı dil ve eğitim gerektiren işlere komik paralar teklif ediliyor. ülkede hiçbir denetim olmadığı için patronlar fiyatları düşürdükçe düşürüyor, nasılsa ihtiyacı olan biri gelir işi alır diye düşünüyorlar çünkü insanlar arasında hastası olan borcu olan çok var. patronlar hamuduyla götürürken kalifiye elemana asgari ücret veriyor kuşa yem atar gibi. her zaman derim, bu ülkede işsizlik sorunı yok, aç gözlü patron sorunu var. üç kuruşa üç kişinin yapması gereken işi bir kişiye yükleyerek denetimsiz iş yapıyorlar. 100 milyonluk ülkede 500 bin mühendise de, 500 bin muhasebeciye de ihtiyaç var. ama patronlar ahlaksız olduğu için bunca işi 100 bin kişiye yığıp işsiz kalanları da iş beğenmemekle suçluyorlar.

z kuşağını çok gömüyorlar ama evde oturmayı seçen insanlar sonuna kadar haklılar. o yüzden sen haklısın kardeşim. devlet başa geçmedikçe bu kuzgunları leşlerden kaldıramayacağız.
0
titanyum22
(01.09.24)
Mesleğiniz nedir hocam ?
0
Yılmaz920
(02.09.24)
Çok iş arayan var ve bunu biliyorlar. Kimi sömürebiliriz diye bakıyorlar. Yaşamaya yetmeyen bir gelirle çalışmamak da mantıklı. Kendini geliştirmeye harca vaktini. Gerekirse bir ticaret öğren falan..
0
ferenc
(02.09.24)
Bu isverenlerin...

Vallaha kittie pek seçenek yok :/ ya bir is kabul edip o sıra yenisine bakacaksin ya da belki bir kariyer değişikliği. Yoksa şu an mevcut durumda ülkede sömürü var, karin tokluğuna çalıştırma var.
0
logisticsmanager
(02.09.24)
iş işteyken bulunur.
maaş hariç diğer şartlarını beğendiğiniz bir iş teklifini kabul edin.
sonra çalışırken tekrar iş ararsınız.
0
nuisance2
(02.09.24)
benim anlamadıgım şu: geçinemeyeceğini düşündüğün için maaşı beğenmiyorsun ama şu an çalışmıyorsun. peki çalışmadan nasıl geçiniyorsun?
eğer çalışmadan geçinecek kadar ek gelirin varsa bruce'ın cevabına geliyor olay. işe ihtiyacın olmayabilir.
eğer işe maddi olarak ihtiyacın varsa en optimum olan işi seçmelisin. çalışırken terfi alarak veya iş değiştirerek gelirini artırmayı denemelisin.
eğer işe maddi değil başka sebeplerle ihtiyacın varsa ona en uygun işi seçmelisin.
veya çalışmamaya devam etmelisin.
0
abelardo
(02.09.24)
Abelardo: eriyen bir birikimim var. Ama olay bu duzenin degismemesi. Her gecen gun ulke hepten somuruye gidiyor. Emegimi yedirmekten biktim. Ic dokme duyurusu bu biraz da.
0
🌸Kittie
(02.09.24)
@kittie anlıyorum, emeğin değeri hiç olmaması gerektiği kadar düşük maalesef. ben şöyle düşünüyorum, bu yalnızca özel sektör için geçerli. kamuda emek çok kıymetli, hatta hiç emek vermediği halde hem maaş hem statü olarak çok iyi durumda olan kamu çalışanları var. patronlar zaten emek sömürüsünden ve paradan para kazanıyor. tüm ülkenin yükü özel sektör çalışanlarına yüklenmiş durumda. herkes kendisini bir şekilde bu çıkmazdan çıkarmanın yolunu bulmalı. aksi halde özel sektör çalışanlarının birlik olup herhangi bir şekilde bunun değişmesi için baskı yapabileceklerini sanmıyorum.
0
abelardo
(02.09.24)
Bu iş arz talep meselesi. O işi daha ucuza yapan birisi varsa, o işe alınır. Çalışanda aranan nitelikler çok olabilir. Bu durumda:

1. ihtimal: Aranan kriterleri karşılayan ve 27 bin liraya çalışabilecek birilerini bulabiliyorlar.
2. ihtimal: Aranan kriterler aslında işi yapmak için gerekmiyor. Kriterleri sağlamasa bile gerçekte beklediklerini verebilecek seviyede gördükleri ve 27 bin liraya çalışacak birilerini bulabiliyorlar.


Kıyafet, sosyalleşme demişsin. Belki de 27 bin liraya işe giren kişi kredi ödüyor, kira ödüyor ve bir işe girmek zorunda. Her gün aynı şeyi giyecek ve hiç sosyalleşmeyecek vs. Bunu bilemeyiz. Kesin olan tek şey, 27 bin liraya o işi yapmayı kabul eden birileri var.

Eğer donanımlıysan ve benzer donanıma sahip kişiler piyasada daha yüksek ücretlere çalışıyorsa, gerçekten bu donanımı arayan işverenlere başvurmalısın.
0
cek
(02.09.24)
Kuzenimin arkadaşı bir şirkette iyi bir pozisyonda idi, aldığı maaş kıyafet, makyaj, yol, yemek cart curta gidiyor bana bişi kalmıyor diye istifa ettiydi seneler önce, evet, bu sosyalleşme yada presentable olabilme adına yapılan masraflar çok yüksek kesinlikle katılıyorum ancak iş, çalışırken aranır.

30 binle geçinemezsin doğru, anca yol parası, belki kiranın bir kısmını çıkartırsın ama iş işte aranır.

uzun süredir çalışmıyorum, çalıştığım dönemde istisnasız her ay mail atıp gelin görüşelim diyen firmalara işim var memnunum diyordum o dönemde, şimdi işsizim ben başvuru yapıyorum 2 hafta sonra başka adayla çalışmaya karar verdik diyorlar.

sen birinin ayağına gidersen değerini onlar belirler, onlar senin ayağına gelirse değerini sen belirlersin, bu oyunun kuralı böyle.

maaş az da olsa işe gir, sonra daha iyi firmalara başvuru yap, biraz kendini anlatan kurumsal dilde linkedin paylaşımları ile şansını arttır.

edit: linkedin dedim ama illaki linkedin diil tabii kendi alanında neresi varsa.
0
selam
(02.09.24)
Sektörünüzü, geçmiş deneyimlerinizi ve pozisyonunuzu bilsem biraz daha net bir fikrim olurdu, ama şunu önerebilirim. Filtrenizi biraz daha geniş tutmayı deneyebilirsiniz. Evet ekonomi çok kötü ve bunun için sizi sorumlu tutacak değilim, mevcut koşullarda en iyi işte çalışsanız bile hak ettiğiniz kadar kazanamayacaksınız maalesef, bu ülkenin sorunu bu. Yalnız 27 bin,asgari ücret vs bu dönemde nasıl ve kimler tarafından teklif ediliyor anlamadım. Sanıyorum beyaz yakalısınız. Geçen sene sektöründeki en hasis, sinekten yağ çıkartan ve çalışanını devamlı her koldan sömüren bir şirkette çalışıyordum, haziran 2023te maaşım 24 bindi orada bile. Birçok firma aynı pozisyon için 30-40 arası ödüyordu, bazı kalburüstü firmalar 55e kadar çıkıyordu sayıları az da olsa. Enteresan gerçekten.
0
@stubborn inferno
(02.09.24)
Şu an pek çok iş yeri, ekonomik olarak sıkıntılı. Adamlar açık açık söylemişler, "size verebileceğimiz miktar bu" diye.

"Tek kişiye 5-10 bin fazla vermekle ne olur ki?" diyebilirsiniz ama bu içerdeki tüm dengeleri değiştirir. Sizin pozisyonunuz başta olmak üzere, içerideki tüm kişilere zam yapması gerekebilir. Siz 20 bine çalışırken, aynı pozisyona, dışarıdan birinin 35 binle başlamasını kabul eder misiniz.

Mevcut ekonomik ortamda yaşamanın bir yolunu bulmanız gerekiyor. Farklı bir sektör, kendi sektörünüzde daha çok maaş alabileceğiniz bir alanda uzmanlaşma, şehir değiştirme vs. vs.


.
0
kartallar yuksek ucar
(02.09.24)
(16)

2024 yazınız nasıldı ahali?

@stubborn inferno
Az önce netflixte bir şeyler izlerken internet bağlantım kesildi. Geri gelene dek bir süre tavana, sonra da telefonun saatine baktım. Tam o esnada 23.59, 00.00a döndü, ve tabi 31 ağustos da 1 Eylüle. Sonra kendi kendime"oha yaz bitti az önce" farkındalığı yaşadım. Çok bir şey değişmiyor tabi zamanı
Az önce netflixte bir şeyler izlerken internet bağlantım kesildi. Geri gelene dek bir süre tavana, sonra da telefonun saatine baktım. Tam o esnada 23.59, 00.00a döndü, ve tabi 31 ağustos da 1 Eylüle. Sonra kendi kendime"oha yaz bitti az önce" farkındalığı yaşadım. Çok bir şey değişmiyor tabi zamanı döngüsel parçalara bölen de insanoğlu olduğu için ama, yine de değişik hissettirdi.

Benim yazım yorgunluk, arkadaşlık, aşk, ayrılık ve film doluydu. Sizinki?
0
@stubborn inferno
(01.09.24)
Eylule kadar havuz aradim bulamadim
Eylul 1 de buldum gittim yuzdum sauna spor salonu vs yaptim ayni yerde baya mutlu oldum falan dedigim gibi eylul 1 olmus yaz bitmis anasini satayim zaman nasi gecmis anlamadim

Salak gibi 1 hafta arastirip birakmasaydim daha fazla arastirsaydim bulurdum hep takilirdim

Burdan 3 tane sonuc cikiyor

1-Emeksiz ekmek yok
2-Birseyi cok istiyorsan pesini birakmiyacaksin
3-mallik dizboyu
0
Zetnikov
(01.09.24)
yaralarimi sarma, yeni baslangiclar, affetmek, eglenmek, icmek, ickiyi birakmak, bol seks, mutluluk, gözyasi, basari, basarisizlik, dolu dolu bir yazdi kisaca :)
0
robert bosch
(01.09.24)
Anneannem vefat etti.
İşle ilgili çok sorun yaşadım.
Kız arkadaşım yok.

Özetle berbat
0
birmilyonunvarmi
(01.09.24)
@birmilyonunvarmi

Kaybın için üzüldüm
0
🌸@stubborn inferno
(01.09.24)
Yaz başlangıcında kanseri yendiğimin haberini aldım.. şimdilerde -neyseki- domuz gibi sağlıklıyım. Bu yaz yeni başlangıçlar yazıydı. Şükür ki öyle oldu
0
kel aynak kusu
(01.09.24)
Çok garipti benim için ya. Büyüdüğümü hissettiğim bir yazdı. Bittiği için üzgünüm ama daha güzelleri için zamanın akması da gerekiyor. 10/8 veririm bu yaza.
0
ruhen hastayim ben
(01.09.24)
Çok sıcaktı, eşim hamile, paramız az, evden çıkmadık pek.
0
prole
(01.09.24)
cote d'azur'da hayatımın en güzel deniz tatilini yaptım, güzeldi.
0
sir gawain
(01.09.24)
Mahekem-iş arasında mekik dokudum. Bu yaz çalışmakla geçti. Babama araba aldım çok mutlu oldu. Evde kedilerle vakit geçirdim, amerika vizesi aldım ama nereye gideceğime karar veremedim.
0
numlock
(01.09.24)
bıkana kadar deniz, hastane, konser, aşk, arkadaşlık, ayrılık. yaz dizisi gibiydi
0
ala09
(01.09.24)
Haziran güzeldi. Yurtdışı gezisi yaptım.
Temmuzun son 10 günü gergindi.
Ağustos ayı da biraz problemliydi
0
put it in your appropriate place
(01.09.24)
Uzun zamandır mevsimden bağımsız kötü geçiyor. Sadece uzun zamandır ilk defa beni mutlu eden şey, tam yaz mevsimi demeyelim de yaza yakın en yakın arkadaşım doğum yaptı ve ilk defa o zaman yüzüm güldü. Gerçekten beni mutlu eden şey bu oldu.
0
rock n roll
(01.09.24)
Çok fazla karpuz yiyemediğim bir yaz oldu ama yine de fena değildi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.09.24)
kış mevsimiyle aynıydı. değişen birşey olmadı. iş güç devam. evden çalışıyorum. deniz 10 metre dibimde olduğu halde denize girmedim, izlemekle yetindim. spora devam ettim. yeni insanlarla tanışmadım.
0
false pretension
(01.09.24)
merak ettiğim iki ülkeyi gezdim.
sporu hayatıma kattım, vücudum şekillendi.
bu ikisi haricinde kendime zerre katkım olmadı. bir proje sebebiyle özellikle yaz başta olmak üzere köpek gibi çalıştım.
0
violetsky
(01.09.24)
Eylul ayina kadar sikintiliydi hic bisi yapamadim cogunlukla benim malligimdi

Zamanin nasil grctigini anlayamiyorum bu aralar

Allahtan vucut gelistirme sporuyla tum stress ile mucadele ettim oda olmasa napardim bilmiyorum. Pozitif hormon salgilanmasi fln sayesinde duzeldim baya

Eylul 1 olunca bir otele gittim havuzlu saunali spor salonlu baya eglendim acisini cikardim

Eylul 10 da da marmarada bi adaya gittim bi kac gun sevgilimle

Son dakika golleri oldu ama cok iyi geldi

Ozetle boyle gecti
0
Zetnikov
(15.09.24)
(10)

Ayrılık günü geldi çattı, ne yapılmalı?

@stubborn inferno
Uzun ve yoğun bir ilişki içindeydik, bugün evleri ayırıyoruz. Dün bavulunu ve eşyalarını topladık, birazdan da yolcu edeceğim. Uzunca bir süredir buna kendimizi hazırladığımız için ölüyor bitiyor halde değilim, ama yine de üzgün hissediyorum doğal olarak. Ev bazen üstüme üstüme geliyor gibi. Ayrılık
Uzun ve yoğun bir ilişki içindeydik, bugün evleri ayırıyoruz. Dün bavulunu ve eşyalarını topladık, birazdan da yolcu edeceğim. Uzunca bir süredir buna kendimizi hazırladığımız için ölüyor bitiyor halde değilim, ama yine de üzgün hissediyorum doğal olarak. Ev bazen üstüme üstüme geliyor gibi. Ayrılık daha önce yaşamamış olduğum bir şey değil ama ilk defa iliklerime dek aşık olduğum biriyle ayrılıyorum. Çaresi zaman, ve meşguliyet, biliyorum. Yine de size kendimi açmak istedim, öyle işte. Önerilerinize açığım, iyi ki varsınız.
0
@stubborn inferno
(25.08.24)
Yapacak bir şey yok. Zamanın geçmesi lazım. Arada bir iyi gibi hissederken vuracak sonra tekrar geçecek sonra da aa unutmuşum diye fark edeceksin. Ama zaman.
0
kisa
(25.08.24)
her ask ölümü tadacak. ister birlikte ister ayri. takma kafaya.
kendine yogunlas.
0
robert bosch
(25.08.24)
Hayatımda ilk kez birine bu tavsiyeyi veriyorum: Spor yap, mümkünse ağırlık çalış. Spor yapınca salgılanan endorfin hormonu her türlü ağrıyı sızıyı ve kalp kırıklığını iyileştirir. Geçmiş olsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.08.24)
Onun mu sevgisi bitmiş
0
abuzer
(25.08.24)
ortak kullanılan evde kalan için "nereye baksam onu görüyorum/hatırlıyorum" gibi bir durum oluşuyor. o yüzden evinizi elinizden geldiğince, üşenmeden yeniden kişiselleştirin.

duvarların boyası yenilenebilir,
duvarlara resim, poster, süs eşyası asılabilir,
maddi durumunuz müsaitse ortak vakit geçirdiğiniz eşyalar değiştirilebilir ya da basit müdahalelerle (boyama, cilalama, yüz değiştirme) yenilenebilir.
perdeler değiştirilebilir, yıkanabilir.

şu an fark etmeyeceksiniz belki ama havalar soğuyup da evde geçirdiğiniz vakit arttığında iyi ki yapmışım diyeceksiniz.
0
tnz
(25.08.24)
Teşekkürler arkadaşlar, çok iyi geldiniz.

@abuzer maalesef, keşke böyle bir durum olsaydı. Yaş aldıkça sevginin bittiği yerde kalmamayı hayat çok güzel öğretiyor, gitmek ve devam etmek daha kolay oluyor, en azından benim için. Ama bizim yaşadığımız şey hayattan farklı beklentilerimizin olmasıydı. Sevgisizlik ilgisizlik kıskançlık kavga dövüş tatminsizlik gibi durumlar yaşamadık hiç çok şükür. Çok güzel giden ve sağlıklı olan bir ilişkiyi bitirmeye karar vermek çok zor maalesef.

@tnz önerilerinize çok katılıyorum. Bizim durum biraz karışık, uzun uzun anlatıp can sıkmak istemem ama biz bu eve yeni taşınmıştık. İki üç ay oluyor. Boya badana dekorasyon her şeyi yaptık sil baştan. Buraya geldiğimizde de ayrılacağımız belliydi ama benim kariyerim ve ailemle ilgili özel durumlarım sebebiyle bu evde bir süre kalmam gerekiyor. O süre boyunca sevgilim başka bir yerde yaşayacak ve ben sonra evi ona bırakacağım. O yüzden majör değişiklikler yapamam ama ufak tefek dokunuşlarla bahsettiğiniz etkiyi yakalayabilirim.

Durum bayağı karışık muhtemelen size pek bir anlam ifade etmemiştir ama olsun :')
0
🌸@stubborn inferno
(25.08.24)
ben böyle durumlarda mümkün olduğunca evde kalmamaya çalışıyorum.

mesela her akşam kadıköy'e giderdim. kalabalık bir mekanda oturur geç saatlere kadar kalırdım. kalabalığın içinde olmak iyileştiriyor. sonra eve gelip yatıyorsun.

sahilde oturup uzun uzun denizi seyretmek.

veya arabaya atlayıp başka bir şehre gidip orada zaman geçirmek.

yapılacak en son şey evde kalmak :)
0
tabudeviren
(25.08.24)
@tabudeviren o benim de yapma niyetinde olduğum bir şey, Kadıköyde yaşıyorum o yüzden daha kolay olacak :)

Arabam yok ama arkadaşlarımı görmeye ve kada dağıtmaya şehir dışına çıkmayı da istiyorum, bakalım.
0
🌸@stubborn inferno
(25.08.24)
Çok saçma sapan bir ilişki ağı sanırım. Neyse hayırlısı olsun
0
benaslindayohum
(25.08.24)
Kaleci saçlı forvet in önerisini tekrarlayacagim. Kesinlikle çok faydası olacak.
0
kisa
(26.08.24)
(4)

Eski Alkol

Simsiyah
Bulunduğum yerde bi antikacı buldum. Şunlar satılık değil dedi, içkiler. Zamanında turistlerden alıp biriktirdiği koleksiyonunu içiyormuş artık.Viskiler, rakılar falan. İkram edeyim dedi, geçiştirdim.Eski içliler zararlı mı?
Bulunduğum yerde bi antikacı buldum.
Şunlar satılık değil dedi, içkiler. Zamanında turistlerden alıp biriktirdiği koleksiyonunu içiyormuş artık.
Viskiler, rakılar falan.
İkram edeyim dedi, geçiştirdim.
Eski içliler zararlı mı?
0
Simsiyah
(21.08.24)
brakgn
(21.08.24)
Bira, şarap ve likörde, içerken rahatsızlık verecek kadar tat bozukluğu yoksa bir sakıncası yoktur.
Diğerlerinde zaten bir sorun yoktur.

Yukardaki ekşişeyler linkinde de aynı şeyi söylemiş de döndüre dolaştıra söylemiş.
0
Mirket
(21.08.24)
Yüksek alkol bozulmaz, ama damak zevkiniz izin vermeyebilir içmenize. Ya da hassas bir bünyeniz varsa ters tepebilir.
0
@stubborn inferno
(21.08.24)
yok be ne zararı gene de pimpirikliysen içme
0
sizofren06
(21.08.24)
(2)

Eskişehir de otel

kisa
Merhaba,Daha önce tasigo da kalmıştım güzeldi ama şimdi bir gecelik bir konaklama olacağı için daha uygun bir otel yeterli olacaktır.2500 civarında yer bakacağım. Otel tavsiyeniz olur mu?Beklentim, temiz güzel oda.Yemek ve akşam dışarıda olacağım için rahatça gidip duşumu alıp sessiz rahat bir gece
Merhaba,
Daha önce tasigo da kalmıştım güzeldi ama şimdi bir gecelik bir konaklama olacağı için daha uygun bir otel yeterli olacaktır.
2500 civarında yer bakacağım. Otel tavsiyeniz olur mu?
Beklentim, temiz güzel oda.
Yemek ve akşam dışarıda olacağım için rahatça gidip duşumu alıp sessiz rahat bir gece geçirebilmek
0
kisa
(19.08.24)
Şu an fiyatlarını bilmiyorum ama bir iş seyahatimde hangover otelde kalmıştım, temiz ve güzeldi gayet. Alt katta restoran ve barı var, o da bir artı.
0
@stubborn inferno
(19.08.24)
Ben The Breeze Hotel'de kalıyorum her gitmemde.
Memnunum, temiz, güvenli, konum olarak çok iyi.
Fiyatı da makuldü ama uzun zamandır gitmedim güncel durum nedir bilmiyorum.
0
mutekebbir
(19.08.24)
(3)

Demolition'a benzer film öneriniz var mı?

@stubborn inferno
Selamlar arkadaşlar, Bayağı zamandır düzenli olarak film izleyemiyordum, şimdilerde vaktim ve isteğim oluyor. Lakin aradığım bir film varmış da henüz onu bulamamışım gibi de hissediyorum.Jean marc vallee'nin demolition filmi hayatımın filmidir, niye öyle oldu bilmiyorum bile. Konusu, atmosferi, müzi
Selamlar arkadaşlar,

Bayağı zamandır düzenli olarak film izleyemiyordum, şimdilerde vaktim ve isteğim oluyor. Lakin aradığım bir film varmış da henüz onu bulamamışım gibi de hissediyorum.

Jean marc vallee'nin demolition filmi hayatımın filmidir, niye öyle oldu bilmiyorum bile. Konusu, atmosferi, müzikleri, karakterlerin portreleri, hikayesi, senaryosu, oyunculukları, her şeyi tam bana dokunan türdendi. Kaç kere izledim hatırlamıyorum bile, ama hala ilk izlediğimdeki kadar dokunur.

Onu geçebilir mi bilemem ama en az onun kadar etkileyebilecek bir film arıyorum. Önerilerinizi alırım.
0
@stubborn inferno
(14.08.24)
Free Guy (2021), Honey Boy (2019), The Peanut Butter Falcon (2019).
0
goodz
(14.08.24)
Detechment
0
jackyr
(15.08.24)
İzleyeceğim hepsini, teşekkürler:)
0
🌸@stubborn inferno
(15.08.24)
(7)

Bana mobbing mi uygulanıyor?

top_secret
Bir devlet kurumunda bilgisayardan sorumlu teknik personel olarak işe başladım."ilgili kurumda bu işi yapmak isteyen bir x kişisi daha var fakat benim gelmemle o bu amacına ulaşamadı"Yaklaşık 2 aydır tarafıma bir masa ve bilgisayar verilmedi. Sadece bir sandalyede başka birimlerin olduğu odada oturu
Bir devlet kurumunda bilgisayardan sorumlu teknik personel olarak işe başladım.

"ilgili kurumda bu işi yapmak isteyen bir x kişisi daha var fakat benim gelmemle o bu amacına ulaşamadı"

Yaklaşık 2 aydır tarafıma bir masa ve bilgisayar verilmedi. Sadece bir sandalyede başka birimlerin olduğu odada oturuyorum. Öğle arası yemek yerken başkalarının masalarının kenarında filan yemek yiyorum. Kendime ait eşyalarımı vs getiremedim çünkü bi çekmecem yok.

Talep ettiğimde ilk zamanlar oda düzenlemesi yapılacağını ondan sonra verileceğini söylediler. Fakat hala bir düzenleme yapmadılar. Dün yine sorduğumda "ne yapacaksın sen masayı" gibi saçma sapan bir tavırla karşılaştım.

Yetkili kişiyle ilk zamanlar tanışmak için görüşmek istedim benimle görüşmedi. Sebebini sordum "o öyle biri herkesle görüşmez" dediler.

Üstte bahsettiğim x kişisinin bu durumda parmağı olduğunu düşünüyorum.

Şu an bu durumda olmaz aşırı zoruma gidiyor. Onur kırıcı buluyorum.

Bende tepki amaçlı koridorda bulunan bir bankta oturuyorum. Çünkü bir farkı yok.

Sizce ne yapmalıyım nasıl davranmalıyım? En üst birime şikayet etsem sıkıntı yaşar mıyım? Cimere yazsam olur mu? Bu bir mobbing değil midir?
0
top_secret
(06.08.24)
Tuhaf.
Diğer üstlerinizle konuşun.
0
diyecevaplandı
(06.08.24)
Hemen cimer'e yazmayın, hiyerarşi basamağını atlamayın, bu sefer daha çok göze batarsınız, üstünüze gelirler.

Diğer üstlerinizle görüşün +1

Olaya gelirsek, devlet kurumları maalesef pespaye durumda (ben de devlette çalışıyorum)
Gerçekten bazen öyle şeyler oluyor ki bu kurumlar nasıl ayakta duruyor, işler nasıl yürüyor hayret ediyorum. Devasa bir umursamazlık var.
Üstlerinizle konuşun ve Biraz daha bekleyin. Böyle şeyleri genelde umursamayıp savsaklayabiliyorlar. Bir masa sandalye bile olsa devlette gerçekten yavaş yürüyor böyle işler.

Ha, eğer sizin varsaydığınız gibiyse durum ve bahsettiğiniz sebepten mobbing yapılıyorsa size yakında zaten çıkar kokusu
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(06.08.24)
İlk birkaç gün olsa ülkedeki hemen her çalışma ortamına az çok sinmiş olan usulsüzlük ve düzensizlik sebebiyle olduğunu düşünüp, mobbing olduğu konusunda acele etmemenizi önerirdim ama iki ay gibi ciddi bir süreden bahsediyorsunuz. Kimsenin bunca süre boyunca bir şey dememesi yapmaması, bilakis siz hatırlatınca da ters cevaplar verilmesi mobbingden başka bir şey değildir.

X kişisinin parmağı var mı yok mu şu noktada emin olamayız ama cimerden evvel bir başka üstünüzle konuşmanız gerektiğine ben de katılıyorum,cimer son çare olsun, hiyerarşiye göre hareket edin ama hareket edin. En başta size yapılan bir haksızlığa sesinizi çıkarmazsanız oradaki çalışma hayatınız boyunca daha çok üstünüze gelmek için yüz bulmuş olurlar bir taraftan da.
0
@stubborn inferno
(06.08.24)
Kanit toplamaya baslasan iyi olur simdiden

Gomlek cebi gizli kalem kamera alabilirsin mikrofonu iyi olan
0
Zetnikov
(06.08.24)
Hocam idari işlerin deposu olur atıl durumda masa sandalye ıvır zıvır Bi depo mutlaka vardır. Kendin git oradan masanı sandalyeni al koy odana. Bu imkanı yokla. Kendin çıkartıp koymaya çalış. Getirmelerini bekleme. Bu iş de mümkün değilse ustlerinle konuş. Sonuç alamadım uzun zamandır bekliyorum, diye. Cimere yazma. Oradan da sonuç bekle bakalım.
0
dedeminhirkasi
(06.08.24)
şehir belirtirseniz x kişisiyle özel bir görüşme ayarlayabiliriz.
0
patronaj1
(06.08.24)
11 senedir devletteyim. Köpek gibi çalıştım, hasta oldum kurdeşen döktüm, hayattan tüm beklentimi kaybettim. Evli ve çocuklu olmasam muhtemelen istifa eder babamın evinde bütün gün uyurdum. Bu saatten sonra tek hayalim hiç bir iş yapmayacağım bi odada bir sandalye. Hayalimi yaşıyorsunuz.

Maaş alıyorsanız boşverin, hobilerinizle, size keyif veren şeylerle ilgilenin.
0
mabl
(07.08.24)
(7)

Araç kiralama hakkında fikir verebilir misiniz?

@stubborn inferno
Selamlar dostlar, bu ay içerisinde istanbuldan denizliye ve aydına gideceğim iki günlüğüne. Uçak ve Otobüs biletleri uçmuşken, tek başıma ve araba konforunda yolculuk yapmak daha mantıklı geldi, fiyat farkı çok yok sonuçta. Özellikle ziyaret edeceğim birkaç farklı yer olduğundan gideceğim şehirlerde
Selamlar dostlar, bu ay içerisinde istanbuldan denizliye ve aydına gideceğim iki günlüğüne. Uçak ve Otobüs biletleri uçmuşken, tek başıma ve araba konforunda yolculuk yapmak daha mantıklı geldi, fiyat farkı çok yok sonuçta. Özellikle ziyaret edeceğim birkaç farklı yer olduğundan gideceğim şehirlerde de toplu taşımayla uğraşmamış olacağım.

Fakat daha önce hiç araç kiralamadım. Dikkat etmem gereken noktalar varsa aydınlatabilir misiniz? Hangi firmayı kullanmak fp açısından daha mantıklı? Süreç nasıl işliyor? Sabiha gökçene yakınım, oradan teslim alıp yine oraya bırakabilirim. 2 günlük kiralamayı düşünüyorum. Kafamdaki rota 1000 kmyi aşıyor gidiş dönüş yaptığım senaryoda, ama farklı şehirde teslim yapılabiliyorsa giderken arabayla gidip dönerken Otobüs uçak da yapabilirim yorgunluğuma bağlı olarak.

Bu arada 27 yaşındayım ve ehliyetim 2.5 senelik.
0
@stubborn inferno
(05.08.24)
yakın zamanda kiralamadım ama
günlük 500km limit var diye bir kural hatırlıyorum.
başka şehirde bırakma işi cezaya tabi. araç kiraladın 1000tl a şehrinden b şehrine gidip bıraktın 1500-2000 ek ödeme yapılıyordu zamanında.
online olarak bir kaç firmadan fiyat al, kafana yatıyorsa gittiğinde araç teslim alırken sağını solunu kontrol et. ufak tefek bereler için bile tutanağa eklet.
kurumsal firma ile çalış kesinlikle.
karttan ödeme alırlar, provizyon bedeli çekerler.
0
qxgviper
(05.08.24)
Bazı araçların km limiti 3000e kadar çıkıyor, bazılarının 700 km mesela. Araçtan araca değişiyormuş. Başka şehirde bırakma meselesi de kiraladığım şirketin Başka şehirde şubesi veya teslim noktası olması halinde oraya bırakmak aslında ama ücretinde artma oluyor anladığım kadarıyla. Teşekkür ederim :)
0
🌸@stubborn inferno
(05.08.24)
- Farkli sehirde arac teslim etmek genelde arabayi geri getirmekten cok daha masrafli olur.
- Mini hasar sigorta yaptirmanizi tavsiye ederim. Riski sifirlamasa da ufak bir problemde dert olmaz.
- Gunluk km sinirlari var ona mutlaka dikkat edin.
- Kurumsal firmalar (avis, budget, enterprise, sixt, garenta), rent go ve elit car sanirim yerli ama onlar da olur.
- Bir kaza durumunda mutlaka rapor tutulmali.
- Araci alirken iyice kontrol etmenizde fayda var, video cekerek kontrol etseniz daha iyi.
0
mbond
(05.08.24)
sık sık kiralıyorum. aldığımdan başka yere de bıraktım. cevaplayabilirim.

şuan en uygun kiralama yapan yer avec. bir çok yerde var. pazara yeni girmişler sanırım. türkiye merkezli. başka yere bırakma ücretine bi kaç hafta önce 3bin ödemiştim. yer ve zamana göre değişmekle beraber yaklaşık 4bin lira bugünlerde. online sistemden bakabilirsin. acente daha pahalı olabilir.

europcar, enterprise, avec, avis bunlardan kiraladım hep. ufak tefek çizikler dışında sorun yaşamadım. hep uzun mesafe ve bilmediğim yollara gittiğimden full sigorta yaptırdım. bence günlük 300 verin, sigorta yaptırın. uzun yolda ne olacağı belli olmaz (not: çizik bile olsa polisi arayıp çağırmanız gerekiyor. mini hasar 5-10bin arasında değişiyor firmaya göre, ama bbugünlerde bi çizik bile bu tutara mal oluyor.)

kurumsal olmayan yerler dışında hiç kiralama yapmadım. hep olumsuz duydum. bu saydıklarım arasında hiç problem yaşamadım.

findeksinize bakarlar gittiğinizde, o önemli.
bir de rezerve yaptığınız kredi kartınız yanınızda olmalı ve sizin adınıza olmalı.

km sınırı genelde 400 oluyor günlük. üstüne para ödüyorsunuz. sözleşmede yazar. ortalama 2buçuk lira bugünlerde km başına.
0
biseysorcaktim
(05.08.24)
Çok teşekkür ederim cevaplar için. Sigorta yaptırırım evet söyledikleriniz mantıklı.

Bu arada kredi kartı olmak zorunda mı? Banka kartı kabul etmiyorlar mı?
0
🌸@stubborn inferno
(05.08.24)
Kredi kartı olmak zorunda.
Kiralayan kişi ile kredi kartı sahibi aynı kişi olmak zorunda. Findeks puanınıza bakacaklarını söylemişler ama ben de tekrar etmiş olayım.

Bir miktar da ekstradan para çekiyorlar karttan onun çekilebilmesi için yeterince limit de olmak zorunda.
0
michael_knight
(05.08.24)
naçizane tavsiyem, sabiha'dan izmir'e uçakla gelin, oradan araba kiralayın. otoban ücreti ve benzin parası git-gel uçak parasından daha çok oluyor.

yazılanları okumadım eminim güzel şeylerdir. ben aracın her yerini video çekerek gezer, ezik ve çizikleri parmakla işaret ederim teslimden önce. sonra kıllatmasın kimse. iç koltukları falan da çekerim hatta, yasak olsa da sigara içenler oluyor. yakıyorlar sağı solu.

yolcu360, booking.com vb sitelerden mutlaka bakarım. fiyatlar daha ucuz olabiliyor. ya da ekstraları daha ucuz oluyor. kredi kartlarımda, hatta gsm hattımda bile kampanya olabiliyor. onları da mutlaka kontrol ederim.
0
bir ileti paylastim
(05.08.24)
(9)

Kilo vermek ve tatlı krizi üzerine

dedeminhirkasi
Bu aralar kilo verme sürecindeyim. Öyle diyet psikolojisinde değilim fakat zararlı yiyecek ve içecek olarak bildiğimiz gıdalari tüketmiyorum fakat çoğu kişi de olduğu gibi tatlı isteğine engel olmakta zorlanıyorum henüz yoldan çıkmadım. Bu krizleri atlatmak için hergün 2-3 adet hurma yiyorum bunun b
Bu aralar kilo verme sürecindeyim. Öyle diyet psikolojisinde değilim fakat zararlı yiyecek ve içecek olarak bildiğimiz gıdalari tüketmiyorum fakat çoğu kişi de olduğu gibi tatlı isteğine engel olmakta zorlanıyorum henüz yoldan çıkmadım. Bu krizleri atlatmak için hergün 2-3 adet hurma yiyorum bunun bir zararı olur mu acaba? Asıl sormak istediğim soru da bu hergün 3 adet hurmanın zararı var mı veya hurma gibi aklınıza gelecek tatlı bir yiyecek var mı?
0
dedeminhirkasi
(11.07.24)
Diyet için zararını mı soruyorsunuz? Aksi halde bir zararı olmaz, zaten diyetiniz yıllarca sürmeyecektir. Çok çok birkaç hafta boyunca her gün üç hurma yiyeceksiniz.

Ancak diyet açısından zararlı olabilir. "Kendimi frenliyorum" psikolojisinden çıkmak özellikle diyet sonrası kiloları geri almamak için daha faydalı olur. Bu halde önünüzdeki set kalktığında profiterol senin, künefe benim saldıracaksınız gibi duruyor :D Şaka bir yana, gerçekten tatlıya alternatif bir zevk bulmakta fayda var.
0
akhenaten
(11.07.24)
yaban mersini yiyorum ben ceviz ile güzel gidiyor.
0
high hopes of the sozluk
(11.07.24)
Şimdi ben size açıkça konuşayım;
Dünyada herkeste işe yarayan bir diyet yok. Yani sunu kesin yeme, bunu kesin yapma gibi. Herkesin yapabildigi diyet farkli.

Ben sizin diyeti yapamam. Ben de kilo veriyorum (haftada 0.5 kg). Bazı günler çok kalori almış oluyorum (dondurma, tatli vs). Kalorileri takip edip sonraki gun esitliyorum vs.

Yani bu isi uzun dönem yapacaksaniz tatlı krizi olunca hurma yemek benim kendi goruslerimde ise yaramiyor. Caniniz tatlı istiyorsa yiyin. Her gün istiyorsa o zaman belki de aldığınız besinlerde sorun var ya da çok fazla tatlı goruyorsunuz.

Buna ek olarak ben canım tatlı isterse proteinli süt iciyorum; hem tatli istegimi bastiriyor hem de protein almis oluyorum.

Kısacası akhenaten+1. Bu kadar sert diyetleri yapınca sonrası kilolari geri almak olabiliyor.

Dan john'un sevdiğim bir yaklaşımı var; snickers yeme. Kitkat yeme. Ama annen, esin tatli yaptıysa ye. Bundan yillar sonra belki o tatliyi yapacak insan olmayacak ya da sen olmayacaksin. Hayatı bu kadar kisitlamaya gerek yok.
0
logisticsmanager
(11.07.24)
Bir muzu dilimleyip, dilimlerin üzerine minik minik kakao serpip yiyebilirsiniz.
0
@stubborn inferno
(11.07.24)
hurma yerine bir meyvanin uzerine ya da yogurt-ceviz-meyva uzerine tarcin serpmek daha mantikli. Tarcin kan sekerini duzenledigi icin o tatli kriziyle gelen inis cikislari daha az yasarsiniz. tatli krizlerinin nedeni de o inis cikislar ztn. onlari regule etmeniz gerekiyor. instagram'da glucosegoddess diye bir hesap var, tavsiye ederim.
0
kassiopeia
(11.07.24)
Çinko Pikolinat alacaksınız. Diyetisyenim bu supplementi almamı ve kullanmamı söylemişti. Akşam yemekten hemen sonra 1 tane yeterli olacaktır. Akşamları tatlı tuzlu her türlü krizimi dindirmişti.

not: kullanmadan önce doktorunuza sorunuz.
0
false pretension
(11.07.24)
eatcravers.com
şöyle bir ürün var. içeriğini incele tamamen sağlıklı şeylerden oluşuyor.
tariş koop'ta satılıyor. başka yerde görmedim. internette de var. hem doyuruyor hem aburcubur ihtiyacın gidiyor hem de protein bar niyetine tüketiyorum ben.
0
neira
(11.07.24)
Sadece hurma yeme, kayısı ye incir ye muz ye... meyve meyvedir, dengeli ve ölçülü olacak şekilde ye.

Hatta bizim evde ileri derece şeker hastası var, hepimiz de tatlıya fena düşkünüz (kilo sorunumuz yokmuşcasına yazıyorum) dışarıdan tatlı almaktansa evde tatlı yapmayı daha sağlıklı buluyoruz. Bol tarçınlı hibiskus şerbeti yapıyoruz mesela, şekerini fazla koyup sulandırmalı olacak şekilde yapıyoruz, 1 şişe maden suyu ile o miktarda şerbeti karıştırıp bi içiyosun var ya... şimdi fark ediyorum, benim tatlı isteğimi dengelemiş bu... aaaa. Sana tarifini yazarım.

Önemli olan gece uykusunu vaktinde de kaliteli uyumak. 23.00'te derin uykuya geçmiş olacak şekilde düzenle hayatını. Bir de odan havalandırılmış, kesinlikle karanlık ve hafif serin olsun. (Yazın köründe aşırı gerekmiyorsa klimayı açıp uyuma tabi).

Deliksiz ve sağlıklı uyunmuş bir gece uykusu ile şahane melatonin salgılanır ve vücudun bütün temizlik, çöp atma, tamir ve sonunda da bakım işlemleri yapılır. Hatta geriye melatonin kaldıysa serotonine dönüştürülür "biz senden razıyız sen de bizden razı ol" dercesine :) o melatonin işte günlük bütün işleyişi düzenlediği için sirkadiyen ritmi de düzenler ve birkaç gün içinde hem iştahı dengeler hem tatlı krizlerini nerdeyse yok eder hem de kaygıyı depresyonu çok azaltır.

Bunu yaşamış biri olarak söylüyorum.

Gece uykusunu sağlam uyu, bol suyunu hareketini bol güneş ışığını al, gıdanı çeşitli ve sağlıklı olandan ayarla, tamam bu iş.

Hem ömür boyunca tatlı yemeyecez diye bir durum da yok. Sağlıklı beden zaten tarlı bağımlılığındab uzaklaştığı için çok makul seviyelerde, çok makul zamanlamalarla tatlı yiyor. Rahat ol.
0
muhayyer divan
(11.07.24)
Her gun 3 adet hurma yemeniz tatli krizine engel olmadigi gibi tatli krizini de artirir. Neticede hurma da sonunda glikoza donusur ve insulin salinimini artirir.
Tatli krizine engel olmak icin berry cinsi meyveler, siyah cikolata, sekersiz sakiz, tarcin tercih edin.
0
tekdir ile uslanmayan kiz
(11.07.24)
(10)

İlk defa yaprak sarma yapacağım: yardım!

@stubborn inferno
Aklıma düştü dün akşam, bugün yapayım dedim. Tariflere bakındım, herkes başka türlü yapıyor. Kimi etli, kimi sadece fıstık kuş üzümü baharatla, kimi önce kavuruyor kimi de içini çiğden doldurup sonra sarıp ocağa alıyor. Hangisini daha çok seviyorsunuz ve hangisi ilk defa sarma yapacak biri için daha
Aklıma düştü dün akşam, bugün yapayım dedim. Tariflere bakındım, herkes başka türlü yapıyor. Kimi etli, kimi sadece fıstık kuş üzümü baharatla, kimi önce kavuruyor kimi de içini çiğden doldurup sonra sarıp ocağa alıyor. Hangisini daha çok seviyorsunuz ve hangisi ilk defa sarma yapacak biri için daha az zorlayıcı olur?

İkinci sorum ise, yaprakları nereden almamı tavsiye edersiniz? Marketlerde salamura olarak var ama içime sinmedi. Tazemasa, tazedirekt vs gibi online marketlerde de bulamadım. Önerileriniz var mıdır? Ps: bugün boşum ve Kadıköyde yaşıyorum, çıkıp alabilirim de.

Şimdiden teşekkürler :')
0
@stubborn inferno
(09.07.24)
Yaprak ne kadar ince olursa o kadar iyi. Kadıköy çarşıdaki şarküteri veya manavlarda vardır muhtemelen, oralarda bir dolanabilirsiniz.

Siz etli dolma mı seviyorsunuz zeytinyağlı mı mesela, sarma içini de ona göre seçebilirsiniz. Her ikisini de ekşili yaparsanız daha güzel oluyor (bence), mesela vişneli sarma tariflerine bakabilirsiniz ya da tencereye sarma katlarının arasına ve üstüne bir limonu ince halkalar halinde kesip koyabilirsiniz.

Zeytinyağlı yaparsanız iç pilav seviyorsanız (fıstıklı, üzümlü, yenibaharlı...) sarma içini öyle hazırlayıp kullanabilirsiniz, çok güzel oluyor. Şekerli meyveli sevmiyorsanız dereotlu, maydanozlu, bol karabiberli iç iyidir.
Ama etli daha kolay olur gibi geliyor bana, hem önden pişirmeye gerek yok hem de kıyma kendini tuttuğu için pirinçli iç gibi dağılmıyor, daha kolay sarılıyor.

Pişerken pirinçlerin şişeceğini hesaba katın, sıkı sıkı sarmayın :)
0
kobuzchu kiz
(09.07.24)
Çok teşekkür ederim fikirleriniz için, galiba etliden gideceğim. İlk sefer acemiliğini atınca zeytinyağlı da yaparım:)
0
🌸@stubborn inferno
(09.07.24)
kendi damak zevkime göre cevap verirsem dümdüz sarma seviyorum. öyle etli, kıymalı, vişneli, fıstıklı vs asla sevmiyorum.

pirinç, maydanoz, salça, soğan ve tuz
çiğden sarardı annem yani kavurmazdı ama yapraklar çok çok ince ise belki önden biraz pişirilebilir iç harcı.

ekşilik vermek adına tencereye dizerken yaprakların ucunda uzun saplar oluyor onlardan atarız biz. araya limon dilimleri.

pişerken dağılmasın diye de en üste bir ağırlık koymak gerek. porselen tabak gibi mesela.
0
elorelia
(09.07.24)
yaprakların tuzunu sıcak suda bekleterek çıkartmayı unutma sonra inanılmaz tuzlu oluyor, birde şu sarma makineleri var plastikten 1 milyoncularda inanılmaz kolaylaştırıyor sarma işini, 4-5 denedikten sonra 1 tencereyi yarı süresinde sararsın
0
eja
(09.07.24)
Buzdolabı poşetiyle de pratik bir sarma yöntemi varmış ama sizin dediğiniz makinelerden bulursam yol üstünde onu da alırım.

Yaprak aldım az önce Kadıköy çarşıdan, şarküteri benzeri bir yerden. Bunu soğuk suda bekletsem yeterli olur mu? Salamura benzeri bir suyun içinde duruyordu, renkleri de sarı yeşil arası şu an, çiğ değiller yani
0
🌸@stubborn inferno
(09.07.24)
dükkanlardaki o su bol tuzlu su, nerden alırsam alayım sıcak suda bekletiyorum, salamura tuz ile yapılıyor , o tuz o yaprağa işliyor 2-3 kere döküp su içinde bekletiyorum yaprağı, su çok sıcak kaynar olmasın tabi, eğer yaprak çok narin ise daha az süre ile beklet, bir tane yaprak ye olmadı tuzunu anlamak için ona göre iç malzemesine tuzu koy sonra aşırı tuzlu oluyor.

ben o poşet ile yapamadım, eğer bulamazsanız makinayı poşetlede olmazsa düz kesme tahtası üzerinde yapın, tabakta yapınca yaprak tabağa yapışıyor
0
eja
(09.07.24)
yapragi sicak suda bekletin, suyunu 1-2 kez degistirin. o beklettikleri su cok tuzludur.

ici icinse nasil seviyorsaniz oyle yapin. ben salcali, hafif acili, sumakli, bol naneli ve maydanozlu ama hic dereotlu severim mesela:)

pirincleri onceden azicik pilav yapar gibi (tum ic malzemeden bahsediyorum aslinda burada -etli yapacakmissiniz, kiymayi eklemeden o zaman) pisirirseniz eger sararken cok ic koymamis olursunuz. size ne kadar koymaniz gerektigi hakkinda fikir verebilir.
ic malzemesinden ziyade bence en onemli kismi bu. cunku cok malzeme+cok siki sarma, pirinclerin diri kalmasina neden olabilir, cok malzeme+az siki sarma, patlatabilir.

kolay gelsin ve afiyet olsun simdiden :)
0
65 derece
(09.07.24)
Yaprak sarma perileri bugun herkese uğramış anlaşılan:))

Ben de bugun hayatımda ilk kez sarma yaptım. Akiamüstü alışverş yapıp 21:30 gibi iç harcını hazırlamakla başladım. Pişirdim, tadı çok güzel oldu ama yapraklar oldukça büyük ve karttı. Yarısı da yırtık çıktı. Ona rağmen çok beğendim. Uğraştırdı ama oldu. :)
0
füt
(10.07.24)
Yapraklar güzel miydi bu arada
Nereden aldınız
0
füt
(10.07.24)
Yapraklar bir tık diriydi ama pişirmemden mi kaynaklandı, yoksa yaprağın yapısı mı öyleydi emin değilim. İçi çok güzel pişmişti, etli yaptım. Fikir veren herkese teşekkürler :)

@füt Kadıköy çarşıdan aldım, adını hatırlamıyorum ama balıkçıların olduğu sokakta şarküteri tarzı birkaç yer var, onlardan biriydi. Kilosu yaklaşık 220 liraydı sanırım
0
🌸@stubborn inferno
(17.07.24)
(2)

caddede patisserie, kahveci ?

mr.goodcat
sohbet edilebilecekmasaları dip dibe olmayanyemek servisi yapmayan yani sadece pastane tarzışirin cafe tavsiyeleriniz nelerdir?fiyatların önemi yok
sohbet edilebilecek
masaları dip dibe olmayan
yemek servisi yapmayan yani sadece pastane tarzı
şirin cafe tavsiyeleriniz nelerdir?
fiyatların önemi yok
0
mr.goodcat
(29.06.24)
Grandma Suadiye var. Fiyat önemli değil dediğin için kazık yeme garantili yer yazdım.
0
prole
(29.06.24)
Doppio fika point. Kahveleri muazzam, sessiz kendi halinde bir mekan. Tatlılarını da kendileri yapıyorlar günlük.
0
@stubborn inferno
(29.06.24)
(3)

Çanakkale ezine peyniri

solenkol
Bayram donusu ezineden gececeğiz, nereden peynir alalım tavsiye edebileceğiniz neresi var?
Bayram donusu ezineden gececeğiz, nereden peynir alalım tavsiye edebileceğiniz neresi var?
0
solenkol
(16.06.24)
Ezinede anımsamıyorum spesifik bir yer ama geyikli'de 15 senedir peynir aldığımız bir yer var. Geyikli Peynircilik, Fatih peynircilikti eski adı. Geyikli belediyesine yakın bir yerde, mapsten bulabilirsiniz. Her türlü peyniri aşırı lezzetli.
0
@stubborn inferno
(16.06.24)
Gedikoglu. Diger cesitli baya iyi
0
ırene adler
(16.06.24)
Sormamışsın ama Geyikli'den geçersen ilyada'dan zeytin al, çok iyi. Migros'tan alıyordum normalde fabrikasında çok daha uyguna geliyor.
0
robin one persie
(17.06.24)
(8)

Yüzük içine lazerle yazılan yazı silinir mi?

@stubborn inferno
925 ayar gümüş bir yüzük. İçine yazı yazıldı lazerle ama çok içime sinmedi, sanki bir zaman sonra silinecek gibi. Bilgisi olan var mıdır?
925 ayar gümüş bir yüzük. İçine yazı yazıldı lazerle ama çok içime sinmedi, sanki bir zaman sonra silinecek gibi. Bilgisi olan var mıdır?
0
@stubborn inferno
(27.05.24)
yüzey aşınmazsa silinmez, çünkü orada fiziksel olarak malzemeyi kaldırıp yazı yazılıyor, mürekkep vs kimyasal bir durum yok. yazının gitmesi için yüzeyin lazer derinliği kadar aşınması lazım.
0
jülsezar
(27.05.24)
4-4,5 senede silinmemişti benimki.
0
elorelia
(27.05.24)
zımparalama yapmazsan silinmez
0
jelly bear
(27.05.24)
Kullanıma bağlı olarak silinme çok zor, yazı muhtemelen 3-4 mm derinliğinde yazılmıştır, daha derini engraving denilen indirme yöntemi ile oluyor.
0
kumandanim
(27.05.24)
Ben de benim yüzüğüm için aynı şeyi düşünmüştüm ama 10 sene geçti bir şey olmadı.
0
pispinti
(27.05.24)
Teşekkür ederim herkese.

@kumandanim valla 3-4 mm derinliğinde olmasına imkan yok. Dokunduğumda elime gelmiyor bile, yani içine bir şeyin yazılı olduğu hissi oluşmuyor parmak ucumda, o yüzden içime sinmedi zaten ama bakalım zaman ne gösterecek
0
🌸@stubborn inferno
(27.05.24)
mikron yerine mm yazmışım partdon :)

yüzeysel markalama yapan aletler max 3-4 mikron yapabiliyor zaten, dediğiniz doğru çok daha ince yüzeysel bi' yazıdır, ama silinmez yani merak etmeyin.
0
kumandanim
(28.05.24)
Teşekkürler :)
0
🌸@stubborn inferno
(28.05.24)
(22)

Kaç yaşında saçınız beyazladı?

meraklitursucu
İlk kaç yaşında beyazladı?
İlk kaç yaşında beyazladı?
0
meraklitursucu
(20.04.24)
42:(
0
nerthus_
(20.04.24)
17-18ken başladı benim. Ailede başka kimsede yok erken saç beyazlaması. Stresten olduğunu düşünüyorum, üniversitede iyice artmaya başladı, iş hayatına geçince de devam etti artış. Şu an 26 yaşındayım, saçlarım siyah ve gür olduğu için tel tel beyazlar güzel görünüyor gözüme o yüzden boyamıyorum. At kuyruğu ya da topuz yaptığımda içlerde kalıyor zaten, açık bıraktığımda da hoşuma gidiyor siyah beyaz görüntü. Belki ilerleyen senelerde boyarım.
0
@stubborn inferno
(20.04.24)
evlenince başladı...
0
bravoteam
(20.04.24)
26
0
ruhen hastayim ben
(20.04.24)
30'da sakal, sonra saç. Fakat genel bi tarama yaptırdığımda folik asit eksikliği çıktı o da beyazlama yaparmış.
0
nhk ni youkosu
(20.04.24)
26-27 yaşlarımda bir tel beyazım vardı.
0
rock n roll
(20.04.24)
24-25 yaşlarında ufak ufak başlamıştı
0
exlibris
(20.04.24)
18
0
sevilen progressive türkücü
(20.04.24)
Sanırım 23-24 yaslarindaydim ilk telleri gördüğümde. Sonrasında uzunca bir süre çok artmadı ama geçen seneden beri önünü alamadık desem yeridir.
0
fraise
(20.04.24)
24 falan. 31 oldum, favoriler bembeyaz:) üstlerde de baya var.
0
nothing in my way
(20.04.24)
boşanırken birkaç adet beyaz sahibi oldum, artmasından endişe ediyorum ahahaha. annemde falan hiç beyaz yoktur, kaç yaşında kadın. boşanma başlangıç yaşı: 29, güncel yaş: 33. sırf bunun için tazminat alınır!
0
deartheodosia
(20.04.24)
28
0
ala09
(20.04.24)
32. son iki senedir beyazlamaya başladı. özellik son 6 aydır baya arttı. önce şakaklardan beyazlamaya başladı, ardından sakal. şimdi ise saçlarda baya çoğaldı.
özellikle saçlar uzayınca çok belli oluyor. o yüzden kısa kestirmeye başladım.
0
my fault
(20.04.24)
30 yasinda beyaz teller gormeye basladim. 2-3 sene oldu cok artmadi ama tek tuk var arada. bu arada vucut 30 yasindan sonra dusmeye basliyor genel olarak.
0
antikadimag
(20.04.24)
15-16'da 2-3 tel beyaz vardi.
0
robert bosch
(20.04.24)
24-25 yaşında başladı sanırım. Ailede genetik olduğu için 29umda baya beyazım var. Ama boyamıyorum duruyolar öyle.
0
turuncu tonlarda
(21.04.24)
27-28
0
cooperr
(21.04.24)
Sakallarda beyazlar 30'larımda çıktı. Saçta henüz beyaz görmedim, denk gelmedim. Çıkmış olabilir, bilemiyorum.

Ek bilgi; Yaş 35.
0
put it in your appropriate place
(21.04.24)
21-22 falan sanirim. simdi yanlarda epey artti. sakalimdaki ilk beyazi da 31 yasinda gordum.
0
bohr atom modeli
(21.04.24)
21-22 gibi düşmeye başladı. şimdi 27 sayılırım %5-10 civarı beyaz var diyebilirim saçta. aralarda kayboluyor boy da uzun olduğundan pek farkedilmiyor ama biri tepeden baksa net görür. sakala da geçen sene düştü şu an 2 tane var.
0
garavel
(21.04.24)
15-16
0
supergirl
(21.04.24)
27.
0
gnosis
(21.04.24)
(3)

Doğum kontrol hapım biteli 6 gün oldu ama regl olamıyorum?

@stubborn inferno
Selamlar. Polikistik over sendromu olan biri olarak, regl olma sıklığım hep düzensizdi fakat geçen baharda düzen yakalamıştım. Geçtiğimiz haziranda işten çıkarılınca en büyük regl düşmanlarından olan stres sebebiyle gecikme başladı. Bu olaydan iki hafta sonra ayağımı kırdım ve ağrı kesiciler, antibi
Selamlar. Polikistik over sendromu olan biri olarak, regl olma sıklığım hep düzensizdi fakat geçen baharda düzen yakalamıştım. Geçtiğimiz haziranda işten çıkarılınca en büyük regl düşmanlarından olan stres sebebiyle gecikme başladı. Bu olaydan iki hafta sonra ayağımı kırdım ve ağrı kesiciler, antibiyotikler, hareketsizlikten ötürü kilo almalar derken ben beş ay kadar regl olamadım. En son ayaklanıp hastaneye gidecek sağlığa kavuştuğumda ultrason çekildi ve pko harici bir şey görülmedi. İnsülin direncim de olduğundan, kilo vermeden düzenli regl olamayacağım söylendi. Böylece iki ilaca başlattı doktor. Biri glukofen, insülin direnci kırmak için. Biri de diane 35 doğum kontrol hapı, adet düzenleyici olarak. Bunları düzenli kullandım, diane'in 21.hapı da bittikten üç gün sonra regl oldum gayet beklenen şekilde. Bir kutu daha diane kullanmam gerekiyordu. İlk kutumun son hapını pazar günü almıştım, yani ilaç talimatına göre bir sonraki pazartesi günü, kanamam devam ediyor olsa dahi, ikinci kutuma başlamam gerekiyordu ama ben pazartesi almayı unuttuğum için ikinci kutuya salı başladım. Neyse 21 gün geçti, geçtiğimiz cumartesi (13 ocak) ikinci kutunun son hapını içtim ama 6 gün geçmesine rağmen regl olamadım. En ufak bir kanama, gelişme de yok. Biraz endişelenmeye başladım. Muhtemelen o unuttuğum bir günün de etkisi var, ama anlam veremiyorum beş ay regl olmamış ve kilo almış halimle dahi ilk kutu bitiminden üç gün sonra olmuştum, şimdi bir aylık regli kilo vermiş halimle atamıyorum. Yarın acile gitmeyi düşünüyorum çünkü üçüncü kutuya pazar günü başlamam gerek normalde ama arada kanama olmadan başlamam sağlıklı mı ondan da emin değilim. Bilgisi/tecrübesi olan var mı? Şu krizi atlatayım bir kere daha olayım en azından, stresli işimi de bırakıp sağlıklı şekilde kilo vermeye odaklanacağım. Ama şimdi ne yapmam gerekiyor?
0
@stubborn inferno
(19.01.24)
hangi dk hapini kullaniyorsunuz? dk hapiyla zaten normal adet olur gibi olmuyorsunuz ( kisiden kisiye degismekle birlikte) ara kanama lekelenme gibi oluyor. acile degil kadin dogum doktoruna gitmelisiniz bence
0
tuborg yesili
(19.01.24)
Diane 35 kullanıyorum. İlk kutu sonunda 5 gün yoğun şekilde süren kanamam oldu, ara kanama yahut lekelenme değildi. Sağlıklı bir kanamaydı yani. Bu ilaçları kadın doğum uzmanı verdi, acile gitmeyi düşünüyorum deme sebebim haftasonu randevu alabileceğim bir devlet hastanesi yok ve zamanım az. Bütçe bulabilirsem en kötü özele gideceğim.
0
🌸@stubborn inferno
(19.01.24)
bence sakin olun, dk hapinda zaten vucudun min 3 ay alisma suresi var. ben regl agrilarim icin qlarista kullaniyorum ve ilk ay kullandigimda yani ilk kutu bitince oldugum adet ile simdi 4. kutuya gectim bambaska. su an oluyor olmuyor arasi sadece lekelenme ile geciyor. dk hapi kullanirken uzun kanama olmamasi cok normal zaten kanamayi azaltiyor bence sizin vucudunuzda alisma surecinde. bu konuyu strest yapmayip biraz rahatlatici egzersiz yuruyus yapin eger hala olmuyor ve kotu hissediyorsaniz o zaman doktora gidin, acildeki doktorlarin bu konuda sizi iyi yonlendirecegini sanmiyorum,cunku cogunun alani degil kadin dogum.
0
tuborg yesili
(19.01.24)
(8)

Psikiyatrik ilaç kullanan var mı?

kukuleta
Delirmek üzereyim sanırım.Son çare aklıma bu geldi.İlaçtan sonra hayatınızda neler değişti?Gerçekten çaresiz kaldım, bir psikiyatriste görünücem tabii ama öncesinde sizden de bilgi almak istedim.
Delirmek üzereyim sanırım.

Son çare aklıma bu geldi.

İlaçtan sonra hayatınızda neler değişti?

Gerçekten çaresiz kaldım, bir psikiyatriste görünücem tabii ama öncesinde sizden de bilgi almak istedim.
0
kukuleta
(26.12.23)
İlaç adı vermeyeceğim, üç yıldır kullandığım bir antidepresan var, en başta psikiyatriste gitmeme neden olan depresyon belirtilerinin neredeyse tamamına iyi geldi, hastasıyım <3
Bir ara ilaç kullanmaktan sıkıldım diye tutturdum, doktor kontrolünde azaltarak bitirecektim, bir ayda "ben bırakmaktan vazgeçtim, geri dönelim" dedim. Bir dönem aşırı halsizlik ve yorgunluk yaptı, ilacı sabah yerine gece kullanarak (yine doktor onayıyla) çözdüm onu da.

Delirmek üzereyim derken şizofreni mi diyorsunuz, depresyonda mısınız, bipolar mı yoksa panik atak mı, DEHB mi... Daha ilaç gerekip gerekmeyeceğini bile bilmeden çok kaygılanmayın, doktora gidin siz :)
(Bir de şu an kullandığım ilacı yazan doktordan önce başka bir psikiyatriste gitmiştim, kadın o kadar yarım yamalak dinlemişti ve o kadar sallamıyordu ki o doktora hiç güvenemedim, yazdığı ilacı da kullanmak istemedim. Gittiğiniz doktor güven vermezse başka doktora gidin, içinize sinen bir doktor bulun mutlaka.)
0
kobuzchu kiz
(26.12.23)
Önce psikiyatriste gitmek iyi bir fikir. Ben ilaç kullanımına başladığım dönem hayatımın en karanlık dönemini yaşıyordum ve halihazırda psikolojik destek alıyordum. Lustral ve Stilizan yazmıştı psikiyatristim ve ben aynı günün akşamı bütün forumları, sözlükleri, yorumları okuyup paniklemiştim. İştah açılması/kapanması, cinsel isteksizlik, kilo alma verme, uykusuzluk yahut sürekli uyku hali...sonu yok bunların. Psikoloğum en sonunda bunları okumaya ara vermemi rica etti, ve kendimi sürece bırakmamı önerdi ve ancak o zaman iyileştim. Demem o ki, her bünye bu ilaçlara farklı reaksiyon veriyor. Belki okuduğunuz etkileri yaşamayacaksınız bile.

Şahsi konuşacak olursam, bende ilk başlarda sürekli bir uyku hali vardı ve odaklanma sorunu yaşıyordum. Birinci ayın sonunda ilacın yan etki olarak değerlendirebileceğimiz etkileri durdu ve hayatıma normal şekilde devam ettim. İyi geldi mi, gelmiştir tabi. İyileşmenin bir kaynağı olmuyor sadece. Ben değiştim, terapiye devam ettim, ilaçlara devam ettim, hayat koşullarım da değişti. Bir sürü parametre var fakat ilaçlar bu değişimleri karşılamanızda faydalı oluyor. Sürekli mutsuz ve depresif olan duygu modumdan görece çabuk şekilde çıkmış olmamı sağlamış olabilir ilaç tedavisi. Korkmayın ve güvenebileceğiniz bir doktor bulun yeter.
0
@stubborn inferno
(26.12.23)
19 yaşındaydım, aynen böyle delirmek üzereyken ve başarısız intihar girişimi sonrasında baktım olmuyor, psikiyatriste gittim. maddi imkanım el vermediği için terapi görmedim, sadece ilaç kullanıyor ve iki ayda bir filan psikiyatristle görüşüyordum.

bana inanılmaz iyi geldi. toparlandım. tekrar hayata sarıldım. şöyle söyleyeyim sosyal fobinin, bir alt sokaktaki bakkala gitmemi engellediği bir noktadaydım. oradan yırtık donla gezecek arsızlık seviyesine ulaştım :) ilacı bir sene kullandıktan sonra bıraktım, takip eden 4-5 yılda iyiydim.

sonra pandemi, çok sevdiğim sevgilimin terk etmesi, babamın vefatı, benim yaş ilerlerken yerimde saymam, maddi sıkıntılar vs. derken yine su kaynatmaya başladım.

bu sefer terapiyle beraber ilaç kullanıyorum. yine çok daha iyiyim. mental açıdan hatta belki hayatımda hiç olmadığım kadar.

***

şimdi herkesin derdi aynı değil, her ilaç da aynı değil ama kendi başınıza işin içinden çıkamıyorsanız bence profesyonel destek almaktan çekinmeyin. iyi bir uzman gözetiminde yürütüldüğü sürece bu süreçler, efendime söyleyeyim ilaçlar filan acayip güzel şeyler.

ha 5 sene kullanınca ne olur, ileride ne gibi sorunlara yol açar vs. orasını bilmiyorum ama şahsen ilgilenmiyorum. ben yardım almasaydım şu an ya ölmüş ya da geri dönüşü olmayacak hatalar yapmış olabilirdim. ilaçsız berbat bir hayat yaşayacağıma beynimi "olması gereken" yerde tutup daha zayıf iç organlarım olmasını/erken ölmeyi tercih ederim açıkçası.
0
mark greg sputnik
(26.12.23)
Psikiyatrik ilaç psikiastrist ile faydalı diğer türlü bir anlamı yok. maalesef bu ilaçlar bir antibiotik değil ki bakteri gibi kafanızdaki düşünceyi bulup öldürsün.

Psikiyatrik ilaç sizi terapiye uygun hale getirir sadece, daha objektif düşünmenizi sağlar.

bir doktora görünmenizde fayda var.
0
duyurukullanıcısı
(26.12.23)
probleminiz nedir? psikiyatriste gidin mutlaka. eğer ilaçlık bir şey değilse terapi ile halledilebilir. boşuna ilaç içmeyin yani.
0
candide
(26.12.23)
İlaç terapinin işe yaramadığı desteklenmesi ve hayatınızı normal bir şekilde idame ettiremediğinizde verilir. Ancak psikiyatriste giderseniz yüzde 95 oranında size ilaç verir.
0
mikahakkinen
(26.12.23)
Ben 1 sene terapi gördüm ama sonra ekonomik durum,işsizlik vs bıraktım. Non official bir şekilde psikoloji hocası bana major depresyon teşhisi koyduğunu yıllar sonra öğrendim. Ama zaten ruh halim değişmiyor, panik ataklarım devam ediyordu. Özel bir psikiyatriste gittim ve bana bir ilaç yazdı ki etrafımda bu ilacı kullanan çokça insan vardı, onlardaki değişim beni ikna etmişti ilaca. Kullanmaya başladım, gerçekten ilk ay ızdıraptı ama şimdi çok mutluyum, daha soğuk kanlı ve neşeliyim. Geçen trafik kazası geçirdim ameliyat olmam gerekti ve ben inanılmaz güçlü hissettim kendimi, durumu olağan karşılamak olsun, ameliyat gerçeğini vs. Aslanlar gibi girip çıktım. Bu ilaç olmasaydı hayatımda bu geçen 2 haftam ızdırap olurdu bana. Hayata daha adapteyim, sosyal fobilerimden kurtuldum çok güzel. Hayatımda ilk defa kendimi seçtim diyebilirim.
0
guitarissimo
(26.12.23)
1 yıldır kullanıyorum. Eskisine göre daha iyiyim ama ne kadar iyi bilemiyorum. Tabii öğrenciyim öyle kliniğe git falan para yok devlet hastanesinde gidiyorum imkanımca. Yani hiç yoktan iyidir. Eğer özele falan giderseniz bence faydasını mutlaka görürsünüz (ben bile gördüysem)
0
substituent
(27.12.23)
(4)

Ehliyet yenilerken yeniden sağlık raporu almaya gerek var mı?

william morris
Ehliyetimi kaybettim, yeni ehliyetlerdendi. E-devlette 2 sene önce aldığım sürücü olur raporu duruyor, onu çıkarıp yenilemeye götürsem olur mu yoksa yeniden sağlık raporu mu çıkarmak gerekiyor?
Ehliyetimi kaybettim, yeni ehliyetlerdendi. E-devlette 2 sene önce aldığım sürücü olur raporu duruyor, onu çıkarıp yenilemeye götürsem olur mu yoksa yeniden sağlık raporu mu çıkarmak gerekiyor?
0
william morris
(24.12.23)
yenisi gerekiyor, bu hafta aynı süreçten geçeceğim. saglık raporu + 2 resim
0
delidiyorum
(25.12.23)
gerekiyor, gozluk varsa yeni goz doktoru muayenesi de gerekiyor mesela.
0
bay b
(25.12.23)
Sağlık ocağından aile hekiminizden alabilirsiniz. Ekstra bir şeye gerek kalmıyor.

İnternette var. E-devletten bir form dolduruyorsunuz. Aile hekiminden randevü alıp, gidiyorsunuz. Ufak bir muayene yapar ve sisteme yükler. 10 dakikada halletmiştim ben. Ekstra bir muayene isterse, aile hekimi yönlendiriyor. Göz vs.


.
0
kartallar yuksek ucar
(25.12.23)
Son aldığınız sağlık raporunun üzerinden tam iki sene gecmemisse yenisine gerek yok,ben de aynısını yaşadım. Formu doldurup hastaneye gittim, hastanede zaten raporunuz var ve geçerli, onu kullanabilirsiniz dediler
0
@stubborn inferno
(26.12.23)
(3)

Dikiş sonrası acı ve kırık sonrası şişlik

birmilyonunvarmi
Kardeşim merdivenlerden düştü. Sağ kolu kırıldı. Sol parmağının biri ise çok derinden kesildi (doktorun dediğine göre sinir zarar görmemiş). Parmağına dün gece dikiş attılar ve tetanoz aşısı yaptılar. Şu an sol elindeki tüm parmakların çok acıdığını söylüyor. Bu normal mi? Diğer konu ise sağ kolu al
Kardeşim merdivenlerden düştü. Sağ kolu kırıldı. Sol parmağının biri ise çok derinden kesildi (doktorun dediğine göre sinir zarar görmemiş). Parmağına dün gece dikiş attılar ve tetanoz aşısı yaptılar. Şu an sol elindeki tüm parmakların çok acıdığını söylüyor. Bu normal mi?

Diğer konu ise sağ kolu alçıya alındı. Şimdi baktığımda sağ parmakları dahil biraz şişmiş. Yarın akşam alçı için gelin kan dolaşımı normal mi diye bakacağız demişlerdi. Daha erken gitmemiz gerekir mi?
0
birmilyonunvarmi
(19.11.23)
Merhaba, temmuz başında sol ayak bileğimi iki yerinden kırdım. Parmak kesilmesi yaşamadım ama doktorlar sinir zedelenmesi olmadığını söylemişse kesikle ilgili endişelenmeyin.

Ben üç haftada alçıda kaldım, sonra uzun bir iyileşme süreci geçirdim. Bileğime takılan vidalardan biri çıkarıldı, ikinci ameliyatımı da oldum. Değneksiz yürümeye yeni başladım diyebilirim. Şişlik hala oluyor, önceden ayakta durduğum beş dakikada başlıyordu şişmeye, şimdi iki üç saat yürüdükten sonra hafif bir şişme görüyorum. Altı aya dek ağrı ve şişlik normaldir demişti doktorum.

Kan dolaşımı kontrolü bana yapılmadı, ama bir gün sonrası için kontrol yeterli bir aralık gibi görünüyor. Yine de kesik ve bu konu hakkında içiniz tam rahat etmiyorsa başka bir doktora danışmanızı tavsiye ederim. İnsanın pimpirik yapacak çok şeyi oluyor bu kesik kırık durumlarında. Kendinizi hırpaladığınıza değmez. Bunun dışında naçizane tavsiyelerim:

-Bol su içsin
-En geç iki günde bir düzenli pansuman yapın, kesik için terramycin krem kullanabilirsiniz, benim ameliyat yaramı çabuk şekilde kapattı, şimdi sadece izi var
-yaşını bilmiyorum kardeşinizin ama çocuksa iyileşme çok daha hızlı olur, yetişkinse okuyor yahut çalışıyorsa mutlaka alabildiğiniz kadar rapor alın. Vücudun kendini toparlaması için sağlam şekilde dinlenmesi gerek. Bu süreyi mental olarak ara vermek için de kullanırsa çok iyi gelecektir.

-alçı çıktıktan bir süre sonra, kendini hazır hissettiğinde direnç bantlarıyla küçük egzersizler yapabilir kolunun işlevi geri gelsin diye. Uzun süre hareket etmeyen kaslar güçsüzleşiyor. Benim sol bacağımda kas kalmamıştı, yeni toparladım. Fizik tedaviye gitmedim ama fazla ağrısı olursa ya da kritik bir yerdeyse kırık, uzman gözetiminde daha iyi sonuç alırsınız.

-refakat çok önemli, ihtiyaç duyduğunda yanında bulunacak birileri muhakkak olsun. O durumun psikolojisini yaşamayan bilemez gerçekten.

-magnezyum, kalsiyum, d vitamini desteği alabilir. Bunun için takviye haplar ve damlalar var, doktorunuza danışırsanız yönlendirecektir. Bunun dışında beslenmesini de ona göre ayarlayın mümkün mertebe. İlikli kemik suyuyla yapabilirsiniz yemekleri. Ton balığı, kelle paça çorbası gibi besinler çabuk toparlıyor kırık kemiği.

Umarım çabuk toparlar, geçmişler olsun.
0
@stubborn inferno
(19.11.23)
@stubborn inferno çok teşekkürler.
0
🌸birmilyonunvarmi
(19.11.23)
Alçıya alınan elini ayaktayken kalp seviyesine yakın, yattığı zaman gövdesinden yukarı olacak şekilde tutarsa ödem azalır. Bizim toplar damarların kanı iletme özelliği yok. Kaslarımızın çalışması sonucunda kan toplar damarlardan iletiliyor. Bu gibi durumlarda hem bölgedeki kanlanma arttığı için hem de hareketsizlik olduğu için toplar damarlarda kan gölleniyor. Bu da dokularda şişmeye neden oluyor. Geçmiş olsun.
0
plastik turambar
(20.11.23)
(2)

Anadolu yakasinda kahvalti mekani

ahmet oturum cerezi
Merhaba,20 25 kisilik bir grupla gidebilecegimiz, mumkunse acik alan/bahce/veranda gibi bir yeri de olan (sigara) ve lezzetten/urun kalitesinden yana sorun yasamayacagimiz bir mekan onerisi var midir? Tesekkur ederim.
Merhaba,

20 25 kisilik bir grupla gidebilecegimiz, mumkunse acik alan/bahce/veranda gibi bir yeri de olan (sigara) ve lezzetten/urun kalitesinden yana sorun yasamayacagimiz bir mekan onerisi var midir?

Tesekkur ederim.
0
ahmet oturum cerezi
(18.11.23)
Dilruba Fethipaşa'yı deneyebilirsiniz. Deniz manzaralı, açık ve kapalı alanları var, sigara kullanımını sorun etmiyorlar. Sessiz sakin bir yer.Biz geçen hafta gittik, kişibaşı 485 lira sınırsız kahvaltı. Epey çeşit var ve de lezzetli. Muhakkak daha iyi yerler de vardır ama fiyat performans açısından biz başarılı bulduk. Bir tek pazartesi günleri kapalı, hatırlatma olsun.
0
@stubborn inferno
(18.11.23)
Cafe Floresta
0
mtgs
(18.11.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.